Eylül Çekirge ile kısa kısa

Elele arşivinden Eylül Çekirge ile kısa kısa

Bir eserin her adımında yer alan, yetenekli, kendine özgü ve kuşkusuz keşfedilmesi gereken özel bir isim. Eylül Çekirge’yi dinlemek ve anlamak büyük bir şans. Duyduklarınızdan memnun olacaksınız!

Röportaj: Baran Alışkan / Elele Ağustos sayısından

Hikayeniz nasıl başladı?

Beste yapmaya erken gençlik yıllarında başlamış olsam da hayatımı müzik yolunda yürüyerek inşa edebileceğim duygusuna geç vardım. Müzik yapmayı hiç bırakmadım, mesleğim haline getirme kararını ise üniversiteden mezun olduktan sonra verdim. Ben müziği seçtim, sağ olsun o da beni kabul etti.

Elektronik altyapıya sahip ve edebi yönü kuvvetli eserlerin kodlarını yaratıcısından dinlemek isteriz…

Kendimi olduğum gibi yansıtan bir sound yakalamaya, yaşadıklarımı, duygularımı dürüst ve estetik şekilde yansıtabilen sözler yazmaya gayret ediyorum. Personalar arkasına saklandığım denemelerim de oldu. Onlar benim korkaklığım diyebilirim. Müziğin evrimi doğal olarak teknolojiyle doğru orantılı ve yeni enstrümanlar, sesler müzisyenlere kendilerini ifade etmek noktasında yeni kapılar açıyor. Hatırlıyorum, 13-14 yaşlarımda şiir yazamayacağıma ikna olduğum için söz yazmaya girişmiştim. Çocukken bile kendimizi ne kadar sert yargıladığımızı fark ediyorum. İkisi arasında bu kadar çocuksu bir korelasyon olmadığını gördüğüm gibi; herhangi bir şeyi yapabilmek ya da yapamamak düşüncesinin, kişinin sadece kendine koyduğu sınırlar olduğuna inanıyorum.

Yakında tanışacağımız yeni tekliniz ‘Karınca’ neler anlatacak?

Karınca da diğer tüm şarkılarım gibi hikayesi benim için fosforlu bir şarkı. Hayatta, özellikle kendimizle ve başkalarıyla girdiğimiz ilişkilerde çoğu zaman aynı paternleri yaşıyoruz. Eskiden yaptığım bir şarkıyı dinlediğim zaman, ‘bu şarkıyı dün de yapmış olabilirdim’ diyorum. Öznesi değişse de hissettiğim ve hissettirdiğim renk değişmiyor yani... Karınca bu anlamda çok özel bir şarkı benim için. Kendi paternlerimin dışında yaşadığım hislerden doğdu. üç sene önce yapmış olamam, üç sene sonra yapmış olamam. Bu bana müzisyenliğimden öte, kişiliğimle ilgili umut veriyor.

“Herkes kadar haklısın, kırıp dökmeden de yaparsın. Gücün olsun kendini görecek, gücün olsun gördüğünü sevecek, gücün olsun, aydınlığı karanlığa tercih edecek.”
– Gücün Olsun, Dokuzuncu Dünya Savaşı

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil