Tüm insanların fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığının temel taşları anne karnında yapılanıyor. O yüzden bu dönemde anne adayları olabildiğince stresten uzak, huzurlu, mutlu ve kendileri ile barışık olmalı... Bu hem kendileri, hem de bebek için çok önemli bir yapı taşını oluşturuyor.
Anne adayının hamilelik döneminde yaşadığı stres, ses tonuna bile yansıyor. Fetus, anne sesinin melodisi, ritmi ve frekansından annenin ruhsal durumunu algılayarak, anne ve dış dünya ile iletişime geçip geçmemeye karar veriyor. Annenin sesi yumuşak, rahat ve ahenkli olduğunda fetus bu huzur sinyallerini alarak anneye ve dış dünyaya severek ve güvenle yönelerek, gelişimini en sağlıklı şekilde tamamlıyor.
Strese girilen her an, kalp atışlarının hızlanması, kan basıncının yükselmesi, artan terleme gibi sinir sistemi, bağışıklık sistemi ve psikolojik sağlığı zayıflatan pek çok fizyolojik olaya ek olarak bir de hormonal değişiklikler ile hamilelik döneminin bu olağan süreçleri anne adayının günlük yaşamını oldukça zorlaştırabilir. Buna ek olarak klinik araştırma neticelerine göre fetus oluşmaya başladığı andan itibaren annenin tüm ruh hali doğacak çocuğun bilinçaltına yerleşmeye başlıyor ve hem pozitif, hem de negatif olarak yerleşen tüm bu duygular bebeğin ilerideki kişilik gelişimini büyük oranda etkiliyor.
Peki hamileliği daha mutlu, daha huzurlu ve daha dengeli geçirebilmek için bilim adamları ve dünyaca ünlü doktorlar hararetle ne öneriyor biliyor musunuz? Yaşamda farkındalığımızı artırıcı (mindfulness) çalışmalar olan meditasyon tekniklerini ve meditatif çalışmaları öneriyorlar!
Tüm bu fiziksel ve zihinsel değişikliklere karşı düzenli meditasyon uygulaması adeta bir panzehir görevi görüyor. Meditasyon esnasında oluşan “Dingin Farkındalık” olarak nitelendirilen mutlak sükunet ve huzur hali zamanla gündelik hayatın tümüne kayıyor ve strese girilecek muhtemel olaylar karşısında anne adayının merkezi sinir sistemi otomatik olarak stresli durumlara daha sakin tepkiler vermeye başlıyor, etrafında gelişen her şeyi zamanla daha geniş bir perspektiften değerlendirme yeteneği kazanıyor.
Bilim adamlarının bulgularına göre düzenli meditasyonun hamilelikte sağladığı başlıca faydaları aşağıda sıralıyorum;
• Rahatlama
• Bedensel, zihinsel ve ruhsal dengenin kurularak, sürdürülmesi
• Stres ve stres kaynaklı rahatsızlıklardan korunma
• Korku ve endişelerden özgürleşme
• Fiziksel ve ruhsal enerjinin yükselmesi
• Sezgisel olarak bebekle daha yoğun iletişime geçme
• Kan dolaşımı ve kalp atışlarının normal seyrine yerleşmesi
• Tansiyonun dengelenmesi
• Bağışıklık sisteminin güçlenmesi
• Böbrek üstü bezlerinin düzenli olarak DHEA Büyüme hormonu (anti-aging hormonu) salgılaması
• Uyku kalitesinin artması
Düzenli meditasyonun bebek için sağladığı başlıca faydalar ise şu şekilde;
• Derin rahatlama
• Anne ile güven ve sevgi dolu bir ilişkinin kurulması
• Doğum sonrası öz güveni tam ve hayata dengeli tutunabilme yeteneğinin gelişmesi
• Konuşma, dinleme ve öğrenme kapasitesinin yükselmesi
Anne karnında hissetmiş ve yaşamış olduğu güven, huzur ve sevgi duygularından ötürü;
• Yüksek uyku kalitesi
• Diğer bebeklere oranla daha az ağlama sorunu
• Beslenmenin kolaylıkla gerçekleşmesi
Ben bir meditasyon uzmanı olarak mantra bazlı meditasyon tekniklerini öğrenmenizi öneririm. Bunun sebebi bugüne kadarki kendimle ve başkalarıyla ilgili deneyimlerime baktığım zaman, mantra bazlı tekniklerin çok daha kolay uygulanabilir olması ve hızla meditatif hale sokabiliyor olmasıdır.
Sakın “Ben yapamam” demeyin, düşünebilen her insanoğlu meditasyon yapabilme yetilerine de sahiptir!
Ebru Şinik ile İyi Ol, Mutlu Ol!
Ayurvedik Yaşam ve Wellbeing Eğitmeni