Güzellikte frekans değişimi

Baştan aşağıya yenilenmek için hiçbir zaman geç değil. Henüz içerisine girip en fazla bir saat sonra çıktığımızda gencecik bir cilt ve incecik bir vücuda sahip olacağımız bir makine yaratılmasa da elimizdeki yeni teknolojiler hiç de fena sayılmaz.

Yazı: Nilgün Yıldız Konakcı

Nereden başlasak ki? Giderek belli olan çizgilerimizden mi yoksa genişlemeye başlayan vücudumuzdan mı? Siz bunu düşüne dururken estetik dünyası da tüm hızıyla yeni çözümler üretmeye devam ediyor. Medikal Estetik Hekimi Dr. Buket Yıldırım, yaş alırken cildinizde meydana gelen değişimleri şöyle anlatıyor: “Kolajen cildin iskeleti olma görevini üstleniyor. Epidermis onu ayakta tutacak malzemeyi bulamazsa cilt sarkıyor ve kırışıyor. Yaş ilerledikçe ve beden hamilelik, kilo alma ve kilo kaybı gibi dramatik değişikliklere maruz kaldıkça kolajen kalitesi düşmeye başlıyor. Kolajeni kalın, güçlü ve dolgun bir hale getirerek cildin daha düzgün görünmesini sağlamak mümkün. İşte bu noktada cilt sıkılaştırıcılar devreye giriyor.” Yıldırım, cildi sıkılaştırmak söz konusu olduğunda yeni teknolojilerin hayli başarılı sonuçlar sağladığını, hem de bunu cildin üst katmanına hasar vermeden başardığını söylüyor.

Lekeler ve kırışıklıklara özel
Bu sistemlerin en yenilerinden biri de fraksiyonel lazer sistemlerinin vardığı en son noktanın bir araya geldiği Icon Lazer uygulaması. Hem cilde hem de vücuda etki edebiliyor. Bu uygulama ile birkaç seansta kahverengi lekeleri, yara izlerini silmek; ince çizgilerin hatta kırışıklıkların görünümünü hafifletmek mümkün olabiliyor. Hem de sizi sosyal yaşamınızdan uzaklaştırmayan, uzun vadeli sonuçlarla. Cildin üst tabakasını yenilemek, akne izlerinin içini doldurmak, çatlakları, çizgileri yumuşatmak gibi pek çok farklı alanda etkili olan uygulama, cilt altına yüzlerce odaklı mikro ışın göndererek derin dokuda kanallar oluşmasına neden oluyor. Bunu yaparken de cilt yüzeyinde herhangi bir hasara neden olmamayı amaçlıyor. Tedavi sonrasında cilt, bu mikro kanalların çevresinde bir onarım süreci başlatıyor. Uygulamanın öne çıkan özelliklerinden biri de en yüksek güç seviyesinde uygulama yapılabilmesi, bu da optimum sonuçlar almayı mümkün kılıyor.



Nasıl uygulanıyor?
İşlemden 30 dakika önce uygulama yapılacak bölgeye anestezik krem sürülmesi kişinin daha rahat hissetmesine neden oluyor. Sistemin gelişmiş bir teknoloji ürünü olan soğutucu sistemi sayesinde anestezik krem dışında ekstra bir önlem almaya gerek olmuyor. Hem doktor hem de hasta koruyucu gözlükler taktıktan sonra uygulama başlıyor. Yüzeyi camla kaplı olan el aparatı ile yapılan her atış sırasında cilde ısı enerjisi veriliyor. Kısa bir anlık yanma hissi oluşuyor. İşlem sonrasında ise birkaç dakikalığına cilde soğuk kompres uygulanabiliyor. İşlem süresi 15 ile 30 dakika arasında değişiyor. Uygulamadan hemen sonra ciltte sıcaklık, kızarıklık ve hafif bir şişlik gözlemlenebiliyor. Güneş yanığını andıran bu etkiler, bir-üç gün içinde tamamen geçiyor. Nadir de olsa ciltte belli belirsiz bir kabuklanma, hafif bir pullanma görülebiliyor. Bunlar da işlemden sonraki bir hafta içinde geçiyor.

Vücudu da sıkılaştırıyor
Dr. Buket Yıldırım, “Deri altına ulaştırılan ısı enerjisi fibroblastları uyararak aktive ediyor. Fibroblastlar cildin yapıtaşı olan kolajen üretiminden sorumlu liflerdir. Ciltte daha fazla kolajen olması, cildin daha sıkı, daha elastik bir hal almasını sağlıyor” diyor. Bu etkinin ardında ise vücudun kendini onarma mekanizmaları var. Cilt ısı enerjisinin yarattığı mikro-hasarı bir travma gibi algılayarak, onarım ve kendini yapılandırma sürecine başlıyor. Böylece cildin içeriden dışarı doğru tazelenmesi, elastikiyetinin artması ve sıkılaşması amaçlanıyor. Dr. Yıldırım, bu uygulamanın özellikle doğum, kilo kaybı nedeniyle karında meydana gelen sıkılık kaybında, kol altlarında, bacak içlerinde oluşan gevşeme gibi problemlerde etkili olduğunu söylüyor. Bu uygulama için ideal adaylar, cildinde hafif bir gevşeme olan ama ameliyata henüz ihtiyaç duymayan kişiler oluyor. Bu uygulama sonucunda cildin sıkılığı yüzde 20–30 oranında artıyor.



Dört seans sonra farklı bir cilt mümkün mü?
Peki, üç hafta arayla üç-dört seans uygulanan lazer tedavisinin cildinizde yarattığı olumlu değişimi ne zaman gözlemlemeye başlarsınız? Dr. Buket Yıldırım, “Cildin kendini onarma sürecinin devreye girmesi ile tedavinin olumlu etkileri gözlenmeye başlıyor. Hastaların çoğu daha ilk seans sonrası ciltlerinin daha parlak ve taze göründüklerini söyleseler de, esas sonuçları üçüncü seanstan sonra gözlemlemeye başlayabilirsiniz. Olumlu etkilerin kalıcı halini alması ise birkaç ay sürecektir” diyor. Uygulamanın IPL fonksiyonu, hem açık tenlerde hem de esmerlerde güneş hasarını yok etmeye yönelik tedavileri başarıyla uygulanmasını mümkün kılıyor. Böylece güneş ışınlarına, yaşlanma ve akneye bağlı renk düzensizliklerinde en iyi sonuçlar hedefleniyor.

* Formsante dergisinden alınmıştır.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Selülitlere soğuk dokunuş TIKLAYIN

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil