Bizler 'öteki' olmaktan çok mutluyuz!

Bağımsız tiyatrolar ve sahneler, son haftalarda süren 'Alternatif Sahneler ve Tiyatrolar' tartışması üzerine ortak bir bildiri kaleme aldı

"Bugün alternatif sahneler ve tiyatrolar geleceğin Türkiye tiyatrosunu doğuracak olan tiyatrolardır" denilen 41 imzalı metnin tamamı şu şekilde...

“Alternatif tiyatro yoktur” demek Türkiye tiyatro tarihinde özellikle 1980 sonrası yapılan her türlü yenilikçi, deneysel çalışmayı yok saymak demektir! Bu durum, bugünün politik yapısı gibi kendinden farklı olanı ve “yeni” olanı yok etmesinden ve kabul etmemesinden farklı değildir. Tiyatro Araştırma Laboratuvarı’nın, 5. Sokak Tiyatrosu’nun, Bilsak’ın, Assos Tiyatro Festivali’nin, Kumpanya’nın, Studio Oyuncuları’nın... v.b. tiyatroların faaliyetlerinin ve bıraktıkları mirasın reddedilmesi demektir. Türkiye tiyatro tarihinde onlarca yıldır çeşitli dönemlerde ödenekli tiyatroların, prodüksiyon tiyatrolarının kabullenememe durumunun, son yıllarda gelişim gösteren yeni tiyatrolarımıza ve sahnelere uzandığını görüyor ve çeşitli suçlamalara maruz kalıyoruz! 

“Alternatif” kelimesini sözlükler “seçenek, farklı, diğer, öteki” gibi kelimelerle ifade etmektedir. Bu tanımlama hiçbir zaman bu kurumların kendisi tarafından konulmamış, genellikle akademik çevreler veya yazılı/görsel medya tarafından tanımlanmıştır. Bizler hiçbir zaman bu sıfat için üretim yapmadık. Ürettiklerimiz ve yaptıklarımız bu sıfatı doğurmuştur! Bugün alternatif sahneler ve tiyatrolar geleceğin Türkiye tiyatrosunu doğuracak olan tiyatrolardır. Tiyatrolarımız son yıllarda yazılı ve görsel basın tarafından özenle takıp edilmekte, desteklenmektedir. Seyirci algısında öne yerleşmiş olduğu da son yıllardaki akademik çalışmalardan da öğrenilebilir. Tiyatrolarımız son yıllarda her sezon içinde iki yüzden fazla oyunun üretimini sağlamış ve sezon boyunca her gün aralıksız temsiller vermiş, yurtiçi-yurtdışı turneler yapmıştır. Çok sayıda jüri tarafından değerlendirilmiş ve çok sayıda ödül almıştır. Ancak bu tiyatrolar hiçbir zaman ödül için tiyatro yapmamışlar, ödül sistemlerini eleştiren ve tavsiyelerde bulunan kurumlar olmuşlardır. 

Evet, bizler öteki olmaktan mutluyuz! Ancak farklı kulvarların tiyatroları olduğumuzu bilerek bunun sınıfsal bir ayrım taşımadığını biliyoruz! Bugün oyunlarımızı oynarken koltuk sayısının bir oyunun kalitesini etkilemediğini biliyoruz! Ana akım olmadığımız için mutluyuz! Yıllardır sponsorluklar olmadan, ticari kaygı gütmeden sadece tiyatrolarımızı yaşattığımız ve sadece tiyatro yapmak için uğraştığımızı biliyoruz! Tiyatroyu bir ticari ürün olarak görmediğimiz için mutluyuz! Sahnelerimizde bize destek veren, bizimle beraber oyunlar üreten usta oyuncularımızla ve hocalarımızla ilerlediğimiz için mutluyuz! 

Mahalle aralarına genelde bireysel destekçilerin katkılarıyla açtığımız ve “deliklerden” dönüştürdüğümüz mekânlarımızı, salonların devlet tarafından kapatıldığı veya “çok amaçlı salonlara” kurban edildiği bir dönemde yaşatabildiğimiz için mutluyuz! Bu deliklerde tiyatro yapmamızın çıkış noktası, alternatif işler üretmekten ziyade alternatif sahne/mekân ve seyir biçimleri yaratmak/araştırmak oldu. Bizler de vergisini veren, oyunculara istihdam sağlayan salonlar ve tiyatrolar olarak popüler ve sabun köpüğü söylemler içinde prim sağlama yoluna gitmeyeceğimizi; bu zor dönemlerde birbirimize saldırmak ve yıkıcı olmak yerine yol gösterici olunması gerektiğini belirterek herkese sahnede onurlu, üretken ve ahlaklı yıllar diliyoruz! 

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil