Bir Varmış Bir Yokmuş ve Büyük Gözler vizyonda!
Türkiye sinemalarında bu hafta 3'ü yerli 9 film vizyona giriyor. Haftanın en iddialı yapımları Mert Fırat ve Melisa Sözen'in oynadığı "Bir Varmış Bir Yokmuş" ile Tim Burton'un yönettiği "Büyük Gözler". İşte haftanın filmleri...
"Bir Varmış Bir Yokmuş"
İlksen Başarır'ın yönettiği, Mert Fırat, Melisa Sözen, Hare Sürel ile Mustafa Uzunyılmaz'ın rol aldığı "Bir Varmış Bir Yokmuş", izleyici ile buluşuyor.
Dram türündeki filmde, duyduğu bir şarkının peşine düşen Nehir ile şarkıyı yapan Ozan'ın tüm zorluklara rağmen bitirmeyi başaramadıkları aşklarının dokunaklı hikayesi anlatılıyor.
Filmin konusu şöyle; Nehir bir gün tesadüfen bir şarkı dinler ve dinlediği şarkı genç kadını derinden etkiler. Nehir şarkıyı o kadar çok beğenir ki notaların ardından şarkıyı yapan müzisyenin peşine düşmeye karar verir... Yolun sonundaysa şarkının sahibi olan Ozan'ı bulur. Ama Ozan hayatında pek çok gelgit yaşamıştır ve adeta çıkmaz bir sokak gibidir... Bir tarafın kararlılığı ile diğer tarafın bocalamaları arasında sıkışıp kalan bu ilginç aşk hikayesi, acaba mutlu sonlu bir masala bağlanabilecek midir...
"Büyük Gözler"
Tim Burton'un yönettiği filmde, Amy Adams, Christopher Waltz, Krysten Ritter ile Jason Schwartzman rol alıyor.
Abartılı karakterler yaratmasına rağmen bu karakterlerin insani değerlerini kaybetmemelerine özen gösteren Tim Burton, son filmi "Büyük Gözler"de; 1950'li yıllarda iri gözlü çocuk tablolarıyla tanınan Amerikalı ressam Margaret Keane'in (Amy Adams), eşi Walter Keane (Christopher Waltz) ile yaşadığı güç mücadelesini sinemaya aktarıyor. Film, Keane çiftinin aralarındaki iktidar gerginliğini konu alan biyografik bir uyarlama. Karısının göze çarpan yeteneğini ve ortaya koymuş olduğu orijinal eserleri satış stratejisi adına sahiplenen Walter Keane, para ve şöhreti yakaladıktan sonra eşi Margaret'ı gölgede bırakır. Yaptığı tabloların birisi için bile "Benim tablom!" diyemeyen Margaret, kocasının baskına karşı çetin bir savaş verecektir.
Tim Burton' ‘Ed Wood’dan sonraki en kişisel filmi” olarak yorumlanan filmin senaryosu Scott Alexander ve Larry Karaszewski'ye ait. Filmin müziklerinde Danny Elfman imzası var.
"Yeni Dünya"
Erkan Petekkaya, Şükran Ovalı, Soner Erzincan ile Cenan Çamyurdu'nun oynadığı filmin yönetmenliğini Caner Erzincan yaptı.
Down sendromlu bir çocuk ile taşradan İstanbul'a gelen ailesinin hikayesini anlatan filmde, aynı zamanda şehir hayatının insan ilişkileri üzerindeki etkisi konu ediliyor.
"Çekmeceler"
M. Caner Alper ile Mehmet Binay'ın yönettiği filmin oyuncu kadrosunda; Ece Dizdar, Tilbe Saran, Taner Birsel ile Nilüfer Açıkalın yer alıyor.
Anne ve babası oyuncu olan Deniz'in öyküsünü "oyun" motiflerinin yardımıyla beyazperdeye aktaran filmin konusu şöyle:
"32. yaş gününün gecesinde, kanlar içinde hastaneye kaldırılan Deniz'in, sıkça geçmişe döndüğü yoğun rehabilitasyon sürecinde, ruhundaki kilitli çekmeceler açılacak. Kız çocuk ve ergen cinselliğinin neresinden tutacağını bilemeyen anne babanın, kendi kompleksleri arasında kızlarının bedeninde ve ruhunda açtıkları yaralar ortaya çıkacak."
"Asabiyim Ben"
Damian Szifron'un yönettiği ve Ricardo Darin, Oscar Martinez, Leonardo Sbaraglia, Dario Grandinetti, Erica Rivas, Maria Marull, Monica Villa ile Rita Cortese'in oynadığı filmde, intikamla ilgili altı farklı trajikomik hikaye anlatılıyor.
"Öfke ile yoğrulmuş bir toplumda, aşklar, nefretler, intikamlar. Satın alınan şereflerin gölgesinde kanunların çaresiz bıraktığı insanların öfkesi ve tepkisi. Yolsuzluğun ve karmaşanın kol gezdiği bir ülkede, muhteşem düğünler, öç ve ölüm danslarının" işlendiği film, ağlanacak haline gülen bir toplumun gerçekliğini gözler önüne seriyor.
"Lazarus Etkisi"
Mark Duplass, Olivia Wilde, Donald Glover ile Evan Peters'in oynadığı filmin yönetmenliğini David Gelb yaptı. Korku ve gerilim türündeki filmin konusu şöyle:
"Bir grup araştırmacı, ölen insanları yeniden diriltmeyi başaran bir proje üzerinde çalışmaktadırlar. Bu projelerini tüm dünyaya duyurmaya çalışan ekibin hevesi, bulundukları üniversitenin dekanının, gizli deneylerini öğrenmesiyle birlikte kursaklarında kalır. Proje sona erdirilirken projeye dair tüm kayıtlar da ellerinden alınır. Fakat ekip üyeleri kolay kolay pes etmeye niyetli değildir ve deneyi yeniden uygulamaya karar verirler. Ne yazık ki bu uygulama sırasında işler ters gider. Araştırmacılardan biri olan Zoe ölür ve tüm ekip yıkılır. Bu ölümü kabullenemeyen ekip üyeleri, Frank'in de kendilerini zormalasıyla deneyi gerçek bir insan üzerinde uygulama kararı alırlar. Bu defa denek Zoe olur ve deney sayesinde genç kadın yeniden hayata döner; fakat karakteri tamamen değişen genç kadın, tüm ekip üyelerinin kabusu olmaya başlar."
"Love, Rosie"
Cecelia Ahern'in "Where Rainbows End" adlı çok satan romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Christian Ditter üstlenirken Sam Claflin ve Lily Collins başrolleri paylaşıyor.
Romantik komedi türündeki film, hayal kırıklıklarıyla sonuçlanan ilişkiler, evlilikler ve boşanmaları konu alıyor.
"Havana'ya Dönüş"
Kübalı edebiyatçı Leonardo Padura'nın aynı adlı romanından beyazperdeye uyarlanan filmin yönetmenliğini Altın Palmiyeli sinemacı Laurent Cantet üstlendi.
Cantet'in senaryosunu François Crozade ile birlikte kaleme aldığı filmin başrollerini Isabel Santos, Jorge Prugorria, Fernando Hechevarria, Nestor Jimenez, Pedro Julio Diaz Ferran ile Carmen Solar paylaşıyor.
Beş eski dostun hayatının önemli dönüm noktalarını izleyiciyle paylaştığı film, bu kişilerin geçmişle hesaplaşmasını da ortaya koyuyor.
"Chappie"
"District 9" ve "Elysium" başarılı yapımlara imza atan Neill Blomkamp'ın yönettiği filmin başrolünde Sharlto Copley, Dev Patel, Jose Pablo Cantillo ile Hugh Jackman oynuyor.
Yakın gelecekte geçen bilim-kurgu ve aksiyon içerikli filmin konusu şöyle:
"Baskıcı mekanik robotlardan oluşan polis güçleri görev yapmaktadır. Ancak insanlar onlara karşı koymaya başlar. Bu robot polislerden birisi çalınarak yeni bir program yüklenir ve böylece ilk kez kendisi adına düşünen ve hisseden "Chappie" adlı robot ortaya çıkar. Ancak kısa zamanda "Chappie" düzene ve insanlığa karşı büyük tehdit olarak görülmeye başlar ve yetkililer onu durdurmak için her şeyi göze alırlar."
Filmin başrolündeki yapay zekayla vicdan kazandırılmış bir Scout olan "Chappie"yi Sharlto Copley canlandırıyor. (AA)
Büyük Gözler filminin fragmanı için TIKLAYIN