"Bu kitabı günlük yazar gibi yazdım"

Tebrikler Kovuldunuz’la diz üstü edebiyata mizahi bir yorum katıyorsunuz. Diz üstü edebiyatı ne demek sizce? Kitabınızı nasıl tanımlıyorsunuz?
Genelde bu tarz etiketlemelere biraz mesafeli olmakla beraber, çok derin edebi anlamlar aramadan akışına bırakıp gelişine okumak gibi geliyor bana daha çok.

Plaza çalışanlarının yaşadığı zorluklar, sahte ilişkiler, kariyer hırsları… Tüm bunlar trajikomik gerçekler değil mi? Bunlarla yaşamayı öğrenmeli miyiz yoksa yeni bir hayat seçmek mümkün mü?
Kesinlikle mümkün. Bunlar ne yazık ki insanların kendi çirkin yüzlerini gizlemek için arkasına sığındıkları maskeler. Ve en acısı da hepsini profesyonellik adı altında meşrulaştırmaları. Bu düzenin yavaş yavaş sonuna gelindiğini düşünüyorum.

Youtube’da bir kanalınız var. Sosyal medya hayatınızı ne kadar işgal ediyor?
Haftanın üç gecesi Kaan Sekban Saçmalar hesabından yaptığım late night talk show ile tanıdı herkes beni ve beyaz yakalı hayatı, dizileri, yapay insan ilişkilerini, yaşam koçlarını ti’ye aldığım skeçlerle. Bu üretim ve paylaşım süreci beni sahne gösterileri yapmaya ve kitap yazmaya itti. Şu anda izleyici ve okuyucularımla Instagram aracılığıyla kurduğum benzersiz bir ilişki var. O yüzden sosyal medya hayatımın tamamı.

Baş ucu kitaplarınız neler?
Daha çok otobiyografi ya da bilgi içeren kitapları okumayı seviyorum. Gülriz Sururi’nin hayatını okuyorum bu ara. Ufuk Tarhan’ın T-İnsan kitabı gerçek anlamda beyin açıyor. Fütürizm çok ilgimi çeken bir konu. Biraz da uluslararası ilişkilerle ilgili kitaplara bakarım ara ara.

Oyunculuk ve edebiyat adına yeni projeleriniz var mı?
Tebrikler Kovuldunuz’un Türkiye’nin ilk müzikal-komedi filmi olması gibi bir hayalim var. Orada oynamak istiyorum. Ayrıca Yakam Beyaz Beynim Ayaz skeçlerini 20 dakikalık mini sitcom’a dönüştürmek istiyorum. Sahne gösterilerim devam ediyor. Eylülde Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde ilk büyük salon sınavımı vereceğim. Sonra dev bir Türkiye turnesi. Çok güzel bir kış geliyor inşallah. Heyecanlıyım.