9’u da muhteşem ay

Tam dokuz ay! İlk haberi aldığınızda mutluluktan uçacak, bazen erkenden uyuyakalacak, bazen mide bulantılarından sıkılacak, zaman zaman endişeler yaşayacak, bazen eşinize bazense işinize saracak, ama kendinizi hep çok özel hissedecek, sonuçta gerçekten farklı bir dönem yaşayacaksınız. Bu 40 haftayı rahat geçirmek içinse işte yapabilecekleriniz...

Destek alın
Hani şimdi herkes hamilesiniz diye size özel ihtimam gösterecek ya, siz de bir yandan hoşlanacak diğer yandan da ‘ben hasta değil, hamileyim’ diyeceksiniz ya, demeyin. Evet hasta değilsiniz de, özel bir dönemdesiniz. Bunun avantajlarını da sonuna kadar kullanın. Fazla şımarıklık antipatik olabilir, ama size iş yerinde, evde, toplu taşımada yardımcı olmak isteyenleri normal karşılayın ve özellikle iş yükünüzü paylaşmak isteyen arkadaşlarınızı geri çevirmeyin.

Bir tatil iyi gider!
Bebekten sonra rahat kafayla tatil yapmak yüksek ihtimalle uzun bir süre için zor olacak. Bebekle gittiğiniz tatil zaten tam olarak tatil sayılmayacak, bebeksiz gittiğiniz tatil ise aklınız hep onda olacağı için tam olarak sizi rahatlatmayacak. Siz iyisi mi, karnınız tam da şişmeden, hazır rahat hareket edebiliyorken, yurt dışında da şu sıralar moda olan babymoon için bir fırsat yaratın. Yani bebeğiniz doğmadan eşinizle baş başa, şöyle keyifl i, ağlama sesleri olmadan, aklınız ‘uyudu mu uyumadı mı, yedi mi yemedi mi, üşüdü mü üşümedi mi’ye takılmadan bir tatil yapın.

Bunlara dikkat!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gökçen Erdoğan, rahat bir hamilelik geçirmek için şunları öneriyor:
• Öncelikle hızlı hareket etmemek ve fazla kilo kaldırmamak gerekiyor. Çünkü fazla kilo kaldırmak bel ve sırt sağlığı için zararlı olabilir. Herhangi bir ağırlık kaldırırken dizlerinizi hafif kırıp, ağırlığı önünüze değil ayaklarınızın hemen yanına alarak ve sırtınızı mümkün olduğunca dik durumda tutarak kalkmalısınız.
• Sürekli ayakta durmayın, ama sürekli de oturmayın. Bir saat oturuyorsanız 10 dakika yürüyün ya da tam tersi olarak bir saat yürüyorsanız 10 dakika oturun.
• Güneşten sakının. Güneşin faydası çok ancak gebelikte melanin denen pigment hormonu yüksek seviyelerde olduğundan güneş ışınlarının yüzde ve ciltte leke oluşturma riski daha fazla oluyor. Güneşin zararlı etkilerine karşı dışarı çıkarken mutlaka güneş koruyucunuzu hem vücudunuza hem de yüzünüze sürün. Bunun yanında 11.00-15.00 arası güneş ışınlarının en zararlı olduğu saatler olduğu için bu saat aralıklarında mümkün olduğunca güneşe maruz kalmayın.
• Gün içerisinde mutlaka 3-3.5 litre kadar su tüketin. Suyunuzu yanınızdan ayırmayın.
• Topuklu ve dar kıyafetleriniz doğum sonrasına kalsın. Daha çabuk yorulmaya neden olan topuklu ayakkabılar ve hareketi kısıtlayarak bunaltan dar giysileri dolabın bir köşesine kaldırın.

AY AY HAMİLELİKYe ye ye! Ama ne?
Sağlıklı bir beslenme düzeni, fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da iyi hissetmenize yardımcı olacak. Çünkü bebeğiniz için iyi bir şeyler yapıyor olmak kendinizi daha iyi hissettirecek. Doktorunuz size zaten neyi ne kadar yiyeceğinizi söyleyecektir ancak siz şunları da unutmayın; taze sebze ve meyveyi listenizden çıkarmayın. Protein desteği için bol bol et, süt, yoğurt tüketin. Sık sık ve az yiyin. Et tüketirken iyi pişmiş olmasına dikkat edin. Aynı şekilde yumurtanın da... Tatlandırıcı, alkol, sigaraya zaten hiç bulaşmayın. Ara öğünlerde çiğ fındık, badem ve ceviz gibi enerji verecek sağlıklı kuru yemişlerden de faydalanın.

Rahat rahat
Büyümeye başlayan göğüslerinizde gerginlik ve hassasiyet hissetmeye başlayacaksınız. Küçük göğüslüyseniz, dolgunlaşan göğüsleriniz aslında hoşunuza bile gidecek. Ancak büyük küçük fark etmez, eski sutyenlerinize sığmak için hiç çabalamayın; rahat, desteksiz, pamuklu ve mutlaka yeni göğüs ölçünüze uygun sütyen ve tabii ki rahat edeceğiniz külotlar tercih edin.

Pozitif enerji
İnternet elimizin altında ve her an her şeyi araştırabiliyoruz. Ancak bilmelisiniz ki hamilelik döneminde yapılan bu tip araştırmalar, bilgilendirmekten öteye, insanın kafasını karıştırabiliyor ve endişeleri arttırabiliyor. Çünkü, genellikle olumlu hikayeler sınırlı sayıda paylaşılırken sosyal medya olumsuz hikayeleri daha çok barındırıyor. Bu yüzden hamilelikle, yaşadığınız sorunlarla ve örneğin kafanızda soru işaretleri yaratan normal doğum ile ilgili bilgi almak istiyorsanız, pozitif hikayelere odaklanarak onları okumaya çalışın. Ve genellikle internet yerine, konuyla ilgili kitaplara başvurun. Doğum koçları ve doula’lar ise konuyla ilgili kadın doğum doktorunuzdan sonra danışabileceğiniz ve sizi doğru olarak bilgilendirebilecek doğru adresler olabilir. Hastanelerin hamile eğitimlerine de katılarak sorularınızı uzmanlara danışabilir, sizin gibi anne adayları ile bir araya gelebilirsiniz. Ancak hepsinden öte iç sesinizi dinlemeyi ihmal etmeyin. Endişelerin, söylentilerin, yazılıp çizilenlerin huzurunuzu bozmasına da izin vermeyin, olur mu?

Yazı: Filiz Şeref

Şimdi... Koltuğa oturun. Arkanıza yaslanın. Ayaklarınızı uzatın. Elinize bir fincan ılık sütünüzü alın. Ve şöyle yumuşak yumuşak çalan bir de müzik açın. Ancak sözsüz bir şey olsun lütfen. Kafanızı boşaltın, gözlerinizi kapatın. Belki uykuya dalarsınız...
Ne güzel!
Peki niye mi durup dururken bunları yapıyorsunuz? Çünkü bebekten sonra hayatınızda bir miktar değişimler gerçekleşecek. Bir de, biz dostuz sonuçta... ‘Bana niye kimse bunu söylememişti?’ dememeniz için uyarımızı yapalım; özellikle ilk aylar çok da kolay geçmeyecek! Evet dünyanın en güzel şeyi ama ilk günlerde ‘ah ne de güzelmiş!’ diyemeyeceğiniz anlarınız da olacak. Şu anda bu dokuz ayı rahat ve huzurlu geçirmeniz için belki de en geçerli neden bu. Diğeriyse elbette huzurlu ve mutlu hamilelik, sağlıklı ve huzurlu bir anne ve bebek demek!

Miskinlik yok!
Evet biraz hormonlar, biraz ‘doğum nasıl olacak, bir bebekle ben ne yapacağım?’ gibi soru işaretleri, biraz da kilo almaya başladıkça gerilen karınla birlikte gerilen sinirler... ‘Aman sıkılmayın aman rahat olun’ demekle biliyoruz ki olmuyor. O yüzden siz iyisi mi serotonin salgılatan, pozitif enerji veren aktivitelerde bulunun. Spor yapmak ilk adım. Tabii ki ağır olanlardan kaçıyoruz. Pilates, yoga, yüzme ve yürüyüş ideal. Tabii ki bunları da doktorunuza danışarak yapmalısınız. Aynı zamanda evde kendinize ait bir alan yaratın ve günün belirlediğiniz bir saatinde en az yarım saat kendinizle baş başa kalarak kendinizi dinleyin.

Suyun kaldırma kuvveti 
Hamilelik sırasında sizi en çok rahatlatacak, modunuzu havalara kaldıracak şeylerden biri de banyo yapmak. Her gün banyo yapmak hem vücut ısısını normal düzeyde tutmanın hem de sizi rahatlatmanın en etkili yollarından. Ancak çok önemli bir nokta var; yıkanırken kullandığınız su 37-38 derece olmalı. Aşırı sıcak su, hamilelik döneminde zararlı olabiliyor. Banyo süresi 15 dakikadan uzun olmamalı.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil