Evde profesyonel bakım gerçekten mümkün mü?

Yazı: Deran Çetinsaraç

Dermatoloji uzmanlarının klinikleri, estetik merkezleri ve güzellik salonlarında yapılabilen pek çok işlem teknoloji sayesinde evimize kadar taşınabiliyor. Ancak tabii ki uzman ellerin kontrolünde yapılan epilasyon, kırışıklık veya selülit tedavisi gibi işlemlerde, ev tipi profesyonel bakımın yerini tutabiliyor mu henüz bu konuda yeterince bilgimiz yok. Bir de bu cihazları kendi başınıza kullandığınızda sizi ne gibi sonuçlar bekliyor sorusu da yanıtsız. Biz de bakım dünyasının öne çıkan cihazlarıyla ilgili tüm sorularımızın yanıtını Memorial Wellness Kozmetik Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Ayça Alan Atalay'dan aldık.

SELÜLİT KARŞITI KANİTASYON CİHAZI
Selülit nedir?
Selülit ergenlik dönemi sonrası kadınların yüzde 85-98’ini etkileyen, çok sık rastladığımız bir estetik problem. Selülit bilindiği gibi sadece kilolu kişilerin sorunu değil, zayıf ve normal kilodaki kişilerde de görülebiliyor. Cilt altı yağ dokusunun olduğu her bölgede görülebilmesine rağmen en sık şikayet edilen bölgeler çoğunlukla kalça, üst bacakların dış, arka kısımları ve popo bölgeleri oluyor. Bu bölgelerin selülit gelişimine daha yatkın olmasının nedeni mikro dolaşımın daha zayıf olması, daha fazla yağ ve doku arası ödemi biriktirmeye meyilli olması şeklinde özetlenebiliyor. Sonuçta hem kadınlar hem de erkekler tarafından rahatsız edici olarak nitelediğimiz portakal kabuğu görünümü karşımıza çıkıyor.



Kavitasyon cihazları nasıl çalışıyor?
Kavitasyon, vücudun sorunlu bölgesine yoğunluğu azaltılmış ultrasonik ses dalgaları verilerek yağları yakmaya yarayan bir bölgesel zayıflama, selülit tedavi yöntemi. Düşük frekanslı ses dalgaları ile cilt altı yağ dokusundaki yağ hücrelerinde ani ve yüksek basınç değişikliklerine yol açarak, mikrobaloncuklar oluşturup, yağ hücrelerinin zarlarında mekanik hasar oluşturarak parçalanmalarına neden oluyor. Yağ hücrelerinde depo edilen yağ, sıvı hale dönüşerek açığa çıkan yağ asitleri ve trigliseridler dolaşıma salınıyor. Bu serbest yağ asitleri ve trigliseridler lenfatikler yoluyla karaciğere taşınıyor. Yağ asitleri karaciğerde metabolize edilerek, böbrekler yoluyla vücuttan atılıyor. Kanda kolesterol ve trigliserid düzeyleri zaten yüksek olan kişilerde oldukça dikkatli olunması gerekiyor. Uygun şekilde tedavi gerçekleştirilmediğinde ciltte yanıklar, bacaklar ve kalçada ekstra çöküntü ile gamzeleşmeler, popoda sarkmaya neden olabiliyor.

Etkileri neler?
Kavitasyon, selülit tedavisinde görece olarak eski bir teknoloji. Radyofrekans, infrared, AWT gibi daha yeni teknolojilerle yağ hücrelerini ve odacıklarını küçültmek, yeni kolajen sentezini artırmak, selülit görünümünü azaltmak ve bölgesel incelme sağlamak mümkün olabiliyor. Uzman kişiler tarafından bu cihazların kullanılmasıyla optimal etkinlik sağlanıyor. Selülit tedavisiyle ilgili en önemli noktalardan biri, elde ettiğimiz pürüzsüz görünümü sürdürebilmek adına bol sıvı tüketmek, düzenli egzersiz yapıp sağlıklı ve dengeli beslenmeyle elimizden geldiğince dikkat etmek.



ANTIAGING ETKİLİ CİHAZLAR
Ev tipi antiaging cihazlar kaç farklı şekilde oluyor?
Antiaging amaçlı ev kullanım cihazları çoğunlukla düşük enerjide radyofrekans, galvanik akım ve iyontoforez teknolojilerini barındırıyor.

Sakıncaları var mı?
Doğru kullanılmadığında ciltte yanıklar, lekelenmeler görülebiliyor. Uygun ürünlerle kombine edilmediğinde alerjik kontakt dermatit gibi ekzamatöz problemlere yol açabiliyor. Dermatoloji uzmanının değerlendirmesinin ardından belirlenen uygun yöntem ve ürünlerle işinde uzman estetisyen ve hekimler tarafından gerçekleştirilen uygulamaların etkinliğini evde sağlamak maalesef mümkün olamıyor. Sarkma sorunu belirgin, daha olgun ciltlerde iğneli radyofrekans ve fraksiyonel lazer gibi uygulamalarla daha belirgin ve uzun etkili tedavi çözümleri sağlanabiliyor. Yine estetisyenler tarafından cilt tipi ve yapısına uygun kozmetik ürünler, cilt bakımına kombine edilen FDA onaylı cihazlarla daha derinlemesine ve etkin bir cilt temizliği sağlanabiliyor.



DERMAROLLER
Profesyonel ile ev tipi dermaroller’ın farkı nedir?
Ev kullanımı için piyasaya sürülen dermaroller’lar 0,5-1 mm derinliğini aşmıyor. Profesyonel kullanıma uygun formlarda ise 3 mm derinliğe kadar inilebiliyor. Yapılan çalışmalar, mikro iğneleme yöntemlerinden roller formunda olanların iğnelerin cilde giriş açısı itibarıyla optimal mikro hasarlanmaları oluşturmadığını gösterdi. Dolayısıyla dermastamp ve dermapen olarak adlandırılan iğnelerin cilde 90 derece açıyla girdiği yöntemler tercih edilmeli.

Sakıncaları var mı?
Mikro iğneleme yöntemlerinin amaçlarından biri de uygun ürünleri cildin alt tabaklarına iletmek. Uygun olamayan ürünlerin mikro iğneleme yöntemiyle kombine uygulamasında bu nedenle ekzamatöz problemlere rastlanabiliyor. Cilt tipine uygun, çok fazla irritan olmayan güvenilir ürünleri kullanmak bu açıdan önemli. Son olarak dermaroller, kullanımın ardından uygun şekilde dezenfekte edilmediğinde, tekrarlayan kullanımlarla birlikte ciltte enfeksiyon gelişimine neden olabiliyor.

* Formsante dergisinden alınmıştır.