Bel Soğukluğu ile İlgili Bilinmesi Gerekenler
Bel soğukluğu olarak adlandırılan bu rahatsızlığa neden olan mikrop ise Gonore mikrobudur.
Cinsel temasla bulaşan bu rahatsızlık, en sık görülen cinsel hastalıklardan biridir. Bel soğukluğu erkeklerde daha sık görülür. Bununla birlikte aslında kadınların bel soğukluğu kapma ihtimali erkeklerden daha fazladır. Bel soğukluğunun erkeklerde daha sık görülmesinin sebebi erkeklerde yaşanan hastalık belirtilerinin gözden kaçmasının imkansız olması ya da kadınların rahatsızlık karşısında jinekoloğa giderek tedavi olmaktan çekinmesi olabilir.
Halk arasında bel soğukluğu olarak adlandırılan bu hastalığın tıp dilindeki ismi “üretrit”tir. Üretrit, adından da anlaşılabileceği gibi idrar yolu enfeksiyonlarına işaret eder. Bu hastalığı diğer idrar yolu rahatsızlığı vakalarından ayıran yön ise cinsel yolla bulaşan bir mikrop sonucunda oluşmasıdır.
Bel soğukluğunun iki ayrı türü vardır. Bunların isimleri Gonore ve Nongonokoksit Üretrit’tir. En sık görülen bel soğukluğu mikrobu Nayseria Gonore’dir. Erkeklerde bu mikrobun neden olduğu bel soğukluğu 50’li yaşlara kadar görülebilir. Toplumda en sık görülen cinsel hastalıklardan olan bel soğukluğunun iki türü arasındaki fark ise meydana getirdiği akıntının rengi ve mikrobun bulaştıktan sonraki kuluçka süresidir.
Erkeklerde Bel Soğukluğu Belirtileri
Erkeklerde bel soğukluğunun kuluçka süresi 3 ila 10 gün arasındadır. Yani hastalık belirtileri cinsel ilişkiden 3 ila 10 sonra ortaya çıkar. Bu durum Gonore bel soğukluğu için geçerlidir. Nongonogoksik bel soğukluğunda kuluçka süresi 7 ila 21 gün arasındadır.
Erkekte Gonore bel soğukluğu belirtileri gözden kaçacak gibi değildir. Peniste batma, yanma ve kaşıntı hissi ile birlikte penisten akıntı gelir. Bu akıntı oldukça tipiktir ve yeşilimsi sarı renklerindedir. Akıntının gelişinin idrarla herhangi bir ilgisi yoktur. Akıntı herhangi bir dış etken olmadan gelir. Herhangi bir cilt lezyonu oluşmaz.
Nongonogoksit bel soğukluğunun gözden kaçırılması daha kolaydır. Çünkü bel soğukluğunun bu türünde akıntı şeffaftır. Rahatsızlık idrar yapma esnasında batma, yanma ve sızlama hissi ile anlaşılabilir.
Erkeklerde bel soğukluğunun idrar yolu enfeksiyonları ile karıştırılması durumu söz konusu olabilir. Ancak idrar yolu enfeksiyonlarında kesinlikle akıntı meydana gelmez. Bu yüzden akıntının söz konusu olduğu durumlarda cinsel yolla bulaşan bir hastalığın söz konusu olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Ülkemizde cinsellik hala tabu olarak görüldüğü için pek çok kişi tedavi olmama yolunu seçebilir. Oysaki bel soğukluğu mutlaka tedavi edilmesi gereken ciddi bir rahatsızlıktır. Erkekte tedavi edilmeyen bel soğukluğu idrar yolunda daralmaya, prostatta apseye ve uzun vadede kısırlığa neden olabilir. Hastalık şüphesi oluştuğu anda kontrole gitmek ve acilen tedaviye başlamak elzemdir.
Kadınlarda Bel Soğukluğu Belirtileri
Kadınlarda bel soğukluğunun tespit edilmesi daha zordur. Çünkü iki tür bel soğukluğunun da akıntı yapmaması gibi bir ihtimal söz konusudur. Kadınların günlük hayatlarında da akıntıları olduğu için bel soğukluğundan kaynaklanan akıntıları tespit edememeleri söz konusu olabilir. Bu nedenle kadınlarda yoğun olarak gizli enfeksiyon görülür. Bu durumdan kaçınmanın en doğru yöntemi güvenilir olmayan partnerlerle cinsel ilişkiye girmemek, girildiği takdirde ise mutlaka korunmaktır.
Kadınlarda bel soğukluğunun bir diğer belirtisi adet düzensizliğidir. Adet düzeni bozulabilir ve iki adet dönemi arasında kanama görülebilir. Ayrıca idrar da yanma da görülmesi olası belirtiler arasındadır. Kadındaki bartholin bezleri bel soğukluğu rahatsızlığının bir etkisi olarak iltihaplanır. Eğer bu iltihap tedavi edilmezse yayılabilir ve vücudun başka bölgelerinde görülebilir. Dış gebelik ve kısırlık da tedavi edilmeyen vakaların sonucunda yaşanması olası sorunlardandır.
Bel Soğukluğu Nasıl Tedavi Edilir?
Bel soğukluğu tedavisinde en önemli noktalardan biri, hastalığın hangi türe mensup olduğudur. Hastalığın türü ile birlikte tedavi yöntemi de değişir. Gonore mikrobunun yol açtığı bel soğukluğunda penisilin türünde antibiyotik kullanımı gereklidir. Antibiyotik kullanımı 7 ila 14 gün arasında olmalı ve antibiyotik ağızdan alınmalıdır. Eğer antibiyotik kullanımı sonrasında akıntı kesilmiyor ve akıntının rengi değişerek şeffaf hale geliyorsa ilk tedavinin üzerine tetradoks grubu antibiyotik ile tedaviye devam etmek gerekir. Tedavinin uzayacak olması baştan öngörülürse antibiyotik tedavisi direkt olarak 21 günlük sürece yayılabilir.
Bel soğukluğu hastalığı yaşayan bir çift, cinsel ilişkisine devam edecekse birlikte tedavi olmalıdır. Aksi takdirde partnerlerden birinin hastalığı devam edecek ve her ilişkide hastalığı yeniden birbirlerine bulaştırma riskleri doğacaktır.
Bel soğukluğu tedavi edilmese de akıntı kendi kendine geçebilir. Bu durum kişilerde hastalığın geçtiği yanılgısını doğurur. Ancak bu noktada hasta kronikleşir ve zaman içerisinde nüksetme olasılığı doğar. Bel soğukluğunun tedavi edilmemesi kısa vadede rahatsız edici semptomlara, uzun vadede ise hem erkekte hem de kadında kısırlık sorununa neden olabilir.
Bel soğukluğu genellikle çok eşli ilişkiye sahip olan kişilerde görülür. Hastalıktan korunmanın en doğru yöntemi prezervatifle korunmaktır. Tedavi için mutlaka uzman bir doktora görünmek gereklidir. Kişinin kendi bilgisi ile antibiyotik kullanması uzun vadede daha ciddi sağlık sorunları yaşamasına neden olabilir.