Annelerin uyku ile imtihanı

‘Bebek gibi uyumak’ diye bir deyim var ve evet uyurken çok huzurlu görünüyorlar. Yeter ki o uykuya dalabilsinler.

Yazı: Elif Girgin

Yeni doğum yapmış bir anneyi, hele de bu deneyimi ilk kez yaşıyorsa en çok yoran ve mutsuz eden faktörlerden biri de uykusuzluk! “Aman canım ne olacak, ben zaten geceleri geç yatmaya alışkınım” demeyin, bebek doğduktan sonra o uykusuzluğun hiç de öyle keyfi gececilikle ilgisi olmadığını görecek ve maalesef uyku depolamak gibi bir şeyin mümkün olmadığını da öğreneceksiniz. Üstelik bu uykusuzluk hali “Bugün uyumadım, yarın uyurum olur biter” diye de çözülmeyecek. O şanslı azınlıktan değilseniz (bkz. akşam yatıp sabah kalkan bebek anneleri) bebeğiniz en az bir yaşına gelene kadar bu durum sürecek.

Peki, bebekler neden uyumuyor, anneler bu uykusuzlukla nasıl mücadele ediyor, bebeklerini uyutmak için ne gibi taktikler uyguluyor? Hem annelere hem de konunun uzmanına sorduk.

UYKU YALAN…
Eğer gece emmelerini seven bir bebeğiniz varsa, gecede sekiz kere bile yataktan kalmanız gerekebilir. O periyotların kaç dakikalık bir emme ile sonuçlanacağı da belli değil tabii. Kalkmışken altını değiştir falan derken, bir bakmışsınız gece bitmiş. Üstelik bir de çalışan anneyseniz işe zombi gibi gitmek de cabası…

BURASI NERESİ, BEBEK NEREDE?
Önceleri her seferinde kalkıp, odasına gidip koltukta oturarak emzirirken bir süre sonra uyku ağır basacak, yatak çekecek ve kaçınılmaz son… Kimi zaman bebeği de yanınıza alıp, yatağa uzanıp belki de göğsünüz açık uykuya dalacaksınız… Sonrası muamma! Bebek yanımda mıydı, değil miydi, yatırmış mıydım, düştü mü yoksa diye yataktan sıçrayacaksınız. İyisi mi en baştan önlemlerinizi alın.

BİBERONKOLİKLER
Biberonla süt ya da mama içiyorsa kurtuldum sanmayın! Bu sefer de gece yarısı “Anneee süt!” diye bir sesle uyanabilir, onun ağlamaları gecenin sessizliğini ve sizin uykunuzu bölmeden yarı kapalı gözlerle kendinizi mutfakta süt ısıtırken bulabilirsiniz. Ayakta uyuduğunuz için sütü fazla ısıtırsanız vay halinize, bu sefer de sütü soğutmak için uğraşırsınız ki o süt gece vakti bir türlü istenen ısıya ulaşmaz. Eğer şansınız yaver giderse sütü tam kıvamına getirip çocuğunuzun yanına gidebilir, o sütünü bitirene kadar bekler, 3-5 nöbeti bitince yatağınıza dönebilirsiniz.

O MASAL ANLATILACAK!
Bebeğiniz büyüdükçe bir de masal saati başlayacak. Hiç kendinizi masal anlatırken saçmalarken buldunuz mu? Yanıt evetse, kulübe hoş geldiniz… Her çocuğun uyku ritüelleri farklı. Kimi saçla oynar, kimi oyuncak ayısına sarılır, kimi size sarılır, kimi kol kaşır, kimi de mutlaka masal ister. Her gece her gece bıkmadan usanmadan çocuğunuz aynı masalı dinlerken; siz masaldan soğuyup verdiği mesajı bile sorgulamaya başlayacaksınız. An gelecek masalı anlatırken çocuğunuzdan önce uyuyacak, hatta bazen kendinizi masal anlattığını sanırken sayıklar bulacaksınız. “Pamuk Prenses metrobüste cücelerle yolculuk ederken, kötü kraliçe asansörde…” Bir de bunun sabahı var tabii. İş yeri servisinde fosur fosur uyuyan iş arkadaşlarınıza hayret ederken şimdi en keyifli uykularınız servistekiler oldu değil mi? İtiraf edin; keşke yol hiç bitmese de biraz daha uyuyabilsem diye içinizden geçirmediniz mi? Evet o sizsiniz; ‘yeni anne’.

MİNİKLER NEDEN UYUMAZ?
Bebeklerde uyku sorunlarının ebeveynin davranışları ve fiziksel nedenler olmak üzere ikiye ayrıldığını söyleyen Acıbadem International Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, bebeklerde uyku sorunlarına neden olabilecek faktörleri şöyle sıralıyor:

• Ebeveyn davranışlarının bebeği uykuya alıştırmadaki tutarsızlıkları

• Bebeğin uyku sinyallerinin izlenmemesi ve bulunduğu ortam şartları

• Aile içi stres • Annenin depresyonu

• Gece beslenmeleri

• Uyumsuz ve huysuz kişilik yapısı

• Gastroösofageal reflü hastalığı

• Diş çıkarma dönemleri

• Ateşsiz seyreden idrar yolu enfeksiyonları

• Gaz problemleri

• Prematüre doğum

• Kulak enfeksiyonları

PEKİ, BABALAR BU MÜCADELENİN NERESİNDE?
Eğer şanslıysanız eşiniz ilk günler bir heves bebek her ağladığında sizinle beraber kalkıp, size eşlik edecek, sonra bakacak ki onun yapacağı bir şey yok (eğer emziriyorsanız), yatağa dönüp uyumaya devam edecek. Bir süre sonra zaten hiç kalkmayacak. Siz gözlerinizi açık tutmaya çalışırken onun yan odadan gelen derin nefesleri geceye eşlik edecek.

“O UYURKEN SEN DE UYU”
Bir de eş-dost, akrabalar var tabii. En bilindik nasihat; “Bebek uyuyunca sen de biraz uyu!” Yığılmış çamaşır, bulaşıklar, yapılacak yemekler, hazırlanacak mamalar, temizlenecek bir ev dururken  uyumak kolay olmuyor. Hadi her şeyi bir kenara bıraktınız ve uyumaya kadar verdiniz diyelim. O zaman da o telefon hiç susmaz, o hiç çalmayan kapı günde bilmem kaç kez çalar. Siz en iyisi hiç gaza gelmeyin. Paşa paşa kaderinize razı olun. Evet, gözler şiş, saçlar darmadağınık, üst baş desen artık ne denk geldiyse… Bu bir süre böyle gidecek, sonra siz de alışacaksınız. Belki de miniğinizin bu günlerini arayacaksınız. Tüm yaşadıklarınızı unutup ikinci çocuk için sil baştan yapacaksınız belki de… Onun için sıkın dişinizi, geçecek!

BEBEĞİNİZİ İYİ GÖZLEMLEYİN
Bebeğin uyku düzeni için her gün uygulanan rutinler olmalı ve bunlar alışkanlık haline getirilmeli. Bu şekilde başarıya ulaşma ihtimali çok daha yüksek. Örneğin bebeklerin esneme, göz ovuşturma gibi uyku sinyallerini kaçırmamak gerekiyor. Ayrıca çocukla uyumadan önce çok fazla hareketli,heyecanlandırıcı şekilde oynanması uykuya geçişi zorlaştırdığı için daha sakin aktivitelere yönelmelisiniz. Uyku düzeninin oturmasının bebekten bebeğe değişkenlik göstereceğini söyleyen Uz. Dr. Cüneydi; bebekte fiziksel bir rahatsızlık yoksa ve rutinler uygulanırsa ortalama 3-4 ayda uyku düzeninin oturacağını belirtiyor ancak yine de bir yaşındaki çocukların yüzde 10-15’inde uykusuzluk yaşanabileceği ihtimalini aklınızda tutun. Uyku eğitimine dördüncü aydan sonra başlanması gerekiyor. Uz. Dr. Cüneydi, “Bu zamana kadar uyku ritüellerini uygulayın ama çocuğu çok fazla zorlamayın” diyor.

KALİTELİ BİR UYKU İÇİN…
Bebeklerin kaliteli bir uyku uyuyabilmesi için giysileri, oda ısısı, odanın ışık durumu önemli. Altı aydan büyük çocuklarda artık gece yarısı beslenmesinin bırakılması gerekiyor. Uz. Dr. Şeyma Ceyla Cüneydi, “Bu süre giderek uzatılarak bir yaşından sonra erişkin gibi akşam yatmadan en az bir saat önce çocukların son beslenmesi yapılmalı ve sabah erken saatlere kadar da su dahil beslenme yapılmamalı” diyor. Ancak sadece beslenme değil emzik alışkanlığı da emzik düştüğü için sık uyanma nedeni olabiliyor. Bebeklerin yatmadan önce yıkanması daha uzun ve kesintisiz uyku sağlayabiliyor.

ANNELERİN PSİKOLOJİSİ BOZULABİLİR…
Geceleri çok sık uyanan ve sürekli emmek isteyen bebek annelerinin psikolojilsinin bu durumdan dolayı bozulabileceğini belirten Uz. Dr. Cüneydi, “Anne uykusuz olduğu için motivasyonu düşebilir. Uykusuzlukla mücadele eden anneler, bebeklerine odaklanmalı ve kendilerini ne motive ediyorsa onu yapmalılar ki bıkkınlık oluşmasın. Yapılan araştırmalar uykunun depolanamadığını gösterse de gece bebeğine bakmak zorunda olan anneler gündüz mümkün olduğunca uyuyarak uykusuzluğu telafi edebilir” diyor.

ANNELER ANLATIYOR...
Elif Karslı: Kızım aslında uykuyu seven bir çocuk. Ama bu demek değil ki yatağına koydum ve uyudu. Ben kendi içgüdülerimi dinleyerek uyku konusunda ilk üç ay o ne isterse onu yapmaya karar verdim ve yapıyorum. Sinirlenmesine fırsat vermiyorum. İnatlaşmıyorum. Hareketlerini çok iyi izliyorum ve ona göre taktik geliştiriyorum. Beren’i yatakta uyutmayı ise tamamen tesadüfen keşfettim. Her gün yaptığımız Tummy Time (karın üstü yatma) egzersizimiz sırasında gözlerinin küçüldüğünü fark ettim. Ağzına emziği soktum ve hemen uyuyakaldı. İşte bu! 

Sarah Başar: İlk dört ay gece uykusu mu? O da ne? Cidden hayatımız böyleydi. Kesintisiz 45 dakika uyuyabilirsek sevinçle kalkardık yataktan. Kızım çok gazlı bir bebekti. İlaçlar da öneriler de pek fayda etmiyordu. Sürekli sırt sıvazlayıp kucağımda Maya ile yaylana yaylana evde dolaşırdım. Kızım şimdi üç yaşında ama hala uykuya geçerken birimiz onun emrine amade oluyoruz. Ki bu genelde eşim oluyor. Bazen kitap okur, bazen yanında uyuyormuş gibi yatar, bazen saçlarını okşar ve 20 dakika gibi bir sürede kesinlikle Maya’yı uyutmayı başarır. 

Tuğba Özsoy Ata: Biz uyku konusunda çözümü dört aylıktanitibaren kendi yanımızda yatırarak bulduk. Uyanınca bazen meme veriyorum bazen de beni yanında gördüğü için sessizce uyumaya devam ediyor. Tüm gün ayrıyız, akşamları birkaç saat yetmiyor. Gece birlikte uyumak ikimize de iyi geliyor bence. Uyurken birbirimize doyduğumuzu düşünüyorum.

Evren Türken: İki çocuğum var. Genellikle kolay uyurlar; uykuları gelince bulundukları yerde uykuya dalarlar. Ancak uykuya direndiklerinde farklı taktikler uyguladığım oldu. Kızım memede uyurdu en çok. Geceleri yat kalk yapmamak için onu da yanıma alıp emzirerek uyutuyordum. Oğlumu uyutmak daha zordu. 13-14 aylıkken; yani emmeyi bıraktıktan sonra biberon almayı da reddettiği için geceleri uyanır gibi olduğunda ağzına birkaç damla pekmez sürüyordum. Bir iki emme hamlesinden sonra uykuya dalıyordu zaten.

Burcu Aydın: Dört aylık oğlum Demir’i uyutma formülümüz bebekler için üretilmiş ‘İyi Geceler Bitki Çayı’ ve baba omzu. Hep aynı saatte ve gözleri tam kapanmadan yatırmaya çalışıyoruz. Uyku saati yaklaşınca yatağına bırakıyoruz. 

Hülya Ayhan: Benim kızımın gece uykularıyla arası hiç yoktu. Gerçi gündüz de uyudu diyemem. Geceleri 15 kez kalktığımı bilirim. Hiç unutmuyorum bir gece sadece beş kez uyanmıştı ve ben o gecenin sabahında annemi arayıp bu ‘mutluluğumu’ paylaşmıştım!

Yasemin Pala: İki yaşında bir kızım var. En geç 21.30’da uyur, her sabah 07.00’de uyanır. Haftada bir-iki gece deliksiz uyuyor. Onun haricindeki günler bir, bazen iki kez uyanıyor. Onu uyutmak için birçok yol denedik sonunda çözümü bizim yatağımızda yan yana yatarak bulduk. Uykusuzlukla başa çıkabilmek için en büyük taktiğim kızımın varlığına şükretmek.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil