Erkeklerin geçmiş ilişkilerini biraz didikleyin, neyi, kiminle nasıl yaşıyorsa yaşasın mutlaka her biten ilişkinin ayrılık bahanesi aynı oluyor.
Biraz yalnız kalmak istiyorumcular
Sıkılgan, kararsız, depresif, iki yüzlü adamın tekidir... Ayrılmak ister ama ayrılamaz… Hiçbir şey onu mutlu etmez, her şeyin sonu mutlaka kötüye gideceği için garanticidir. Herhalde ‘adamcağız’ın bir parça yalnız kalacağına inanmıyorsun değil mi? Arada birini buldu ama ne ona ne kendine bir ilişki için güvenemediğinden, ‘bir süre tek tabanca takılayım’ diye sana ayak yapıyor. Bir süre diğeriyle gezip tozup, pişman olursa sana dönmek için açık kapı bırakıyor sadece.
Sana üzülüyorumcular
Kendini beğenmiş, egosu yüksek insanların ayrılırken ilk akıllarına gelen bahane nedense; 'bunu senin için yapıyorum, seni üzüyorum, daha iyisine layıksın' oluyor… Emin ol, seni üzmekten zaten zevk alıyor, o parçalanılamaz egosunu ilişkinin sonlarına doğru umursamadığın için, un ufak etmenden korkuyor! Bu sadist manyaktan ‘iyi ki ayrılmışım’ diye dua etmen lazım…
Anlaşamıyoruzcular
Senelerce beraber olursunuz, aynı eve çıkarsınız, hatta evlenmeye bile karar vermişsinizdir ama bir anda rahatsız eden bir şeylerin var olduğunu düşünürsünüz. Son zamanlarda kavgalar artar, kavgaların nedeni yıllardır tanıdığınızı sandığınız adamın garip davranışlarıdır; buna rağmen ayrılırken size yaptıklarınızı yazan bir liste verir… Sizin de ağzınız açık kalır. Bütün suç sizindir, içinde biriktirdiği şeylere hayretle bakarsınız. Nerede ketum, sıkıcı ve az arkadaşı olan biri varsa geçmişini didikleyin mutlaka ayrılma bahaneleri 'anlaşamadık'dır.
Hayatım çok karışıkcılar
Off, Teoman'ın müziği bırakmasıyla bu tip adamların kaybolması gerekliydi. Kaç yaşında olursa olsunlar; o mutsuz halleri, dünya başına yıkılmış tavırları, bar köşesinde çürüdüğünü anlatan hikayeleri bitmez. Zaten bunlarla bir ilişkiye başlamak çok zor, ayrılmak daha da zor. O kadar kendilerine dönük ve karamsarlardır ki hayatına sen girmişsin, girmemişsin adamın açıkçası umurunda bile değil. Hala kendini Sinan Çetin'in Bay E filminden bir karakter gibi görür, oysa Arka Sokaklar’da barın arka tarafında tabure üzerinde oturan bir figurandan farkı yoktur.
Yüzyüze konuşamıyorumcular
Mesajla, mail ile, biraz cesareti varsa telefonla konuşarak ayrılan adamlar, adamlarımız o küçücük dünyasında kendini Tanrı ilan eden zavallılarımız... Mide bulandırıcı olmaları bir tarafa, korkunç derecede eziktir bu adamlar. Bir kere ayrılırken bile yüzleşmeye korktuğu şeyler vardır, kavgadan kaçarlar, suratlarına yaptıkları hatanın vurulmasından kaçarlar, senden kaçarlar… Umudumuz bir gün kendilerinden de kaçmaları!
Ayrılığımız güzel olsuncular
Güzel ayrılık kadar saçma bir şey yok tabii, yaşadığın her şey ne kadar korkunç olabilir ki; neden ayrılık anında mutluluktan çıldırasın? Genellikle bitmeyen, sürünen ilişkilerin sonu böyle oluyor, bir sene içinde bilmem kaçıncı bin kez ayrılmaya çalışıp, sonucu ya sevişerek biten ayrılıkların kaderi 'ayrılığımız güzel olsun, seni güzel hatırlayayım' diye biter. Bu tip adamlar korkaktır, geleceğinden endişelidir ve çok yalnızdır. Seneler sonra kızmak yerine ona üzüldüğünüzün farkına varırsınız.