Amerika’da mezun olduğum üniversiteden "Perfect Health Instructor" ünvanını alarak diploma almıştım. Türkçe’ye birebir çevrildiğinde ‘Mükemmel Sağlık Eğitmeni’ olan bu ünvan, bizim lisanda hiçbir şey ifade etmeyen, anlamsız bir tanımlamaydı. O yüzden ben bunu türkçeye "Ayurvedik Yaşam Eğitmeni" olarak çevirdim. Ee, ne de olsa Ayurveda Fakültesini bitirmiştim.
Ayurveda, kökeni Hindistan’ın Vedik kültürüne dayanan 5,000 yıllık bir doğal şifa sistemi olup, insanoğluna beşeri potansiyelinin üst sınırını gerçekleştirirken, her yönden dengede ve zinde kalmasına yardımcı olan bir bilgelikler bütünüdür. Ayurveda kadim bir lisan olan sanskritçe bir kelime olup, kelime anlamı olarak "Yaşam Bilimi" manasına gelmektedir.
Ayurveda’nın başlıca hedefi öncelikle kişinin ideal bünye tipini tespit etmek (Beden ve Zihin birleşimi neticesinde oluşan "fıtrat/dosha") ve herhangi bir dengesizlik durumunda, dengesizliğin haberini veren belirtilerin kaynağını bularak, dengenin tekrar kurulması üzere geniş kapsamlı önerilerde bulunmaktır.
Ayurvedik Tıp iliminin kaynağı olan Vedik metinlerde insanoğlunun 3 ana bedenden oluştuğu açıklanmaktadır;
• Fiziksel Beden
• Zihinsel Beden
• Ruhsal Beden
Her ne kadar biz zihnimizin lineer düşünme eğilimi neticesinde bu bedenlerimizin birbirinden ayrı olduğunu zannetsek de, üç bedenimizde birbirinin içine geçmiş halde, sürekli bir enerji ve bilgi alışverişi içindedir.
Yani sadece fiziksel bedenimize özen gösterip, sağlıklı bir beslenme biçimi ve ideal bir rutinde spor yapmak tüm bedenlerimizde denge yaratmak için yeterli değildir. Muhakkak ki madde ve enerjiden oluşan fiziksel beden sağlığımızı dengeleyici bir yaşam tarzı zaruridir. Fakat fiziksel beden son derece sağlıklıyken eşzamanlı olarak zihinsel kargaşa, psikolojik çöküntüler ya da ruhsal problemler baş gösterebilir. İşte o zaman Ayurveda’ya göre tüm bedenlerimizde bir uyum ve harmoniden söz etmek mümkün değildir.
İşte Ayurveda’nın üzerine basarak anlattığı kurgu, bütünsel sağlık ve zindelik halimiz için üç ana bedenimize de özen göstermeli ve tüm bedenlerimizde denge yaratıcı ve besleyici gündelik rutinleri yaşamımıza katmamızdır.
Ayurveda’nın ana amacı; kişinin doğuştan sahip olduğu Bünye Tipi’ni ( Beden ve Zihin birleşimi neticesinde oluşan "fıtrat/dosha") belirleyerek, bu doğrultuda hayat boyu dengede kalmasını sağlayacak olan;
• İdeal Gıda Seçimleri
• Baharat Kullanımları
• Beslenme Tarzı
• Yemek Pişirme Şekilleri
• Kadim Nefes Teknikleri
• Meditasyon Teknikleri
• Aromaterapi
• Masaj Teknikleri
• Fiziksel Aktivite
• Müzik Alternatifleri
• Gündelik Rutinler
• Mevsimsel Rutinler
vb. bilgiler doğrultusunda kişilerin genel sağlık, zindelik ve esenlik haline olumlu ivme kazandırarak, yaşamda daha mutlu, daha huzurlu, daha sağlıklı, daha yaratıcı olmamızı sağlayan hakiki harmoniyi yaratmaktır.
Ayurvedik Yaşam Tarzı, özetle bilincimizi yükselten, genel sağlık halimize olumlu ivme kazandıran, yaşlanmayı geciktiren, gıda seçimi, aromaterapi ve sportif aktivitelerimize yön verme gibi faydalarının yanısıra genel olarak yaşam kalitemizi yükselterek daha mutlu, daha huzurlu ve daha tatminkar olmamızı sağlayan etkileri barındırır.
Açıklamadan anlaşıldığı üzere sadece hastalık iyileştirme sisteminden ibaret olmayan Ayurveda için "Önleyici Tıp" ya da "Koruyucu Tıp" terimleri de kullanılmaktadır. Çünkü Ayurveda hastalığı 6 adımda inceler ve konvansiyonel Batı tıbbının hastalığı teşhisi için hastalığın 5. ya da 6. aşamaya gelmiş olması gerekirken, Ayurvedik tıpta muhtelif hastalıklar 1., 2., 3. ya da 4. aşamalardayken dahi teşhis edilerek, ilerlemeleri yaşam tarzı değişiklikleri ile büyük ölçüde önlenebilmektedir.
İşte sizlerle bu blogda önümüzdeki blog yazısından itibaren ayda iki defa, gündelik yaşamınıza kolaylıkla ekleyebileceğiniz basit ve küçük yeni rutinler ile ‘Bütünsel Sağlık, Zindelik, Esenlik ve Mutluluk’ halinizi sürdürelebilir olarak nasıl mucizevi bir şekilde artırabileceğinizin yollarını ve ipuçlarını, bilimsel araştırmalar ışığında paylaşacağım.
Ağustos ortasında yaşam kalitesini yükselten minik ipuçlarını okumayı atlamayın!
www.yukselencag.com