Gidin bir oda tutun!

Ortalık yerde seksüel kur modası...

SOSYAL HAYATIN HER TÜRLÜ İNSAN TÜRÜNE ALIŞTIM. MIZMIZLANANI VAR, MUTLUSU VAR, KOCASINA ÇOK DÜŞKÜN OLANI VAR, HİÇ DURMADAN BEBEĞİNİN FOTOĞRAFLARINI GÖSTERENLERİ VAR. Hepsinden bir şekilde kurtulmayı başarıyorsun ama cinsel açlığını her gördüğü karşı cinsin bir elemanına saldırarak çıkaranlarla baş etmek zor. Hele ki saldırdıkları adam da seks arayışındaysa ortadaki muhabbet tadından yenmiyor. Tatlı olduğunu zannettikleri laf sokmalar, bir o kadar sevimli kurlaşmalar sayesinde Nat Geo belgesellerindeki kur yapan ardıç kuşlarını aratmıyorlar maşallah. İyi de hayvan belgeseline katlanamayan bendeniz, kendi çevremdeki belgeseli izlemek zorunda mıyım? Çevremde sürekli birbirine yazan tipler... Tuvalete kapanıp iki dakikada işini bitirecek tiplerin muhabbetlerini sosyal hayatta çekmekten fenalık geldi galiba. Zaten her daim bir straight adamın aklını çelmeye çalışan bir gay arkadaşımın kendini komik zannettiği seksüel esprilerine şahit olmaktan fenalık gelmişken bir de düz cinsellerin… Bir gün ortalık yerde seksüel kur yapan birilerine ‘Gidin bir otelde oda tutun kendinize’ diye patlamamak için kendimi zor tutuyorum. Esprili bir oynaşmaya tanık olmanın, dille karşınızdakine sırnaştığınızda bunun sempatik bulunduğunu sanıyorsanız, aldanıyorsunuz.

SÖYLENMEYİN

Kış tatiline gider ‘burası çok soğuk’ der, yaz tatiline gider ‘ay valla piştim’ der. Gece eğlenmeye çıkar ‘burası çok sigara kokuyor’ der, yemeğe gidersin restoranı beğenmez, yemeği beğenmez, masasını beğenmez. Trafiğe söylenir, ayağına çarpan kediye söylenir, rüzgara söylenir, yağmura söylenir… Böyle tipler çok fazla değil mi aramızda? Herkes yanındaki arkadaşını uyarsa, dünya daha güzel bir yer olur mu acaba?

ERKEKSİ KREM

Direkt olarak ‘for men’ etiketli olmasa da cilt bakımına özen gösteren; ancak pratiklik ve ergonomi de arayan, mesela spor çantasında kolayca taşıyıp kolayca nemlendirici uygulamak isteyen erkekler için birebir bir ürün La Mer The Moisturizing Soft Lotion. Zira bu yüzden La Mer, bu zamana kadar nemlendiricilerini hep kavanoza koyarken bu sefer pompalı şişeye koymuş. ‘Süper akışkanlar’ adı verilen teknoloji, ürünün yaratılışındaki ilham kaynağı olmuş. Kadın-erkek ayrımı bulunmayan La Mer’in geçen ay piyasaya sürdüğü Genaissance ise başka alem. ‘Zamanı geri saran serum esans’ olarak tanıtılan Genaissance, cilde komple global anti-aging yapan bir serum. İkisini de sevgilinizle birlikte kullanabilirsiniz, neden olmasın?


MUTLAKA İZLENSİN!

Hitchcock’un filminden bir aşinalığımız olan 39 Basamak oyununu izlemeyen kalmasın diye yazıyorum. Dekorundan müziğine, repliklerden akışına kadar her şeyi kusursuz çalışılmış bir oyundu. Birçok yerinde gözlerime inanamadım diyebilirim. Engin Hepileri tiyatro sahnesi için yaratılmış meğer. Televizyon ekranlarında hiç elektrik alamadığım Demet Evgar ne kadar iyi bir oyuncuymuş meğer. Kadınlığını ne kadar iyi kullanıyor, tiyatro sahnesine ne kadar yakışıyormuş. Okan Yalabık da neden bu kadar özel bir oyuncu gibi davrandığını anlatıyor bu oyunda, çünkü gerçekten özel bir oyuncuymuş. Ve Bülent Şakrak, ne komikmiş öyle. Zorlu PSM Drama Sahnesi’nde sergilenen oyun Türk tiyatro sahnelerinin başına gelen en iyi şey olabilir.

CİLDİNİZİ İYİ BİRİNE EMANET EDİN

Geçen ayın benim için en önemli taraflarından biri Op. Dr Dilek Avşar ile tanışmak oldu. Hayır hayır, kendisi beni baştan yaratmaya başlamadı, onu sevmemin nedeni bu değil. Karşıma çıkan en güler yüzlü doktor olması sanırım onun farkı. Kendimi pozitif biri olarak bilirdim ama Dilek Hanım bir başka. Hastası olan insanların kişisel mutluluklarını çok önemsiyor. Estetik adına istedikleri şeyin kendilerine yakışıp yakışmayacağını tartıyor ve ona göre hareket ediyor. Onunla tanışma nedenlerimden biri de bu ara çok popüler olan Scarlet aletini denemekti tabii ki. Cildi gençleştirme ve sıkılaştırma konusunda ciddi başarıları olan bu alet ilk önce yüzünüze mikro iğneler aracılığıyla delik açıyor. Önceden anestezi kremi sürdüğünüz için pek bir şey hissetmiyorsunuz, merak etmeyin. Sonradan üzerine sürülen serumlardan sonra cildiniz öyle bir parlıyor ki zaten acı macı kalmıyor. 3-4 hafta aralıklarla üç seans uygulayıp, yeni yüzünüzü bir sene kullanıyormuşsunuz. Daha ne olsun!

KLASİK ADAMLARA

İlk olarak 1966’da tanıtımı yapılıp, o zamandan beri hiçbir değişikliğe uğramamış olmak ve hala çok başarılı olmak! Edmond Roudnitska imzalı olan ve fresh parfümlerin atası olarak gösterebileceğimiz Eau Sauvage, Dior’un artık klasik olmuş parfümlerinden. Limon, fesleğen, bergamot ve lavantanın başarılı bileşimine eklenen yasemin ve gül temaları koklaya koklaya kendinden geçmenize neden oluyor neredeyse. Ben özellikle soğuk havalarda modum düşükse bir fıs Eau Savage alıp yoluma öyle devam ediyorum. Hem kendi moralimi düzeltiyorum hem de karşılaştığım herkesin ‘Ne güzel kokuyorsun, ne bu?’ cümlelerini duyuyorum. Modern olup elegan klasiklerden hoşlanan sevgilinize harika bir yeni yıl hediyesi olur bakın, benden söylemesi.


BİR DE ÇOCUKLAR

Hep bekara, gönül eğlendirmek isteyene seçenek sunacak değilim ya, bu haberim de çocuklu annelere. Minik sanatseverler için Sanat Günlüğü kavramını ortaya koyan Artiz Kidz atölye çalışmalarında, her hafta sanat akımlarına yön veren bir sanatçının eserleri ve kullandığı tekniğe odaklanılıyor. Jackson Pollock, Andy Warhol, Frida Kahlo, Pablo Picasso, Henri Matisse gibi ünlü sanatçıları radarına alan bu program süresince, çocukların sanatçıların eserlerinden aldıkları ilhamla özgün tasarımlarına yön vermeleri amaçlanıyor. Her cumartesi Çubuklu’da yer alan Ritzy Interior’da 2-6 yaş grubuna yönelik gerçekleştirilen sanat günlüğü çalışmalarının yanı sıra, her çarşamba 6-11 yaş arası çocuklar ile Bağdat Caddesi Tan Sağtürk Akademi’de okul sonrası sanat saatleri düzenleniyor.

LOUBOUTIN SEKSİLİĞİ

Evet, her ne kadar artık ayakkabılarda metal detayları kullanmayan kalmasa da Louboutin’in olayı bir başka. 1992 yılından beri kadınların en önemli fetiş objelerini yaratmaya devam eden marka bu sene de hem zarif hem gösterişli ayakkabılar üretmeyi başarmış. Pop kültürünün olmazsa olmaz markalarından biri olmak kolay değil, her zaman kendini yeniliyor olabilmeli. Erkek modellerine de bayılıyorum laf aramızda. O kırmızı tabanlar herkesi büyülüyor tabii.


BEBEK’TEKİ KIZIL NEW YORKLU!

Ülkeden koşar adım kaçanların sayısının hızla arttığı günlerde bir Amerikalı gelip Bebek’in ortasına berber dükkanı açmış denince gidip beyefendi ile tanışmak, derdi neymiş öğrenmek istedim. Büyük bir firmadan aldığı iş teklifi ile bir süreliğine çalışmak için İstanbul’a gelen ve sonrasında döndükten sonra da aşık olduğu İstanbul’u aklından çıkaramayan New Yorklu genç bir girişimciymiş Brandon Patton. Ülkesine döndükten sonra Amerikan tarzı klasik berber mesleğine merak saran ve çeşitli dükkanlarda çalışarak eğitimini alan Patton bu merakını Bebek’te açtığı Frontier Barber Shop ile İstanbul’a taşımış. Tuba Ünsal, İlker Kaleli gibi isimlerin arkadaşı, çıktı iyi mi?

CANAVAR KAFASI

Genelde kadınlar seksapelini artırmak için zımbalar, altın detaylar ile zenginleştirilmiş, gösterişli çantalar kullanmaya bayılırlar. Çanta konusunda takıntısı olup, aynı çantanın versiyonunu alıp duranlar için iyi bir değişiklik olabilir bu Mormo çantalar. Bvlgari’ye de ürünler tasarlayan Natasha Somervilles’in markası olan Mormo, enteresan canavar figürleriyle kadınlara bambaşka açıdan cool olabilmeyi öğretiyor adeta. Çanta bir süre sonra diğer modelleri de almanız için obsesyonel bir baskı uyguluyormuş. Kullanan arkadaşlarımın yalancısıyım.

Tüm yazılarını göster