Ben, umutsuz bir romantik miyim?
Büyük aşkların ve mutlu sonların peşinde, bir umutsuz romantiğin güncesi.
Şehrin en güzel caddelerinden birindeyim ve aslında mutluluğun peşinde koştuğumu kimse görmüyor. Depresyonda değilim. Aşk acısı da çekmiyorum. Mutsuz hiç değilim. Ben umutsuz bir romantiğim. Aşka aşık, romantizmin yılmaz savunucusu ve bir peri masalının başrolüyüm.
Yazı: Baran Alışkan
Romantik ilişkilerimdeki ısrarlı başarısızlığımın konuşulduğu bir günde, yakın arkadaşlarımdan biri nerede hata yaptığımı bulabilmem için her şeyi yazmam gerektiğini tavsiye etmişti. Bu arada, düzenli aralıklarla buluşan ve hayatlarımızın kritiğini yapan bir arkadaş grubu olduğumuzu söylemeliyim. Evet, bir Sex and the City hayranıyım ve onunla büyüdüm. Küçük grubumuzda kariyeriyle göz dolduran Miranda, popüler bir çapkın Carrie ve bendeniz Charlotte var. Aslında bir Samantha’mız da vardı ama artık yarı zamanlı influencer ve tam zamanlı bir anne olduğu için modern bir versiyonuyuz diyebilirim. Çok dağılmadan konuya dönüyorum sevgili günlük… Her şey üniversitenin ilk yıllarındaki büyük aşk hikayemin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla başladı.
İLK AŞK, BÜYÜK AŞK
Kendimi bildim bileli çok satan kitapların hayali başrollerinden etkilenen, romantik komedilerin mutlu sonlarına abone, duygusal şarkıların gizli öznesi ve büyük bir aşkın henüz ilan edilmemiş muhatabıyım.
Dolayısıyla büyük aşkım olduğunu düşündüğüm Kaptan -şimdilik ona bu isimle sesleneceğim- ile flörtümüz de büyük umutlarla mutlu bir sona ulaşmak üzere başlamıştı, bence. Zamanla anlaşmazlıklar, orta ölçekli kıskançlık krizleri ve yaşımızın verdiği acemilikle aşkımız bitti. Tabii ben de bittim. Biraz ayrılık acısı, biraz da hayal kırıklığı ve bolca arkadaş omzundan sonra yeni bir aşka yelken açmak için yeterli rüzgarı ardımda bulmuştum. Yola devam ettim…
Sonraki romantik maceralarım birbirinden pek farkı olmayan, benzer sonlarla biten kopya hikayelere benziyordu. Baş ucumu dolduran kitaplardaki gibi bir sevgiliye ya da TikTok akışımı ele geçirmiş romantik ilişkiye sahip olamadım. Bu günlüğü yazmaya karar vermeden önceki mutsuz sonumu ise mutlaka dinlemelisiniz. Güzel hikayeydi…
GÜZEL BİR HİKAYE
Çok katlı bir plazanın 21’inci katındaki ofisimde sıradan bir gün yaşarken, bir kahve molası için asansörle yeryüzüne inmeye karar verdim. Kahvemi aldım ve çevreyi izlemeye başladım. Çünkü güzel şeylerin birdenbire olduğuna dair fazlasıyla film izledim şimdiye kadar. Beyaz atlı prensin artık atı olmasa da şahane bir tesadüfle geleceğinden emindim. Gittikçe kalabalıklaşan bahçede, birazdan kibar bir ‘merhaba’ ile irkildim. Son dört mevsimdir buralarda sıkça gördüğüm Deniz -kendisine böyle sesleneceğiz yer bulamadığı için masada oturup, oturamayacağını soruyordu. Elbette kabul ettim… Çünkü ben sosyal ilişkileri kuvvetli, onun mavi gözlerine ilk kez bu kadar dikkat etmiş ve kendisinden etkilenmemek için çaba gösteren biriyim. Keyifli kahve molasının sonunda, yeniden karşılaşmak dileğiyle vedalaşsak da bunun artık kaçınılmaz olduğunu biliyordum. Öyle de oldu. Aynı saatlerde, aynı masada çok kez güldük. Günler günleri kovaladı, benim kalbim onun kalbine yaklaştı ve beklemediğim bir anda hayallerimi süsleyen o aşka yelken açtım. El ele akşam yemeklerinden bol kahkahalı sinema filmlerine, hep bir ağızdan eşlik edilen konserlerden romantik pikniklere ve hatta uyumlu stil dönüşümleri bile yaşandı bu aşkta. Bir an bile ayrı kalamadığım Deniz, bir gün hayatımın aşkına rastlayacağıma inandığım her anın ödülü ve beni hayatın tüm keşmekeşinden kurtaran bir süper kahramandı. Aramızdaki küçük sorunlar ise halının altına süpürülecek önemsiz detaylardı. Mükemmel olarak tasvir edilmiş tüm kurgu karakterleri unutturacak bir sevgili…
GERÇEKLER ACIDIR
Sıradan günlerde, midemdeki kelebeklerle bir uçuş gösterisindeydim adeta. Ta ki görüşmeler, konuşmalar ve öpüşmeler azalana; ‘konuşmamız lazım’ temalı bir mesaj alana kadar… Güneşli aşkıma gri bulutları yakıştırmasam da önemsiz diğer binlerce sorunumuzdan birini daha görmezden gelebileceğimizi sanıyordum. Ben böyleyimdir. Deniz ise her geçen gün kendisini daha da mutsuz hissettiğini söylüyordu. Açıkçası bu olumsuz sözleri duymazdan gelmeyi isterdim. Fakat ayrılmak istediğini duyduğum an, dünyam başıma yıkıldı. Mükemmel eşleşmemiz, kaderin bizi bir araya getirişi ve peri masalı nasıl bitebilir? Uzun süren konuşmalar sonrasında, büyük aşkımızın arkasında durduğum için kendimle gurur duyuyordum. Deniz ise tüm kararlılığıyla bu ilişkinin sona erdiğini, bir başkasından hoşlandığını söylüyordu. Olsun, bunu da aşamaz mıydık? O anlara dair tek hatırladığım şu sözlerdi: “Hayır! Artık vazgeç! Benden de umutsuz romantikliğinden de!” Ayrılık konuşmasında -beni üzmek için söylediğini düşündüğüm- ‘umutsuz romantik’ yakıştırması, bir aydınlanma yaşamama sebep oldu. Ben, umutsuz bir romantik miydim?
TANIŞMA MERASİMİ
Sonrası yalnızlık… Fonda derdime dert katan bir müzikle, kadehimi savurarak çok sesli isyanlarda bulunuyor; kız arkadaşlarımsa yaşadığımı düşündüğüm peri masalının vasat bir aşktan öteye geçmediğini belgeler ve örneklerle anlatıyordu. Büyük aşklarım Kaptan ve Deniz, çalkantılı aşk hayatıma yakışır şekilde alabora olmama sebep olmuştu. Zihnimdeyse ‘umutsuz romantik’ olduğuma dair düşüncelerden başka bir şey yoktu. Arama motoruna soruyorum: “Ayna ayna, söyle bana! Sahiden, umutsuz romantik miyim acaba?” Aşık olmaya aşık, aşkın gücüne sonsuz bir inanç besleyen, aşkı her şeyin ilacı olan gören birinden bahsediyor. Belli ki ortak noktalarımız var. Kalbimdeki yangını söndürmeye yetecek kadar dondurmadan sonra ağladığım omuzlar, destek aldığım dayanaklara dönüştü. Yarın yeni hayatımın ilk günü olacak…
YENİ HAYATIMIN İLK GÜNÜ
“Sabah uyandığımda nasıl hissediyorum? O yastıktan kafamı kaldırıyorum…” Her yeni günde, bana ilham veren bu sokak röportajını hatırlatıyorum kendime. Hayatımı değiştirecek beyaz atlı prens yerine, bana hayatta destek olacak bir partneri arıyorum. Bir başkasına büyük anlamlar yüklemeyi bırakıyorum ve kendime daha çok değer veriyorum. Sonu hüsran aşklarımı konuşmaya bir süreliğine ara veriyor ve gürültülü bir masada kız arkadaşlarımla tüm tecrübelere teşekkür ediyorum. İmza, mutlu ve umutlu romantik.
UMUTSUZ ROMANTİKLERİN SEYİR LİSTESİ
- Mesajınız Var (1998) Romantik, Komedi
- Bir Gün (2011) Romantik
- Keşke 30 Olsam (2004) Romantik, Komedi, Fantastik
- Zamanda Aşk (2013) Komedi, Dram, Fantastik
- Not Defteri (2004) Romantik, Dram
- Aşk ve Gurur (2005) Dram, Romantik
- Erkekler Ne Söyler, Kadınlar Ne Anlar? (2009) Romantik, Komedi
Kendimi bildim bileli çok satan kitapların hayali başrollerinden etkilenen, romantik komedilerin mutlu sonlarına abone, duygusal şarkıların gizli öznesi ve büyük bir aşkın henüz ilan edilmemiş muhatabıyım.
İLGİLİ İÇERİKLER