Birlikte yaşamadan bu soruları kendinize sorun!

"Acaba birlikte yaşasak nasıl olurdu?" sorusu aklınızdan sık sık geçiyorsa, birlikte yaşamaya hazır olup olmadığınızı anlamak için bu soruları kendinize sormayı unutmayın!

Endişeli misiniz?
Aynı eve taşınmakla ilgili endişelerinizin olması güzel bir işaret. Böylece, verdiğiniz kararın ne kadar önemli olduğunun ve hayatınıza ne gibi etkileri olacağının farkına varabilirsiniz. Eğer hiç kaygınız yoksa ve bu konuda rahatsanız, sadece bir fanteziye ayak uydurarak evcilik oyunu oynanmayacağını anlamalı, bir adım geri çekilerek bu konuyu bir süre irdelemelisiniz.

Üzerinizde baskı mı var?
Birlikte yaşamak için üzerinizde baskı hissediyorsanız -bu baskıyı yaratan arkadaşlarınız, sevgiliniz hatta bazen kendiniz bile olabilirsiniz- bu konuda hazır olmayabilirsiniz. Denemeler yapın, haftada birkaç gün birlikte kalın, yakın olun ama bu düşünceyi bir süre rafa kaldırın.

Bağımlılık mı?
‘O benim eksik parçam’ şeklindeki klişe düşünceleri bırakın. Kendi hayatınızın zaten muhteşem olduğunu ve partnerinizin bunu daha güzel hale getiren bir unsur olduğunu düşünün. ‘Onsuz yapamam’ düşüncesiyle hareket etmediğinize emin olun.

Evlilikten kaçış mı?
Kendinizi evliliğe hazır hissetmiyorsunuz ve bunun yerine beraber yaşamayı istiyorsunuz. Bu düşünceyle hareket eden çok fazla çift var. Fakat bu düşünce de çok sağlıklı görünmüyor. İşin içine evlilik korkuları girdiği için evlenmeden birlikte yaşamayı seçiyorsanız, ilişkinizi tekrar gözden geçirmelisiniz.

İlişkinizin tanımını yaptınız mı?
Şimdi bir adım geri gidin. ‘Biz aslında neyiz? İlişkimiz nereye gidiyor?’ konuşmasını yaptınız mı? Bu size komik hatta aptalca gözükebilir ama insanların farklı farklı ilişki tipleri yaşadığı düşünülürse oturup ilişkinin adını koymak çok da saçma değil. Her ne kadar rahat insanlar olsanız da, diğer bütün ‘beraber yaşama’ kriterlerine uyum sağlasanız da ilişkinizin tanımını yapmadığınız sürece büyük bir iletişim sorununa yol açma ihtimaliniz yüksek. 

Tatile çıktınız mı?
Tatilde geçirilen zaman, bir çiftin aynı eve taşınmadan önceki deneme aşaması gibi. 1-2 haftalığına yurt dışına çıkıp tüm zamanınızı beraber geçirdiyseniz ve en önemlisi bundan keyif aldıysanız bu ilişkinizin bir sonraki evreye geçmeye hazır olduğuna dair bir işaret olabilir. Fakat eğer sevgilinizle hiç seyahat etmediyseniz birbirinizin alışkanlıklarını tam anlamıyla bilemezsiniz.

Büyük bir tartışma atlattınız mı?
İlişkinizin sona erdiğini düşündüğünüz o tartışmayı hatırlayın. Aranızdaki problemi başarıyla çözüme kavuşturmuş ve sorunu başarıyla atlatmışsanız aynı evi paylaşmaya hazırsınız. Tartışmaları ve anlaşmazlıkları nasıl halledeceğinizi bilmek, ilişkinizin ileriki aşamaları için son derece önemli. Aynı evde yaşarken kendi ‘problem çözme yöntemi’nize kesinlikle ihtiyaç duyacaksınız.

Sorunlarınızı çözdünüz mü?
Sevgilinizle birlikte geçirdiğiniz zamanlar, aynı evi paylaşmaya hazır olup olmadığınızla ilgili en iyi ölçü. Tartıştığınız konuları düşünün. Bunlar sürekli olarak karşınıza çıkıyor mu? Eğer cevabınız ‘evet’ ise ve her ikiniz de bu problemleri çözmeye dair girişimde bulunmuyorsanız bu kötüye işaret. Çünkü beraber yaşamaya başladığınız zaman yeni sorunlar patlak verebilir ve bu ilişkiniz adına her şeyi daha da kötüye götürebilir.

Test sürüşü yaptınız mı?

Sık sık birlikte mi kalıyorsunuz? Öyleyse her sabah sevgilinizi görerek uyanmanın nasıl bir his olduğunu zaten biliyorsunuz. Ancak eğer yaşam alanlarınızı birleştirmeyi düşünüyorsanız ve bu konuda bir deneme yapmadıysanız, her hafta birkaç gece beraber kalmanız iyi bir başlangıç olabilir.

Cicim ayları geçti mi?
Evet sevgilinizle ilişkinizin her zaman ilk günlerdeki kadar muhteşem olmasını istiyor olmanız normal. Ancak bir ilişki hep aynı randımanda gitmeyebiliyor. Aynı eve taşınmak gibi önemli bir karar vermeden önce cicim aylarınızın geçmiş olduğuna emin olun. Bu zamanlar genelde ilişkinin ilk altı ayıdır. Bazı kadınlar ‘Neden beraber yaşamıyoruz? İki ayrı kira ödemenin ne anlamı var? Yalnız olmaktan nefret ediyorum’ şeklinde düşüncelere kapılabiliyor. Eğer sizin de beraber yaşamak için sebepleriniz bunlarsa, partnerinizle aynı evi paylaşmaya henüz hazır olmadığınızı bilmelisiniz.
 
Para mevzu bahis mi?
Aynı evde yaşamaya başlamanız elbette sizi diğer evin kirasını ve onun giderlerini ödemekten kurtaracak. Ama bu beraber yaşamaya başlamanızın sebebi olmamalı. Finansal konulardan dolayı aynı evi paylaşmaktan kaçınmalısınız.

Karşılıklı sınırlarınızı belirlediniz mi?

Her ikiniz de kesinlikle ‘hayır’ diyeceğiniz konuları belirlemeden aynı eve taşınmayın. Birlikte yaşamaya başladıktan sonra katlanamayacağınız şeylerle karşılaşmak istemezsiniz değil mi? Kirli sepetinden mutfak düzenine kadar herkesin bir ev sistemi var. Bu nedenle bu kararı vermeden önce ikiniz için de aşılmayacak noktaları belirlemeniz önemli.

Beklentilerinizi ortaya koydunuz mu?
Çiftler arasında yaşanan en büyük hata konuşmamak. Aynı evi paylaşmanın sizin için ne anlama geldiğini baştan konuşmalısınız. Beklentilerinizi açıkça söylemelisiniz.
Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil