Şimdi efendim esenlik dersek kimse bu kelime ile ilgilenmez, ama WELLNESS yazınca pek bi havalı oluyor. Ancak 1948 yılındaki ilk kullanımından beri tıbbi literatüre girmiş bir kelime. Türkçeye esenlik olarak çevrilebilir. Dünya Sağlık Örgütüne göre Sağlık: Yalnızca hastalık ve zayıflığın bulunmadığı bir durumdan çok fiziksel, ruhsal ve sosyal esenliğin bir arada bulunduğu bir durumdur.
İş böyle olunca pek çok kavram bu sözcüğün tanımının içerisinde yerini alıyor. Mesela esenlik hangi konularda olmalı:
• Fiziksel Esenlik
• Ruhsal Esenlik
• Duygusal Esenlik
• Sosyal Esenlik
• Entelektüel Esenlik
• Mesleki Esenlik
• Çevresel Esenlik
Bu konuların hepsini bir araya getirince de ortaya tabi ki integratif ve bütünsel bir bakış açısının işin içinde olması zorunluluğu doğuyor. O yüzden de bu işe geleneksel ve tamamlayıcı tıp uzmanları ve kişisel gelişim uzmanları daha fazla sahip çıkıyorlar. Aslına bakarsak kelime sağlığı tanımlıyor ve sağlık isteyen herkesi, ki hepimizi ilgilendiriyor. O yüzden de bütün dünyada bu kelimenin anlamını ve sonucunda gelecek sağlığı geliştirmek amacıyla bir farkındalık günü tanımlanmış: “Global Welness Day” bu yıl 10 Haziran 2017’de kutlanıyor. Amaç konu ile ilgisi olan, daha doğrusu merakı olanlar ile bilgisi olanları bir araya getirip toplum içerisindeki farkındalığı, bilinirliği artırıp bir bilinç oluşturmak. Böylece esenlik yani sağlık doğuracak talepleri ve arzları artırmak sonucunda da ortamı daha sağlıklı hale getirecek hem bilinçli hem de yasal ortamı oluşturmak. Bu anlamda bu fikri doğuran, geliştiren ve destekleyen herkese şükranla yaklaşmak gerekli diye düşünüyorum.
Gelelim şimdi ESENLİK ile ilgili konulara! Genellikle gelir geçer bir yanlışla konunun sadece fiziksel ayağı ile ilgileniyoruz. Çünkü bizi asıl ilgilendiren, herhangi bir yerimizde ortaya çıkan şikayetlerimiz. Ağrı bizi rahatsız ediyor ve biz de onu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Ancak ağrıyı oluşturan asıl hastalık ya da nedenler ile ne kadar ilgileniyoruz. Kaslarımız ağrıyınca genel bir wellness yöntemi olan sauna ya da hamam gidip belki de masaj yaptırıyoruz. Evet, bizi çok rahatlatıp esenlendiriyor. Ancak kökene ne kadar iniyoruz, o tartışılır. Bu yüzden yukarıda saydığım bütün maddeleri tek tek iyi hale getirmeliyiz ki, sağlık haline daha hızlı ve kökünden iyileşmiş olarak dönüşebilelim.
Bu yüzden doğal ve sağlıklı yaşam destekleniyor, bu yüzden çevreci çalışmalar gün geçtikçe artıyor ve destek görüyor. Bu yüzden insanların sosyalleşebileceği, hoşça vakit geçirebileceği ortamlara talep ve arzlar artıyor. Sadece belki de bu yüzden iş yerinde sosyal etkinlikler planlanıyor, geliştirici faaliyetler düzenleniyor. Ergonomi önemli hale geliyor.
Ama bu işin başında önemli olarak birey yatıyor. Bireysel sağlık ve sağlığı talep etme ile iş başlayıp, topluma yönleniyor. O yüzden ruhsal esenlik çok önemli. Bu aslında benliğin yolculuğu. Beni tanımak ilk basamak. Varoluşu ve dünyaya geliş amacımızı tanımak ve tanımlamak ile iş başlıyor. Bu iş bireysel gelişimin bir parçası olduğu içinde iş bizle başlıyor ve silsileler ile artarak toplumu ve en sonunda insanlığı ve doğayı etkiliyor.
Kendini tanıyan ve geliştiren insan kendindeki yanlışları tek tek tespit edip düzeltmeye başlıyor ve bunun adına da esenlenme denebiliyor. Sonuç ortada esenlik yani sağlık. Bu yanlışı düzeltmek aslında belki de hastalık kaynağını ortadan kaldırmak. Böylece bireysel sağlık ortaya çıkıyor. Ama bireysel sağlık ile iş bitmiyor. Çevre (doğal çevre, iş çevresi, sosyal çevre,………) hemen her zaman bizi hem fiziksel, hem duygusal, hem de ruhsal olarak etkiliyor. O yüzden çevreyi geliştirme adına kişinin kendinde yaşadığı farkındalık ve iyilik halini çevresine yayması en büyük sorumluluğu bence.