Cildin sessiz koruyucuları
Doğru zamanda, doğru ürünlerle yaşlanmaya "dur" demenin yolları...
Yapılan çalışmalarda, lipoik asidin hafiften ortaya doğru olan kırışıklıkları neredeyse yüzde 50 oranında azalttığı görülmüştür. Göz çevresinde de kullanım açısından daha uygundur. Çoğu kırışıklık savaşçısı ürün göz çevresi gibi hassas bölgelere uygulanamazken, lipoik asit düşük konsantrasyonlarda ve özellikle kırışıklıkların yoğun olduğu bölge olan göz çevresine bile sürülebilir.
Alfa lipoik asit nutri-kozmetik ürünlerin geleceğinde çok önemli yeri olabilecek bir ürün gibi görünmektedir. Evitamininden 400 kez daha güçlü antioksidan etkisi olan bu ürünü iyi izleyin!
Alfa Lipoik Asit: Cildinizin koruyucu meleği olabilir
Son günlerin en popüler antioksidanı olan Alfa Lipoik Asit (ALA) aynı zamanda çok etkili cilt koruyucusu nutri-kozmetiklerden biridir. Antioksidan özelliği ile cilt hücrelerinizi yaşlandırıcı etkilerinden hiç kuşku duymadığımız "serbest radikaller"e karşı korur. Bu toksik maddelerin ateroskleroz (damar sertliği), çeşitli iltihabi durumlar (osteoartirit), şeker hastalığı, karaciğer rahatsızlıkları ve akciğer hastalıkları gibi dejeneratif sorunlardan başka cilt yaşlanmasında da etkili oldukları bilinmektedir. Güneşin zararlı UVB ışınları kadar etkili bir cilt yaşlandırıcısı olan serbest radikal hasarına önem vermelisiniz.
Alfa Lipoik Asit "evrensel" bir antioksidan olarak kabul edilmektedir. Çünkü serbest radikalleri hücrenin hem sulu, hem de yağlı kısmında yok edecek güce sahiptir. Bu çok önemli bir özelliktir. Hem suda hem de yağda eriyebilen, bu nedenle de hücrelerin tüm bölümlerinde tam ve etkin bir serbest radikal avcısı-yok edicisi gibi davranan bu muhteşem antioksidanı, sadece suda eriyen C vitamini veya sadece yağda eriyen E vitamini, Koenzim Q10 gibi diğer bazı antioksidanlardan ayıran temel bir özelliktir.
Alfa Lipoik Asit, enerji döngüsünde de rol oynadığı için; yorgunluk hissedenler ve enerji metabolizmasını geliştirmek isteyenler tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. Cilt hücreleri üzerindeki koruyucu etkisi nedeni ile pek çok kozmetik firması "lipoik asit"li ürünlerini çoktan piyasaya sundu bile. Yapılan çalışmalar lipoik asidin cilt hücrelerini yenilediğini, serbest radikal hasarına karşı onları korumada oldukça etkili olduğunu, kırışıklıkları engelleyip cildin daha genç, parlak ve duru görünmesini sağladığını gösteriyor.
Alfa Lipoik Asit'i vücudunuz üretebilir, ayrıca besinler aracılığı ile de alabilirsiniz. Kırmızı et, maya ve karaciğerde bol miktarda bulunan antioksidan etkili bu bileşikten daha fazla yararlanmak istiyorsanız; yağsız veya az yağlı kırmızı et, mayalı, kepekli ekmekler ve tahıl ürünlerini belirli porsiyonlarda tüketebilirsiniz. Ancak kolesterol sorununuz varsa, vejetaryen iseniz veya kırmızı etten uzak duranlardansanız, ağız yolu ile kullanımdan da yararlanabilirsiniz. Bu destekler tüm vücudunuz için gereklidir. Cildiniz için lipoik asitli kremler iyi bir seçim olabilir. Cildine iyi bakan dikkatli ve bilinçli kadınlar alfa lipoik aside hiç de yabancı değildir. Son zamanlarda lipoik asit içeren cilt bakım ürünlerinin sayısı hızla artıyor. Alfa lipoik asit (Thioctic acid) cilde doğrudan uygulandığında kolaylıkla emilebilse de, kararsız-dengesiz kimyasal yapısı sebebiyle uygulandıktan çok kısa bir süre sonra oksitlenir. Bu nedenle serbest radikallerin ciltte oluşturduğu zararları engellemek, foto yaşlanmayı (güneş ışığına bağlı cilt yaşlanması) azaltmak için sadece dışarıdan kullanımı ile yetinmemeli, ağız yolu ile de alfa lipoik asit desteği alınmalıdır. Alfa lipoik asidin ağız yolu ile kullanımı cilt dışında kalan pek çok yaşlılıkla ilgili sorunda da koruyucu ve tedavi edici yarar sağlar. Alzheimer hastalığı, katarakt ve şeker hastalığında faydalı olabileceği gösterilmiştir. Ağız yolu ile kullanımda 250-500 mg arasında değişen dozlarda kullanılabileceği belirtilmişse de, bizim önerimiz günlük destek için 50-150 mg'lık dozların kullanılmasıdır. Daha fazla serbest radikal saldırısına maruz kalan ciltlerde destek dozu 200-250 mg'a yükseltilebilir.
Cildinizin dostları
Orta yaş civarındaysanız cildinize yararlı besin desteği kombinasyonlarında yer alabilecek "oyuncular" ve "dozları"nı bilmelisiniz.
Kalsiyum : 1000 mg
B1 vitamini : 20 mg
Magnezyum : 200-400 mg
B2 vitamini : 10 mg
Çinko : 15 mg
B3 vitamini : 20 mg
Selenyum :100-200 mcg
B5 vitamini : 750 mg
Acetyl-L Karnitin : 1000 mg
B6 vitamini : 25 mg
E vitamini : 400 IU B12 vitamini : 500 mcg
A vitamini : 5000 IU Folik Asit : 400 mcg
C vitamini : 1500 mg Chromium : 100 mcg
Proanthocyanidinler : 200 mg Ginkgo Biloba : 240 mg
(Üzüm çekirdeği ekstresi DMAE: 100 mg veya Pycnogenol) Konjuge Linoleik Acid : 2000 mg
Coenzym Q-10 : 100-150 mg Potasyum Aspartat : 150 mg
Alpha Lipoik Acid : 150 mg
Cildinizi korumak ve genç kalmasını sağlamak için sadece doğrudan cildinize uyguladığınız kozmetiklerden kazandığınız destek çoğu kez yeterli olmaz. Genetik yapınız ve kodlarınız; beslenmeniz, fiziksel aktivite düzeyiniz, uykunuz, stresiniz, sigara ve alkol kullanımınız gibi pek çok değişken cildinizi etkilemektedir. Erken yaşlarda yaşam tarzınızda yapacağınız olumlu ve akılcı değişiklikler cilt hücrelerinizi korumada size yardımcıdır. Eğer kozmetik ürünlerine yatırdığınız paraların boşa gitmesini istemiyor, daha geç ve genç yaşlanan, sağlıklı, pürüzsüz ve sıkı bir cilt arzuluyorsanız; cildinizi bilinçli bir şekilde yaşlanmanın oluşturacağı olumsuz şartlara karşı hazırlamak için, sadece doğrudan cildinize uygulayacağınız koruyucu ve iyileştirici ürünlerle (kozmofarmasötikler) yetinmemelisiniz. Siz de, "Nutri-kozmetik"lerden yararlanmayı düşünmelisiniz. Bu yazı sizi cilt dostlarınız nutri-kozmetiklerle tanıştıracak bir dizinin ilk bölümü! Eğer daha geç yaşlanmak istiyorsanız ve yaşlandıkça güzelleşen, düzgünleşen, sevimli, anlamlı, hoş bir cilde sahip olmakta kararlı iseniz... Bu genç ve sağlıklı yüzün sadece size ait olmasını, sizi hatırlatıp, sizi anlatmasını, o "ikinci el ve fotokopi güzellikler"den biri olmamasını arzuluyorsanız bu diziyi daha dikkatli okumalısınız.