Aşk hormonu: Oksitosini doğal olarak artırmanın 10 yolu

Oksitosin veya "aşk hormonu" güçlü sosyal bağlantılar ve sağlıklı ilişkiler kurmaya yardımcı olabilir. Öyleyse, oksitosini nasıl artıracağınızı öğrenin.

Oksitosine aşina olmayabilirsiniz, ancak "aşk hormonu" veya "kucaklaşma hormonu"nu duymuş olmalısınız. Adından da anlaşılacağı gibi, derin insan bağlarını ve duygusal deneyimleri kolaylaştıran bir maddedir. Oksitosin, sosyal bağ kurma, cinsel üreme, doğum ve doğum sonrası dönemde önemli bir rol oynar. Yüksek oksitosin seviyeleri, insanlarla etkileşimin ve duygusal bağ kurmanın olumlu yönlerini artırabilir. Güven, empati ve cömertlik duygularını artırmaya yardımcı olabilir. Bu, daha güçlü sosyal bağlantılara ve ilişkilere yol açabilir, bu da oksitosini nasıl artıracağınızı bilmeyi önemli hale getirir.

OKSİTOSİN NEDİR?

Psikolog Dr. Rituparna Ghosh, oksitosin'in beyinde hem hormon hem de nörotransmitter olarak görev yapan güçlü bir nöropeptit veya küçük bir protein benzeri molekül olduğunu söylüyor. Hipotalamusta üretilir ve hipofiz bezi tarafından salgılanır.

Uzman, oksitosinin sosyal bağları ve duygusal yakınlığı teşvik etmedeki önemli rolü nedeniyle "aşk hormonu" olarak adlandırıldığını söylüyor. Sarıldığımızda, dokunduğumuzda veya sosyal olarak bağ kurduğumuzda, oksitosin seviyeleri artar ve güven, empati ve bağlantı duygularını besler. Doğum ve emzirme sırasında oksitosin, anne-bebek bağını güçlendirerek derin, besleyici ilişkiler kurmadaki rolünü vurgular. Sevdiklerimize daha yakın hissetmemizi sağlayan, sevme ve sevilme kapasitemizi artıran kimyasaldır.

OKSİTOSİNİN İŞLEVİ NEDİR?

  • Sosyal ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesi için çok önemli olan güven ve empati duygularını artırır.
  • Doğum ve emzirmeyi kolaylaştırır, anne-çocuk bağını güçlendirir.
  • Oksitosin stresi ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olur.
  • Ayrıca cinsel aktivite sırasında salgılanır, bu nedenle partnerler arasındaki duygusal yakınlığı ve bağı artırır.

OKSİTOSİNİ ARTIRMANIN YOLLARI NELERDİR?

Düşük oksitosin seviyeleri, bir kişinin duygusal ve psikolojik refahı üzerinde etkili olabilir. Dr. Ghosh, bunun yalnızlık ve depresyon duygularına yol açabileceğini ve ilişki kurmayı, sürdürmeyi zorlaştırabileceğini belirtiyor. İnsanlar güven ve empatiyle mücadele edebilir ve bu da sosyal izolasyona yol açabilir. Düşük oksitosin seviyeleri ayrıca kaygıyı ve stresi artırarak genel yaşam kalitesini etkileyebilir. İşte nasıl artıracağınız!

1. Fiziksel temas

Sarılmalar, kucaklaşmalar ve el ele tutuşmaların hepsi fiziksel temas kapsamındadır ve bu, oksitosin artırmanın en doğrudan yollarından biridir. Sarıldığımızda, kucaklaştığımızda veya el ele tutuştuğumuzda, sıcaklık ve güvenlik hissi yaratır. Bu fiziksel bağlantı, beyne güvende ve sevildiğimizi bildirir ve bu da oksitosin seviyelerini artırır. Stresi ve kaygıyı azaltabilir ve önemsediğimiz kişilere daha bağlı hissetmemizi sağlar. Bu küçük sevgi eylemleri ayrıca ruh halimizi ve genel refahımızı iyileştirebilir.

2. Sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirin

Uzman, arkadaşlarınız ve ailenizle anlamlı zaman geçirmenin oksitosini önemli ölçüde artırabileceğini söylüyor. Düşüncelerinizi ve duygularınızı paylaştığınız derin sohbetlere katılmak duygusal yakınlığı teşvik eder. Birlikte yemek pişirmek, oyun oynamak, birlikte müzik dinlemek veya sadece birbirinizin yanında zaman geçirmek gibi aktivitelere katılmak bağları güçlendirir ve kalıcı anılar yaratır. Bu yakınlık ve aidiyet duygusu duygusal sağlığımız için iyidir.

3. Nezaket eylemleri

Nezaket eylemleri gerçekleştirmek yalnızca alıcıya fayda sağlamakla kalmaz, aynı zamanda verenin refahını da artırır. Gönüllü olarak veya komşunuza yardım etmek gibi basit eylemlerle başkalarına yardım ettiğinizde, beyniniz oksitosin salgılar. Bu, olumlu sosyal bağlantıları güçlendiren ve kendinizi topluluğunuza daha entegre hissetmenizi sağlayan bir neşe ve memnuniyet duygusu yaratır. Bu eylemlerden kaynaklanan duygusal yükseliş uzun süreli olabilir.

4. Evcil hayvan terapisi

Evcil hayvanlarla vakit geçirmek oksitosin seviyeleri üzerinde muazzam bir etkiye sahip olabilir. Köpekler ve kediler gibi hayvanların sağladığı koşulsuz sevgi, yalnızlık ve stres duygularını azaltabilir. Kedinizi sevmek, köpeğinizle oynamak veya hatta balıkların yüzmesini izlemek zihninizi sakinleştirebilir ve oksitosini artırabilir. Bu etkileşimler bize hayattaki saf, basit sevinçleri hatırlatır ve stresli zamanlarda rahatlık ve teselli sağlar.

5. Farkındalık ve meditasyon

Farkındalık ve meditasyon, içsel benliğinizle bağlantıda kalmanıza ve orada kalmanıza yardımcı olur. Nefesinize odaklanarak ve endişelerinizi bırakarak, oksitosin seviyesini artırabilecek huzurlu bir zihin durumu yaratırsınız. Uzman, farkındalıklı nefes alma ve yoga gibi uygulamaların stres hormonlarını azaltabileceğini ve sakinlik ve esenlik duygusunu teşvik edebileceğini söylüyor. Bu iç huzur, başkalarıyla daha derin bir düzeyde bağlantı kurma yeteneğinizi geliştirebilir.

6. Kahkaha

Kahkaha, oksitosini artırmanın güçlü ve doğal bir yoludur. Arkadaşlarınız veya ailenizle güzel, bol kahkahalı anlar yaşadığınızda, bağınızı güçlendirir ve neşeli bir atmosfer yaratır. Komik bir film izlemek, şakalar paylaşmak veya eğlenceli anıları hatırlamak ruh halinizi hafifletebilir ve duygusal bağları geliştirebilir. Kahkaha sırasında oksitosin salınımı, kendinizi daha mutlu ve daha rahat hisseştmenizi sağlar.

7. Müzik

Müzik, duygularımıza dokunma ve oksitosin seviyelerini artırma konusunda eşsiz bir yeteneğe sahiptir. En sevdiğiniz şarkıları dinlemek olumlu anıları ve hisleri uyandırabilir. Özellikle koro gibi bir grupta şarkı söylemek, birlik ve ortak amaç duygusunu besler. Seslerin uyum içinde olması, derinden tatmin edici olabilen kolektif bir neşe ve bağlantı yaratır. Dr. Ghosh, müzik terapisinin genellikle duygusal sağlığı ve refahı artırmak için kullanıldığını söylüyor.

8. Fiziksel egzersiz

Yoga dersleri, dans veya takım sporları gibi grup aktivitelerine katılmak sizi yalnızca fiziksel olarak formda tutmakla kalmaz, aynı zamanda oksitosini de önemli ölçüde artırabilir. Yoldaşlık ve paylaşılan çaba duygusu sosyal bağları güçlendirir. Egzersiz ayrıca ruh halini iyileştirmek ve stresi azaltmak için oksitosinle birlikte çalışan endorfinleri serbest bırakır.

9. Yemekleri paylaşmak

Yemek pişirmek ve başkalarıyla paylaşmak, oksitosin seviyelerini yükseltebilen besleyici bir eylemdir. Tüm malzemeleri özenle bir araya getirme ve ardından birlikte tadını çıkarma süreci, bir topluluk ve sevgi duygusunu besler. Bu sadece yiyeceklerden gelen besinle ilgili değil, aynı zamanda sevdiklerinizle kaliteli zaman geçirmekten gelen duygusal besinle de ilgilidir.

10. Minnettarlık

Minnettarlığınızı ve takdirinizi ifade etmek, duygusal refah üzerinde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Birine teşekkür ettiğinizde veya çabaları için takdirinizi gösterdiğinizde, bu bağınızı güçlendirir ve her iki tarafın da değerli hissetmesini sağlar. İçten bir teşekkür notu yazmak, minnettarlığınızı sözlü olarak ifade etmek veya hatta küçük onay jestleri bile oksitosin seviyelerini artırabilir. Bu uygulama olumlu, destekleyici bir ortam yaratır ve genel mutluluğu artırır.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil