Hamilelik belinizi bükmesin

Hamilelik döneminde bel ağrısı bazı anne adaylarının canını daha fazla sıkabiliyor. Ağırının, bedenin o dönem için en hassas bölgesinde ortaya çıkması, alınacak önlemleri ve tedavi yöntemlerini de dikkatli seçmeyi gerektiriyor.

Yazı: Nilgün Yıldız Konakcı

Hamileliğin ilk dönemlerinde anne adaylarının çoğu mide bulantısı, kusma gibi şikayetler yaşasa da bazı anneler bir de bel ağrısından muzdarip olabiliyorlar. Anne adayının yaşına ya da geçmişte yaşadığı sorunlara göre bu ağrılar hafif olabileceği gibi son aylara doğru şiddetlenebiliyor. Bir anne adayı olarak ben de beşinci aydan itibaren başlayan bel ağrımla baş etmek için birçok yöntem araştırdım, birçok uzmanla görüştüm. Neydi bu bel ağrılarının çaresi ya da gerçekten bu ağrıdan kurtulmak mümkün müydü? Özellikle geçmeyen, anne adayının gündelik yaşamını kısıtlayan, sürekli yatmasına neden olan bel ağrılarıyla ilgili Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı-Akupunkturist Uzman Dr. Derya Özmen Alptekin merak ettiğimiz soruları yanıtladı.

Hamilelik döneminde görülen bel ağrıları normal mi?
Bel ağrısı hamilelikte en sık görülen kas-iskelet sistemi yakınmasıdır. Annenin yaşı ve gebelik sayısı arttıkça bel ağrısı görülme sıklığı artıyor. Gebeliğin ilerleyen dönemlerinde uterusun büyümesi ve bununla beraber bel çukurluğunun artışı bele aşırı mekanik yük getiriyor. Öte yandan göğüslerin büyümesiyle artan sırt kamburu nedeniyle de optimal postürü korumak zorlaşıyor. Hormonal etkilerle pelvik eklemlerde gelişen relaksasyon da gebelikte görülebilen bel ağrısının sebeplerinden...

Daha önce belinde, sırtında sorun yaşayan hamilelerin, bu dönemde daha fazla ağrı çekmesi sık görülen bir durum mu?
Hamilelik dönemi bel ağrıları, daha öncesinde bel ağrısı olanlarda iki kat daha fazla oluyor.

Bu tür durumlarda bel ve sırt ağrılarında hangi durumlar şüphe çekici? Ne tür tedavi yöntemleri uygulanabilir?
Gebeliğin getirdiği postural ve hormonal değişikliklere bağlı bel ağrıları genellikle mekanik karakterde olup, istirahatle azalıyor ve aktivite ile artıyor. Gebelikte görüntüleme yöntemlerinin son derece sınırlı olmasından ötürü ayrıntılı bir öykü alımı ve özenli bir muayene çok önemli. İstirahatle geçmeyen ve hatta artan bel ağrılarında ise bel ağrısına yol açan diğer sebepler dışlanmamalı. Bunlar arasında idrar yolları taş hastalığı, enfeksiyonlar, iltihabi eklem hastalıkları gibi durumlar yer alıyor. Şüphelenildiğinde gerekli konsültasyonlar ve laboratuvar testleri yapılarak kas-iskelet sistemi dışındaki bel ağrısı sebeplerinin de araştırılması gerekiyor.

Fizik tedavi yöntemleri olarak ne tür uygulamalar yapılabilir?
Fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimi, bel ağrısının sebebini net olarak ortaya koyduktan sonra, kendisini ilgilendiren kas iskelet sistemi kaynaklı bel ağrılarında ağrının şiddeti, gebeliğin dönemi ve hastanın beklentilerine en uygun bir ya da birden fazla fiziksel tıp yöntemini tedavi amacıyla kullanabilir. Yüzeysel ısıtma, analjezik elektroterapi (TENS), medikal masaj uygulamaları ve gerekli durumlarda pelvik kemer gibi destekleyici yaklaşımlar en sık kullanılan yöntemler. Bel ağrısı ve benzer olumsuz durumların yaşanmaması için son yıllarda giderek önem kazanan gebelik eğitim seminerleri ve gebelik ile uyumlu egzersiz uygulamaları da son derece faydalı. Yüzme, gebelik döneminde de bel ağrıları için önerdiğimiz çok faydalı bir egzersiz.

Masajın bu ağrılar üzerindeki etkisi nedir?
Masaj bölgesel kan akımını arttırarak ve gergin kaslarda gevşemeyi kolaylaştırarak ağrıyı ve spazmı giderir.

Bel ağrısı şikayetinde hangi aşamada doktora gidilmeli?
Hamilelikte görülen bel ağrısı ve diğer tüm ağrı durumlarında hasta ilk olarak mümkünse kendisini takip eden kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından değerlendirilmeli. Bu değerlendirme sonucunda gerek duyulursa idrar, kan testleri yapılabilir, sonuçlara göre ilgili diğer branş hekimleriyle konsülte edilebilir.



Yakı bantlarını tavsiye ediyor musunuz?
Yakı bantlarının içeriklerinde ilaç bulunduğundan gebelikte kullanılması doğru değil.

Hamilelik döneminde uygulanan kinezyolojik bantlama nedir? Hamilelere uygulanır mı, nasıl uygulanır?
Kinezyolojik bantlama, 10 yılı aşkın süredir özellikle kas-iskelet sisteminin ağrılı durumlarında gittikçe artan sıklıkta uygulanan tamamlayıcı tıp yöntemlerinden biri. İnsan derisine benzer yapısal özellikleri nedeniyle eklem hareketlerini kısıtlamaksızın uygulandığı bölgede dolaşımı arttırmak, kas gerginliğini ve ağrıyı azaltmak gibi etkileri bulunuyor. İlaç içermemesi nedeniyle, sertifika sahibi hekim ya da terapist tarafından uygun endikasyonlarda gebelerde de uygulanabiliyor. Gebelikte karın bölgesine uygulanamıyor ayrıca seyrek görülse bile alerjik cilt reaksiyonları konusunda dikkatli olmak gerekiyor.

Neler yapılabilir?
Hamilelik bel ağrılarının büyük çoğunluğu fiziksel aktivitenin kısıtlanması, dizlerin altına yastık konması ve benzer ergonomik önlemler, bele yüzeysel sıcak uygulanması ile gideriliyor. Ağrının azalmasıyla birlikte gebelik dönemine ve hastanın bireysel özelliklerine uygun bir egzersiz programına başlanarak gebelik boyunca bel ağrısının tekrarlamasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Ağrı kesici olarak güvenilir bir etken madde bulunmakla beraber gebelikte her türlü ilaç kullanımında, takibi yapan kadın hastalıkları ve doğum uzman hekimine danışılması önemli.

Bir başka seçenek: Manuel terapi
Hamilelikte bel ve sırt ağrıları yüzde 60 ile 80 oranında görülüyor. Bunun ana sebebi fizyolojik ve hormonal olarak kadınların bel ve pelvis bölgesinde hormonal değişiklikler olması sonucunda buralardaki bağlarda gevşeme görülmesi... Manuel Tıp&FTR Uzmanı Dr. Metin Mutlu, “Bu tabloda anne adayının duruşunu düzeltmesi çok önemli. Bununla birlikte hamile kalmayı planlayan kadınların da en az altı ay önceden düzenli olarak fiziksel egzersiz yapmaları gerekiyor. Karın kaslarının ve sırt bölgesinde yer alarak sırtı kalçaya bağlayan kasların güçlendirilmesi çok önemli. Bu sayede hamilelik dönemi daha rahat geçirilebiliyor” diyor. Hamilelerde manuel tedavi üçüncü aydan sonra dördüncü ve yedinci aylar arasında uygulanabiliyor. Burada ‘Paravertebral’ kas bölgesine yumuşak doku manipülasyonu denilen tedavi uygulanıyor. O bölgedeki kasları rahatlatmak için mobilizasyon kullanılıyor. Anne adayları bu şekilde ağrılardan kurtularak konforlu bir duruşa sahip olabiliyor. Bunun yanında nefes de çok önemli. Dr. Metin Mutlu, “Ağrı şikayeti olan kişilerin nefes alışverişleri de bozulur ve doğru şekilde nefes alamazlar. Burada diyafram kasını da çalıştırmak için mutlaka nefes egzersizini de iyi yapabilmeleri gerekir. Bunların dışında uygulanan 6-7 basamaklı tedavi şeması var. Dimdik ayakta durulmalı, göğüs yüksekte, diyafram kası yukarıda tutulmalı. Omuzlar rahat tutulup, dizler kesinlikle kilitlenmemeli” diyor.

Bedeninize destek olun
• Hamilelerin bacak bacak üstüne atmaları önerilmiyor.
• Ayakta dururken ayaklar omuzların açısında açık tutularak durulmalı.
• Hamile kadınlar karın kaslarını sıkamayacakları için ağırlık dengesi bozuluyor. Ağırlık dengesi bozulduğu zaman sırttaki kaslar esniyor ve öne doğru kambur bir duruş sergileniyor. Bu durumu engellemek için duruş eğitimleri alınabilir.
• Anne adayının yerden çok hafif bir şeyi bile eğilip kaldırması gerekiyorsa mutlaka dizlerini kırarak çökmesi gerekiyor.
• Eğer çok dayanılmaz ağrıları varsa bel bölgesine sıcak su uygulamaları yapılabilir. Ağrı olan bölgeye sıcak su torbaları uygulanabilir.
• Yatakta yatarken yan taraflara ve bacakların arasına yastıkla destek vermesi gerekiyor.
• Her gün düzenli olarak nefes egzersizi ve fiziksel egzersiz yapılması öneriliyor.
• Anne adayının fizik tedavi uzmanından ya da jinekoloğunun önerdiği profesyonel bir medikal fitness uzmanından mutlaka destek alması çok önemli.



Değişimlere yoga ile uyumlanın
Gebelik, erişkin bir kadının başına gelebilecek en güzel deneyimlerden biri... Her gebelik ve her doğum kadının yeniden muazzam gücünü ve esnekliğini keşfedeceği bir fırsat. Gebelik süresinde kadın vücudunda fiziksel, hormonal ve psikolojik birçok değişiklikler meydana geliyor. Bebeğin ana rahminde büyümeye başlamasıyla rahim de büyüyor ve ağırlığı artıyor. Buna bağlı olarak annenin vücut ağırlık merkezi de değişiyor. Bu durum, omurganın doğal yapısını bozup, bel omurlarında ve bacaklarda ağrılara neden oluyor. Hormonal değişiklikler göğüslerde ve birçok eklemde daha önce hissedilmeyen bazı rahatsızlıklar yaratabiliyor. Uzun bir süre fiziksel aktivitelerdeki kısıtlanmalar ve hamileliğe bağlı değişen hormon yapısı, kadının psikolojik dengesi üzerinde önemli ölçüde değişimlere neden oluyor. Memorial Wellness Yoga Terapi Uzmanı Dr. Neslihan İskit, “Bütün bu değişim sürecini sıkıntılar ve zaman zaman da mutsuzluklarla geçirmek yerine, hamileliğin her anının keyfini çıkarmak için kökleri çok eski dönemlere dayanan yoga denenmeli. Yoga yaparken önce kişi kendini rahat hissettiği kadarını yapmalı. Devam eden süreçte, gücü ve yoğunlaşması arttıkça sürenin de arttığını görecek. Bu çalışmalar sonucunda dingin, aydınlık, neşeli ve sağlıklı bir ortam oluşur ve bu, bebeğin içinde doğup büyüyebileceği en uygun atmosfer” diyor. Yoga, kişisel gelişim için bir egzersiz programı değil. Yoga, kişinin kendisini ve içinde bulunduğu yeni durumu kabul etmesini destekliyor. Kişinin kendini anne olmaya hazırlaması, hissettiği tüm gerginliklerini gevşetmesi ve ruhunu güçlendirmesi gerekiyor. İskit, “Gebelik süresince düzenli yapılan yoga programı ile hamile kadının fiziksel kondisyonu korunabiliyor. Yoga duruş bozukluklarını en aza indirip, solunum ve dolaşım sistemini güçlendiriyor. Böylece bulantılara veda ediliyor. Doğumu kolaylaştırıyor, bu da karın kaslarının ve omurgadaki değişikliklerin yeniden yapılandırılmasını sağlıyor” diyor.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil