Çocuğunuzun gelişimi nasıl?

Doktor muayenelerinde en çok merak ettiğimiz konulardan biri de bu! Gelişimi nasıl, hangi persentil aralığında ve bu rakam tam olarak ne anlama geliyor?

Yazı: Ayşegül Uyanık Örnekal

Yenidoğan dönemiyle başlayıp, 18 yaşına kadar devam eden çocukluk döneminde gelişim takibi büyüme eğrileriyle yapılıyor. Boy, kilo, baş çevresi ölçümüyle elde edilen veriler, çocuğun gelişimi hakkında aileye bilgi veriyor. Bunlar persentil olarak adlandırılan yüzdelik dilimlere karşılık geliyor. Çocuk hastalıkları uzmanları ellerindeki verilere dayanarak “Bir yaşındaki çocuğunuzun boyu iki yaş grubunda, kilosu tam yaşında” gibi ifadelerle durumu aileye açıklıyor. Buraya kadar hiçbir sorun yokken, işin içine persentil tanımı girip de “Kızınız/oğlunuz25’inci ya da 75’inci persentilde” dediğinde kafa karışıklığı başlıyor. “Nedir bu persentil? Düşük ya da yüksek olması bir sorun yaratır mı? Takipteki çocuğun ölçümlerindeki ani farklar neden olur? Komşunun çocuğu 75. persentilde, benimki neden 25’te?” Konu çocuklar ve onların gelişimi olunca, sorulan soruların da ardı arkası kesilmiyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Balgöz Ergül, çocukların 0-6 yaş gelişim sürecini ve bu dönemde yaşananlara dair sorularımızı yanıtladı.

Büyüme ve gelişme nedir?
Büyüme, hücre sayısı ve büyüklüğünün artışıyla canlı vücudunun hacim ve kütlece artışı anlamına geliyor. Gelişme ise dokuların ve hücrelerin biyolojik değişimleri sonucu, organların ve nörolojik sistemin belli bir olgunluğa erişmesini ifade ediyor. Yani büyüme boy ve kiloca, gelişme de nörolojik ve zihinsel faaliyetlerde artış olarak değerlendirilebilir.

Bu iki unsuru neler etkiliyor?
Burada genetik ve çevresel faktörler etkili oluyor. Çocuğun ailevi özellikleri, sosyal çevresi, kültürel öğelere bağlı olarak beslenmesi ve fiziksel aktivitesi büyüme ve gelişimini etkiliyor. Anne ve babanın bazı özellikleri çocuklarına geçiyor. Göz rengi, boy uzunluğu, şişmanlık, ergenliğe başlama yaşı gibi birçok özellik de genlerle çocuklara aktarılıyor. Hormonal faktörler de büyüme ve gelişmeyi etkiliyor. Büyüme ve gelişmenin sınırları genetik olarak belirleniyor. Ancak üst sınıra ulaşması için beslenme, fiziksel çevre gibi diğer etmenlerin de uygun olması gerekiyor.

Fiziksel büyüme nedir?
Bu durum, vücudun kitlesel olarak büyümesini ifade ediyor. Fiziksel büyümede; bedeni oluşturan tüm organların gelişmesi, boyun uzaması, kilonun artışı, kemiklerin gelişimi, dişlerin çıkması ve değişmesi, kas, beyin ve tüm sistemler ile duyu organlarının gelişimi oluyor.

Nasıl izleniyor?
Fiziksel büyüme doğum öncesi ve doğumdan sonra 18 yaşa kadar büyüme eğrileri üzerinden izleniyor. Çocuğun kilosu, boyu ve baş çevresi ölçüleri ile takip ediliyor. Ayına ve yaşına göre uygun aralıkta olup olmadığı belirleniyor.

Normal sayılan yüzde 3-97 aralığı neye göre belirleniyor?
3-10-25-50-75-90-97 eğrileri, yaşa göre boy-tartı ve baş çevresi izlemleri için standart olarak belirleniyor. 50 persentil toplumun çoğunluğunun olduğu eğri iken, üç persentil en zayıf-en kısalar, 97 persentil ise en kilolu-en uzun olan, toplumda daha az görülen kişilerin olduğu eğrileri gösteriyor.

İzlemler ne sıklıkta yapılıyor?
Çocukların takibi söz konusu eğriler üzerinde, doğumdan itibaren genellikle bir-üç aylık süreçlerle izleniyor. Bir yaşına kadar her ay yapılmasını öneriyoruz. Bir yaş dolduğunda 15’inci ve 18’inci aylarda, iki yaş dolduktan sonra ise altı aylık veya yıllık olarak kontroller yapılması gerekiyor.

Şu an boy-kilo izleminde kullanılan tablo en son hangi tarihte güncellendi? Ne sıklıkta yenilenmesi gerekiyor?
Ulusal büyüme eğrileri Prof. Dr. Olcay Neyzi ve arkadaşları tarafından 2008 yılında güncellendi. Bunun yanında Dünya Sağlık Örgütü ve CDC’nin (Center of Disease Control And Prevention) yaptığı çok merkezli büyüme referans çalışmaları bulunuyor. Toplumsal gereksinimlere göre bu eğriler de yenilenebiliyor.

Bu çizelge yalnızca zamanında dünyaya gelen çocuklar için mi kullanılıyor? Örneğin prematüre bebeklerin büyüme ve gelişme takibinde de aynı çizelge geçerli mi?
Prematüre bebekler için özel çizelgeler bulunuyor. Bebeklerin her zaman düzeltilmiş yaşlarına kıyaslanarak değerlendirilmesi gerekiyor. Normal gebelik süresi 40 hafta kabul edilerek, bebeğin doğum haftası ile 40 hafta arasındaki fark, bebeğin takvim yaşından çıkarılarak düzeltilmiş yaş bulunuyor. 1000 gram altında doğup, solunum terapileri almış bebeklerin haftalık ya da iki haftalık aralıklarla izlenmeleri gerekiyor.

Kızlarla erkekler neden farklı çizelgelerle takip ediliyor?
Kız ve erkek çocuklar arasında doğumda belirgin farklar olmasa da büyüme hızları, boy ve kilo artışları zaman içinde önemli farklılıklar gösteriyor. Ergenlik ile beraber farklı hormonlar tarafından büyümeleri bu durumu etkiliyor. Nihai olarak ulaştıkları boy uzunlukları da farklı oluyor.

Bir çocuğun çizelgedeki durumu yüzde 10-25 arasında seyrederken ani artış ya da düşüş göstermesi halinde ne düşünülmeli? Bu şartlar altında bir üst uzmanlık dalına başvurmak gerekir mi? 
Genel olarak çocuğun aile yapısına uygun olarak 3-97 persentil arasında, aynı eğri üzerinde büyümesi bekleniyor. Ani veya zaman içerisinde bulunduğu persentilden 2 persentil kayıp halinde, çocuğun mutlaka çocuk hekimi tarafından değerlendirilmesi, buna neden olabilecek sorunların araştırılması gerekiyor. Bu durum kronik hastalıklar, beslenme bozuklukları, endokrinolojik rahatsızlıklara işaret edebiliyor. Bu durumda çocuk hekimleri hastayı üst uzmanlık dalına yönlendiriyor.

Çevrelerinde yüzde 50-75 persentil seviyesinde gelişim gösteren çocukları gören ebeveynler kendi çocukları yüzde 10-25 seviyesinde ise bundan endişe edebiliyor. Bunun temelinde ne yatıyor?
Her çocuk büyümede kendi ailevi özelliklerini büyük ölçüde gösteriyor. Anne-baba boyu çocuğun ileride ulaşacağı boyun bir göstergesi oluyor. Bu nedenle kendi büyüme çizgisini kaybetmeyip, ailevi özelliklerini gösteren çocukların normal olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Aileye bu konuda gerekli bilgi verilmesi, beklentileri ile ilgili aydınlatılması gerekiyor. Bu eğriler, toplumda farklılıklar olduğu için belirleniyor. Üç persentil üzerinde seyreden kısa boylu bir çocuk, ailesi ile uyumlu bir büyüme gösteriyorsa normal olarak kabul ediliyor. İyi beslenme ve fiziksel aktivitelerin büyüme üzerinde olumlu etkisi olduğunun da unutulmaması gerekiyor.


BAŞ ÇEVRESİ ÖLÇÜMÜ ÖNEMLİ ÇÜNKÜ...
Çocukların ilk 18 ayda yapılan takiplerinde boy ve kiloya, baş çevresi ölçümü de ekleniyor. Çünkü bu veri, beynin büyümesini gösteren bir parametre. Baş çevresinin normalden büyük ya da küçük olması ya da yeteri kadar büyümemesi, normalden fazla büyümesi çeşitli hastalıkları işaret ediyor. Dr. Pınar Balgöz Ergül, doğumda 35 cm olan baş çevresinin ilk iki ayda ortalama 2 cm/ay, 2-6. aylarda 1 cm/ay, 6-12’nci aylarda ise 0,5 cm/ay büyüdüğünü belirterek, “Doğumdan itibaren normalden büyük baş çevresi, kanama veya hidrosefali (beyin boşluklarında genişleme) gibi önemli hastalıkların erken bulgusunun önemli olduğuna işaret ediyor. Baş çevresinde beklenenden az büyüme ise beyin gelişimindeki geriliği gösterebilen bir bulgu oluyor. Bebeğin gebelikte maruz kaldığı enfeksiyonlar, genetik rahatsızlıklar, metabolik hastalıklar mikrosefaliye neden olabiliyor. Kafa kemiklerinde erken kemikleşme ise kafa çevresinde büyümede duraklama olarak kendini gösteriyor” diyor.

6 yaşına kadar gelişim basamakları
0-6 yaş arasında görülen gelişim, yenidoğan döneminden başlayarak ay ay değişim gösteren uzun bir süreç. Dr. Pınar Balgöz Ergül, bu dönemde motor, sosyal- duygusal, dilsel ve zihinsel gelişimin nasıl olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Çocuk ailesiyle iletişim kurmaya 1-2 aydan itibaren başlıyor. İlk üç ay günün büyük bölümünde uyuyor, hareketleri istemli ancak amaca yönelik olmuyor. Mimikleri gelişmemiş, göz keskinliği az olan çocuk, iki aylık dönemde agulamaya başlıyor. Üçüncü ayda baş ve boyun kontrolü gelişmeye başlıyor, uyaranlara yanıt veriyor. 6-7 aylık dönemde desteksiz oturmaya başlıyor. Dokuz aylık dönemde emekliyor, tutunarak kalkıyor ve heceliyor. Bir yaş civarında kelimeler kullanmaya ve yürümeye başlıyor. 18 aylıkken koşabilen çocuk, renkleri tanıyor. İki yaşında iki kelimeden, üç yaşında üç kelimeden oluşan cümleler kullanıyor. İki yaşında artık merdivenleri çıkmayı ve inmeyi öğreniyor. 2-3 yaş arası düşmeden koşabilen çocuk, üç tekerlekli bisiklet kullanabiliyor. 3-4 yaş arası düz çizgi çizip, tek ayağı üzerinde uzun süre durup, üç-dört rengi eşleştirebiliyor. 4-6 yaş arasında ise el becerileri göze görülür bir şekilde artıyor.”

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil