Gece yarısı seks atağı!

Gece yarısı iki şey çok zararlıdır; birincisi yemek yemek, ikincisi de o saatlerde gelen mesajın büyüsüne kapılmak. Birincisini aşmanın en kolay yolu buzdolabınızın üzerine geçen yazdan kalan mayolu fotoğrafınızı asmak. Bu, dolabın kapağını her açmaya gidişinizde, irkilerek vazgeçmenizi sağlar. Ama ikincisinin çözümü pek yoktur, çünkü insanoğlu gecenin o vakti karşılaştığı sürprize karşı koyabilecek güçte yaratılmamıştır. Karşı koysa bile aklı kalır -ki o da ayrı bir sorun. İlk önce ‘hayır’ demenin haklı gururunu yaşar bünyemiz. Aradan birkaç dakika geçtikten sonraysa ‘Gitse miydim ya!’ diye kendimizle konuşmaya başlarız ve sabaha kadar kendimizi yeriz. İşin muhakeme tarafı size kalmış ama bu konudaki uyarılarımı yapmak benim de Elele’deki görevim. Çünkü adamların, akıllarına seks düşünce, ‘kimi aramalıyım acaba?’ diye göz gezdirdikleri bir rehberleri olduğunu biliyorum. Bazen karşınızdakini çok fazla istediğiniz anlarda bu gece aramalarını romantik bulup, arkadaşlarınıza ‘Geceleri beni arıyor’ diye havaya girmiş konuşmalar yaptığınıza tanık oluyorum da bu yüzden söylüyorum. Sadece gece arayıp seks paylaşımına girseler yine iyi, kadınları günlere bölen erkekler var. Günün doğal akışındaki yoğunluğa göre nasıl bir gece geçirmek istediğini kestirip ona göre iletişime geçen erkek arkadaşlarım var mesela. Spor sonrası hafif bir yemek ve sonrasında seks yapmak için aradıkları kadınla, ağır toplantılarla geçen günün yükselen stresini atmak için buluşmak istedikleri kadının ayrı olduğu erkekler var. Gece yarısı akıllarına seks
düştüğünde aradıkları kadın listesi ise bir hayli kabarık. Hatta birçoğunun süregelen bir ilişkileri olduğunu bile söyleyebilirim. ‘Neden sadece geceleri aranıyorum?’, diye düşünen varsa aydınlatıcı olmak istedim, sinirinizi benden çıkartmayın olur mu?



ERKEKLER HAKKINDA ‘ACI’ DETAYLAR
• Erkeklerin gece yarısı aramak için kendi kafalarına göre oluşturdukları telefon listeleri var. Baştan başlayarak gecenin o saatinde kim ‘evet’ derse ona kadar arıyorlar. Hatta kendi aralarında bu aramaların adı ‘klasik aramalar!’
• Erkeklerin çoğu siz romantik şeylerden hoşlanıyorsunuz diye kendilerini öyle satmaya çalışıyor. Gece yarısı geldiğinde elinde bir şarap ya da çikolata ile geliyorsa bu size olan aşkından değil de, alacağı hizmetin kalitesini arttırmak için olabilir. (Olmayabilir de, hemen sinirlenmeyin!)
• Erkeklerin çoğu sevişmenin sonunda yatağı terk etmez, çünkü muhtemelen hala sarhoş oldukları için eve geri dönemeyeceklerinin bilincindedirler. Bu yüzden ‘dün gece benimle kaldı’ triplerinden uzaklaşın.


AH MİRANDA!
Ocak ayının bence en önemli olayı Miranda Kerr’in Dosso Dossi fuarına gelmesi ve benim de kendisini otel odasında ziyaret etmemdi. Instagram’a konuyla alakalı fotoğrafımı koyunca hemen yorumlar gelmeye başladı. Herhangi bir kusurunu merak edip içini rahatlatmak isteyenlerin yanı sıra, bir umut ‘Bacakları biraz ince değil mi Oben?’ diye soranlar bile oldu. Biliyorum Victoria’s Secret zamanı cinleri tepesine çıkıyor bazı kadınların ama sanıyorum ki dünya üzerindeki bazı varlıklarla yarışa girmemek lazım. Bize baksanıza, Ryan Gosling ya da James Franco’yu kıskanmak aklımızın ucuna bile gelmez. Aşırı stres, cildi bozar!



EBRU ŞALLI İLE AYAKÜSTÜ
Pilates kraliçesini telefonla arayıp klasik sorularımı bir bir sordum.
Pazar pazar üzerinde ne var, en rahat, en favori kıyafetin ne?
Favori kıyafetim kesinlikle jean ve tişört ve spor ayakkabılarım. Rahat, hem de çoooook rahat. 
Çekimlerde ve spor yaparken sürekli tayt giymekten sıkılmadın mı?
Taytları çok seviyorum, pilates ve yogada, hatta koşarken bile üzerimde olur. Günlük hayatta da uzun trikolarla giymek hoşuma gidiyor, hayır
sıkılmadım! 
18 yaşındaki haline bir tavsiye vermek istesen bu ne olurdu?
Valla bir şey yok, ‘doğru yoldasın yürü’, derdim.
Hangi yiyeceğin kalorisinin sıfır kalori olmasını isterdin?
Ah tabii ki çikolatalı sufle!
Topuklu ayakkabıyla en kötü anın nedir?
Defileler, lansmanlar, yayınlar derken bütün gün topuklu ayakkabıyla kalma durumum çok oldu ama beni bu durumdan pilates kurtardı.
Şu ara kendi kendine mırıldanmaktan en çok hoşlandığın şarkı ne?
Kesinlikle ‘Hafıza’; Funda Arar. Sinan Akçıl bestesi ve çok farklı bir frekansta bu şarkı. Bence yılın şarkısı…
Çocuklar büyüsün de öyle yaparım dediğin bir hayalin var mı?
Çocuklarla her şeyi yapabiliyorum esasında. Devir değişti, eskiden çocuklar her yere götürülmezdi, şimdi her yerde çok daha sosyaller. Onlar büyüyünce, onları mutlu ve
sağlıklı görmeyi hayal ediyorum.
Bu yılbaşı aldığın en güzel hediye neydi?
Muhteşem bir ayakkabı diyebilirim.
İstanbul’a bir mesajın var mı?
İstanbul İstanbul, rüya şehir seni çok seviyorum ama şu trafik sorununu bir çözsen fena olmaz!


Julianne Margulies

TRENDE KOŞ
Altın Küre ödülleri sahiplerini buldu da, kimin hangi ödülü aldığından çok kırmızı halıdaki görkemli geçişler konuşulup duruldu. Onbinlerce dolarlık kıyafetler ve değeri milyon dolarlara varan mücevherler kırmızı halı boyunca çarpıştı durdu. Bu seneki ‘havalı geçiş’te dikkat ettiğim bir özellik vardı ki o da serçe parmakları süsleyen yüzükler. Erkeklerin serçe parmak takıntısındansa kadınlarınkini tercih ederim doğrusu. ‘Modern Family’nin yıldızı Sarah Hyland, en güzel siyahi oyunculardan Lupita Nyong’o ve üzerinden zarafet
akan Julianne Margulies bu trendin öncülerindendi. Serçe parmakları şimdiden doldursanız fena olmaz.




FETİŞ OBJESİ
Evet çanta üzerine yazılan koca markalardan ben de pek hoşlanmam ama söz konusu efsane bir adın baş harfleri olunca işin rengi değişiyor. Bildiğiniz gibi şirket el değiştirince
Yves Saint Laurent’in adı atılmış, firma yoluna Saint Laurent olarak devam etmişti. Ama adının baş harfleri bile ‘YSL’ şeklinde markalaşınca bu konuya yapacak bir şey yok. İçimizi karartan bu gri havalarda tutunulacak en güzel renk olan sarı, bir çantaya en fazla bu kadar yakışabilirdi doğrusu.





Tüm yazılarını göster