Dost, düşman olmasın!
Onun da tatile ihtiyacı var, o da denize, havuza girmek istiyor. Fakat narin cildi güneşten çok daha fazla zarar görebiliyor. Önlem almazsanız çocuğunuzun teninde geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilirsiniz.
Hazırlayan: Sinem Gürleyük/Bebeğimle Elele
Çocuğunuzla birlikte tatile çıkmak için hazırsınız. Tüm eksikleri toparlayıp, bavulunuzu hazırladınız. Peki, ama çocuğunuzu güneşten korumak için yeterli önlemleri aldınız mı? Öncelikle şapka, gözlük, bolca açık renkli giysi ve güneş koruyucularını yanınıza aldığınızdan emin olun. Ardından önlemlerinizi sahilde almaya devam edin. Memorial Hizmet Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Hande Ulusal, çocukları güneş yanığından korumak için yapılması gereken en önemli şeyin güneş ışınlarından etkili bir biçimde kaçınmak olduğunu söylüyor.
Bunun için de güneş ışınlarının en dik geldiği 11.00 ile 16.00 saatleri arasında güneşe direkt maruz kalmamaları gerekiyor. Bu süre içerisinde çocuğunuzu açık renk giysiler ile gölgede tutmalısınız. Ayrıca UVA ışınlarından koruyan mineral filtreli ve en az 30 SPF güneş koruyucularını dört saatte bir çocuğunuzun cildine uygulamalısınız. Eğer denize ve havuza bu saatler içinde giriliyorsa güneş koruma kremini 2-3 saatte bir tekrar sürmelisiniz. Ayrıca denizdeyken de güneş ışınlarının etkilerini devam ettirdiğini ve uzun süre kalındığında yanığa sebep olabileceğini unutmayın. Denizdeyken de mümkünse çocuğunuza şapka, gözlük ve açık renkli tişört giydirin,
Güneş kremlerini sürmeyi ihmal etmeyin. Kendinden şemsiyeli can simitleri de çocuğunuzu güneşten korumanıza yardımcı olabilir. Belirtilere dikkat! Tüm önlemleri almanıza rağmen, çocuğunuzun hassas cildi yine de hasar görebilir. Bu yüzden tedbiri elden bırakmayın ve denizden döndükten sonra vücudunu iyice kontrol edin. Güneş yanığı ilk sinyalini kızarıklıklarla verir. Ardından kızarıklıklar, içi su dolu kabarcıklarla kaplanır ve durum ciddileşir. Uzman Dr. Hande Ulusal, böyle bir durumla karşılaşıldığında ılık-soğuk arası pansumanlar yapılmasını, cildin nemlendirilmesini ve tedavi edici kremlerin kullanılmasını öneriyor. Bu önlemlere rağmen şikayet devam ederse de mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğinin altını çiziyor. Çünkü yanığın geniş alanları etkilemesi durumunda vücutta sıvı ve elektrolit kaybı yaşanıyor ve metabolizma etkileniyor. Dr. Ulusal, bu durumun bazen ölümle bile sonuçlanabildiğini söylüyor. “Su kabarcıklarının oluştuğu ikinci derece yanıklarda oluşabilecek enfeksiyonlara karşı mutlaka önlem alınması gerekir. Eğer enfeksiyon oluşursa antibiyotik tedavisi uygulanmalı. Özellikle ikinci derece yanıklarda iz kalma ihtimali de yüksek oluyor.”
Denizdeyken de güneş ışınlarının etkilerini devam ettirdiğini ve uzun süre kalındığında yanığa neden olabileceğini unutmayın.
Gözleri unutmayın!
Eğer başarabiliyorsanız çocuğunuzu sahilde olabildiğince gözlükle dolaştırın. Çünkü onların gözleri bizimkilerden çok daha hassas. Emsey Hospital’dan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ayşe Bilge, iki yaşından itibaren güneş gözlüğü kullanımının başlaması gerektiğini söylüyor: “Güneş kaynağıyla yeryüzüne ulaşan ultraviyole ışınları, gözde mercek ve retinaya zarar verir. Bu nedenle özellikle de güneş altında uzun zaman geçiren çocuklar, mutlaka güneş gözlüğü kullanmalı. Gözlerde en etkili güneş koruması için, UV ışınlarının minimum yüzde 99’unun süzülmesi gerekir. Çocuklarda kullanılacak en uygun güneş gözlükleri, kırılmaz cam ve çerçeveli olan modeller. Geniş camı olan, yüze iyice oturan gözlükler en sağlıklıları. Çocuğunuza güneş gözlüğü alırken mutlaka sertifika isteyin. Camı çizilmiş, hasar görmüş olan güneş gözlüklerini almayın. Gözlüğün camını hareket ettirdiğinizde dalgalanmalar görülüyorsa, bu, camın düşük kaliteli olduğunu gösterir. eğer çocuk numaralı gözlük kullanıyorsa, güneş gözlüğünün de numaralı olması önemli.” Tüm bunları yaptıktan sonra çocuğunuza göz sağlığı için güneş gözlüğünün önemini anlatmayı ihmal etmeyin.
Sarışın bebeklere dikkat!
Unutmayın güneş en çok sarışın, açık ten rengine sahip, atopik bünyeli ve güneş alerjisi olan kişileri etkiliyor ve güneş yanıklarının oluşmasına neden oluyor.