Ceyda Düvenci'den kızına mektup

Oyuncu, sunucu Ceyda Düvenci bir kadının yaşayabileceği en zor savaşı küçücük kızıyla birlikte verdi. Kızının sağlığıyla sınandı. Ama sonunda sabırla, dualarla, özenle kızını sağlıkla kucağına aldı. Düvenci’den kızı Melisa’ya bir mektup yazmasını istedik…

"Evimdeyim, yuvamda. Mis gibi kokuyor evim, huzurlu, fonda müzik sesi. Sabun kokusunu sevdim ben her zaman. Sonraları biraz da lavanta.Ve hep sakin melodiler cezbetti beni. Tabii ki mum ışığı. Böyle bir anda yazıyorum sana satırlarımı. Ve eğer gerçekten hem satırlarımı okuyup hem de hissetmek istersen beni, dinlediğim müziği dinleyebilirsin. Imany, Slow Down.
36 yaşımla vedalaşırken yine sık yaptığım bir şeyi yapıyorum. Kendimle kalıp hayatımın muhasebesini. Bu defa farklı olan, seninle de paylaşıyorum şu an. Hayatın hızına inat seviyorum bu şarkıyı; ‘Yavaşla, zaman senin. Her şey iyi olacak’  diye başlıyor. Ve sanki zaman duruyor.
36 yıl su gibi akarken benden götürdüklerine, getirdiklerine, sevinçlerine, hüzünlerine akıyorum. Her anını ilk yaşamışım gibi. ‘Keşke’lerim o kadar az ki. Sanırım gerçekten kendim için yaşadım. Hep güçlü oldum, hayatımı kendim kurdum, kimseye muhtaç olmadım. Kendime güvendim en çok, kimseye eyvallahım olmadı. Kalbimin sesini dinledim en çok ve asla pişman olmadım. Yanlışlarımla, doğrularımla sevdim kendimi, hiç kızmadım. Sonra hayat bana seni hediye etti. Anne oldum, her şey başkalaştı. Hayatımın başlangıç noktası, anlamı, amacı değişti. Zor başladı annelik, sen karnımda büyürken daha hayat mücadelesi başladı. Beraber savaştık. Tutunduk birbirimize, ‘eyvah’ dediğim anlar oldu, ‘imdat’ dediğim anlar da. Dualarla geçti hamilelik. Seni beklerken kadın olarak hayatımın en büyük imtihanından geçtim. Ve bir kez daha anladım o zamanlar, hayat biz planlar yaparken başımıza gelenlerden ibaret... Ve sağlık bizi yaşatan, gerisi teferruat. Gerçek hazırlık sana en güzel odayı hazırlamak değil, sana her şartta hazır olmakmış. Sonra sen doğdun. Hayatımın aşkı, içimde büyüyen, her gün aşkıyla büyüyen canım, doğdun. Sonraki günler kabustu.

Sana hiç dokunamadan, koklayamadan, emziremeden geçen 1.5 ay. Tek dostum dualar oldu. Gece gündüz dua ettim, dua ettik. Hayatımın en büyük aşkını sağlıkla kucağına almayı beklemek. Ne büyük bir imtihan.
Gerisi teferruat.
Ve 5 Nisan.
Meleğim kucağımda, evine geldin. Hayatımın ilk mutluluk gözyaşlarını o gün döktüm. İkincisini de 29 Ekim’de sen ilk adımlarını attığında. Balım, kızım, balköpüğüm, Melisa’m beni iyi ki annen olarak seçtin. Bu kısacık zamanda bana öğrettiklerin için, gülümsediğinde gamzende açan her çiçek için, bana bakan gözlerinde parlayan ışık için, içime çektiğim bebek kokun için, tenimde dolaşan ellerin için, ‘annem’ diyen sesin için, bana hayata tutunmayı öğreten mücadele gücün için, zorluklara rağmen tükenmeyen huzurun ve güzel sesinden çıkan tüm müzik nağmeleri için teşekkür ederim. Seni seviyorum. Şimdi bizim şarkımızı dinlemeye başlıyorum. Bu şarkı beni hep diplerden gün ışığına çıkarttı, çünkü seni beklerken hep bu şarkıyı dinledim. Kendini karanlıkta hissedenler varsa hemen açsın; ‘You are my sunshine’..."

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil