Çünkü baştan aşağı marka olmayı hem müsriflik hem de gereksiz buluyorum. Çanta ve ayakkabı için evet vazgeçilmezlerim var. Ama triko alırken Hermes veya Lanvin olmalı diye düşünmüyorum. Zara’dan aldığım bir elbise ile ayakkabı ve çantam iyiyse Beyaz Saray’da resepsiyon’a da giderim. O kadar!
Zara demişken Madrid’e yolu düşen Gran Via Caddesi'ndeki Zara’ya uğrasın o nasıl bir Zara öyle çıkası gelmiyor insanın! Zaten istesen de çıkamıyorsun! Gezdin, karar verdin aldın, kasaya gittin derken en az 2 saat içindesin.
Farklı ürünler var mı derseniz, hayır yok. Orada ne varsa bizde de var ve fiyatlar da aşağı yukarı aynı, alıp oralardan buralara taşıdığına değmez.
Madrid’de yine uygun fiyatla alışveriş için bir tavsiye daha Primark! Biliyorsunuz H&M gibi yurt dışında yaygın bir marka Primark da ama Türkiye’ye henüz gelmedi. Gran Via Caddesi üzerindeki Primark ise bildiğiniz alışveriş merkezi büyüklüğünde. Neredeyse 5-6 katlı bir mağaza ve büyüklüğüne inanamayacaksınız. Londra’daki bile bu kadar büyük değil. Kıyafet, aksesuar, takı ve benim aklımı çelen en güzel reyon ise spor kıyafetlerin olduğu kısım oldu. Aldım da aldım, sonunda kasaya geldiğimde çok komik bir rakam ödedim. 2 €’ya tişörtler aldım. Düşünün!
Yine Gran Via Caddesi üzerinde İspanya’ya özgü local markalar var ve fiyatları yine oldukça makul. Oralarda ekonomik alışveriş için size yardımcı olur. Bir de bizim gibi kış sonu indirimine denk gelirseniz şahane kazakları 5-6 €’ya, kabanları, ceketleri 10-20 € arasında alabilirsiniz. Bir de bunun yaz sonu var, bence onu kaçırmayın.
Madrid’de zamanım oldukça kısıtlıydı ve ancak bu kadar gezebildim sonra çıkarım diye otele geldiğimde kendime oda servisinden yemek sipariş ediyordum. Artık yoruluyorum galiba, eskisi gibi 24 saat gezemiyorum.
Gelelim Barselona’ya, şansımıza hava çok güzeldi ve keyifle gezdik. Benim için keyifli olan o mağaza mağaza gezme kısmı Ayşe’ye kabus gibi gelmiş olabilir ama çalışanlarla muhabbeti iyiydi, İspanyolcayı da çözdü.
Passage de Gracia Caddesi bizim Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi gibi bir cadde. Daha büyük hatta ve sağlı sollu tüm ünlü markalar var. Hepsinin vitrininde bahar çiçekleri açmıştı. Yine cıvıl cıvıl desenler çiçekler, kelebekler kıyafetlerde ama daha soft daha pastel tonlar kullanılmış. Mesela bu sezon kahverengi mi yeşil mi olduğuna hala benim bile karar veremediğim bir renk olan haki inanılmaz moda. Mutlaka birkaç parça edinip neon renklerle kombinlemelisiniz.
Mesela Valentino'da bu sezon her şeye bayıldım, çok başarılı bir koleksiyon hazırlanmış. En beğendiğim ise kelebekli olan koleksiyondan trençkot.
Pinko da son dönemde çok başarılı koleksiyonlar çıkarıyor. Bu sezon da çok güzel bir koleksiyon hazırlamış. Sokak modası ve şık parçalar dışında bence teknede veya Bodrum’da yazı geçireceğim diyenler için de çok güzel parçalar bulunuyor. Pembe ve mavinin tonları ise ancak bu kadar güzel kombinlenebilirmiş.
Versace ise bu sezona gerçekten çok iyi başlayanlardan ve koleksiyonunda her parçası iddialı ve kullanılabilir olanlardan... En kısa zamanda yeni sezon alışverişi için bir mağazalara göz atın derim...
Bu sezon çantalarda siyahlar, bejler rafa kalkıyor, renkli çantalar ise kola... Kırmızı, mor, yeşil, mavi tonları tüm markaların yeni sezonunda en çok rastlayacağınız renkler ve yine yeniden dore ve lame zirveye oynuyor. Sen en çok hangisini beğendin diye sorarsanız ben bu sezon Gucci’ye bayıldım. Renkler harika, modeller gittikçe modernleşiyor. Prada, Fendi, Celine, Dior, YSL gibi markaların ise uzun askısı olan mini boy olanları bu sezon tekrar esecek trendler arasında ve birkaç sezon daha devam edecek.