Hamilelikte beslenme nasıl olmalı?
Hamilelik döneminde en çok duyacağınız cümlelerden biri; ‘Aman boşver canın ne istiyorsa ye, hamileliğin tadını çıkar.’ Evet tabii ki canınızın istediğini yiyin, ama abartmadan. Bu dönemde yediklerinize çok daha fazla dikkat etmeniz gerekiyor.
Yemeyin!
Hamileliğiniz boyunca bebeğinizin sağlığı için uzak durmanız gereken bazı gıdalar var. Medical Park İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal, annenin 40 haftalık hamilelik serüveninde yeterli ve dengeli beslenmesinin bebeğin anne karnında gelişiminin yanında, bebeklikten yetişkinliğe kadar gelişimini de etkilediğini söylüyor ve sağlıklı beslenme gebelikte oluşabilecek preeklamsi, gastroözefajiyal reflü, gestasyonel diyabetik gibi bazı rahatsızlıkların ve doğum anomalileri riskini de azalttığını hatırlatıyor. Peki nelerden uzak durmak gerekiyor?
• Çiğ et tüketimi toksoplazma, salmonella gibi parazitler düşük riski, bebekte anomaliler yaratabileceği için çiğ et tüketiminden kaçınmalısınız. Çiğ köfte, suşi, çiğ şarküteri ürünleri hamileliğiniz boyunca yememeniz gerekenlerden.
• Çiğ yumurta ve çiğ yumurta içerebilecek besinler (mayonez gibi) asla yememelisiniz. Çiğ yumurta, salmonella adlı bakterinin bulaşmasına neden olabiliyor.
• Füme balık da hamilelik döneminde yasaklılar listesinde yer alıyor.
• Y üksek miktarda toksik öğe barındırabileceğinden sakatat ürünlerini hamileliğiniz boyunca unutmalısınız.
• Hamileliğiniz boyunca sucuk, salam ve sosisten uzak durun. Bu ürünler işlenmiş etten hazırlanıyor ve üzerleri nitrit ve nitrat kaplı. Ayrıca çiğ et grubuna girdikleri için bakteri açısından da tehlike oluşturuyorlar.
• Özellikle hazır çorba ve konserve ürünler tüketmeyin. Çünkü bu tarz ürünlerde koruyucu olarak Çin tuzu bulunuyor. Çin tuzu, MSG glutamik asidin sodyum tuzlarıdır. Yani et tadı veren bir katkı öğesi. Uzakdoğu mutfağında çok kullanıldığı için Çin tuzu olarak biliniyor. Çin tuzu katkı maddesi olduğu için sağlığa, dolayısıyla da bebeğe zarar verebiliyor. Kalp ve beyin problemleriyle diyabet ve obeziteyi tetikleyebiliyor.
• Bitkilerin yararlı etikleri olduğu kadar kasları uyarıcı veya toksik etkileri de var. Bu nedenle hamilelikte fazla bitki çayı tüketilmesi önerilmiyor. Ayrıca vücuttan ödem yani sıvı attırma durumları da fazla olduğu için tercih edilmiyor. Yeşil çay, adaçayı gibi bitki çayları tüketmemelisiniz. Ihlamur, kuşburnu gibi çayları içebilirsiniz.
• Y apay tatlandırıcı içeren içeceklerden de uzak durmalısınız. Diyet kola gibi içecekler, diyet bisküviler, diyet tatlılar yapay tatlandırıcıyla hazırlanıyor. Ve bu madde direkt olarak bebeğe geçebiliyor.
• Hamilelik döneminde ve emzirme döneminde alkol tüketmemelisiniz. Bebeğin zihinsel ve fiziksel gelişimini olumsuz etkilediği biliniyor.
• Gebelik döneminde fazla miktarda kahve ve çay tüketimi de önerilmiyor. Fazla kafein içeren içecekler düşük riski, erken doğum gibi olumsuz durumlara neden olabilir. Ayrıca fazla çay tüketimi annede demir eksikliği oluşturabiliyor.Protein şart!
Yeme düzeninizde, iyi pişmiş et veya kuru baklagiller de mutlaka bulunmalı. Haftada 2-3 gün de kırmızı et tüketmelisiniz. Ayrıca yumurta, kuru meyveler ve yeşil yapraklı sebzelerden de mutlaka yemelisiniz. İyi bir protein kaynağı olan bu yiyecekler aynı zamanda yüksek oranda demir içeriyor. Anne ve bebeğin artan kan hacmi, plasentanın gelişimi ve bebeğin büyümesi için bu yiyecekler çok önemli. Özellikle ikinci ve üçüncü trimesterde (14’üncü haftadan itibaren) bu ihtiyaç daha da artıyor.
Bol sebze ve meyve
Sofranızda sebze veya iyi yıkanmış malzemeyle yapılmış salataya mutlaka yer verin. Özellikle yağda eriyen vitaminlerin vücuda geçmesi için üzerine mutlaka yağ ekleyin. Sebze ve meyveler hem suda eriyen hem de yağda eriyen vitaminleri içeriyor. Antioksidan denilen, bağışıklık sistemini koruyucu etkiye sahipler. Ayrıca posa oranları yüksek olduğu için bağırsak hareketlerini de düzenliyorlar. A vitamini sarı, turuncu meyveler ve yeşil yapraklı sebzelerde (havuç, ıspanak ve domates gibi) bulunuyor. C vitamini vücudu koruyucu etki gösteriyor. Yeşil yapraklı sebzeler (brokoli, ıspanak gibi), çilek, kivi, portakal, mandalina ve limon C vitamininden zengin. Bu noktada kivi ve çileğin alerjen bünyeleri tetikleyebileceğini unutmayın.
Günde iki bardak süt
Bebeğin kemiklerinin sağlıklı gelişmesi ancak anneden yeterli kalsiyum ve fosfor alabilmesi ile mümkün oluyor. Özellikle gebeliğin son üç ayında süt ve yoğurt tüketimine daha fazla özen göstermelisiniz. Hamileliğin başından itibaren günde iki bardak süt veya yoğurt tüketmek yeterli olabiliyorken ilerleyen zamanlarda bunu 1-2 porsiyon daha artırmalısınız. Ayrıca ara öğünlerde yiyeceğiniz meyvenin yanında da mutlaka süt, yoğurt veya ayran tüketin. Meyveler kan şekerini hızlı yükselttiği için yanında alınan bu protein grupları hem kan şekerini dengeliyor hem de ani acıkmaları önlüyor. Ayrıca gereksinim duyulan kalsiyum ihtiyacı da tamamlanmış oluyor. Süt ve ürünlerini tüketirken pastörize olmalarına özen gösterin.
Haftada 2-3 defa balık
En önemli B12 kaynaklarından biri olan balığı bolca tüketmelisiniz. Bebeğin sinir sisteminin gelişmesinde büyük etkiye sahip olan B12, aynı zamanda beyin ve retina işlevlerinde de etkin. Özellikle somon, sardalya, uskumru, hamsi ve lüfer hamileliğiniz boyunca yiyebileceğiniz balıklar arasında yer alıyor. Balığı tüketirken mutlaka derili kısımlarını ayıklayın. Bu şekilde kurşun ve metal artıklarını ayrıştırabilirsiniz. Mezgit, levrek, barbunya, kefal, kalkan gibi derin su balıklarını besleyici özellikleri yüksek olduğu için öğünlerinize ekleyebilirsiniz, ancak bu noktada hangi denizden avlandıkları önemli. Eğer temiz denizlerden avlanmamışlarsa bu balıklardan da uzak durmanızda fayda var. Ayrıca midye, istiridye, uskumru, kılıç balığı, kral balığı, kiremit balığı gibi yüksek miktarda civa içeren deniz ürünleri de hamilelik döneminde tüketmemeniz gerekenler listesinde. Balığın yanı sıra semizotu, koyu yapraklı yeşil sebzeler, kanola yağı, keten tohumu yağı ve ceviz de önemli B12 kaynakları arasında yer alıyor.
Yazı: Sinem Gürleyük
Beslenme alışkanlıklarınız yaşınız kaç olursa olsun, hayatınızın hangi döneminde olursanız olun sağlığınızın en önemli belirleyicileri. Özellikle hamilelik döneminde hem kendiniz hem de bebeğiniz için yediklerinize çok daha fazla özen göstermeniz gerekiyor. Önemli olan iki kişilik yemek değil, kaliteli ve yararlı yiyecekler tüketmek. Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Oya Yüksek, hamilelikte beslenmenin kurallarını anlattı.
Günde 5-6 öğün yiyin
Genel olarak günde 5-6 öğün yemek yemeye özen gösterin. Özellikle kan şekeri problemi ya da mide bulantısı, kusma gibi problemler yaşıyorsanız daha sık beslenmelisiniz. 15.00-17.00 aralığında iki ara öğün ideal. Bu ara öğünlerde 2-3 adet ceviz, 10-12 adet tuzsuz badem veya 10 fındık tüketebilirsiniz. Bu tip yemişler folik asit açısından çok zengin. Karbonhidrat, protein, yağ ve lif alımınızın da dengeli olması gerekiyor. Karbonhidrat için tam buğday ekmeği, çorba ve bulgur pilavı yiyebilirsiniz. Kepekli ürünler mineral emilimlerini etkileyebiliyor. Bu nedenle kepekli ürünleri tercih etmeyin. Hamilelikte yeterli posa ve sıvı alımı kabızlığın önlenmesi açısından önemli. Bu yüzden yeterli sebze, meyve ve liften zengin tahıl ürünlerini tercih edin.
Hamileliğiniz boyunca bebeğinizin sağlığı için uzak durmanız gereken bazı gıdalar var. Medical Park İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Baysal, annenin 40 haftalık hamilelik serüveninde yeterli ve dengeli beslenmesinin bebeğin anne karnında gelişiminin yanında, bebeklikten yetişkinliğe kadar gelişimini de etkilediğini söylüyor ve sağlıklı beslenme gebelikte oluşabilecek preeklamsi, gastroözefajiyal reflü, gestasyonel diyabetik gibi bazı rahatsızlıkların ve doğum anomalileri riskini de azalttığını hatırlatıyor. Peki nelerden uzak durmak gerekiyor?
• Çiğ et tüketimi toksoplazma, salmonella gibi parazitler düşük riski, bebekte anomaliler yaratabileceği için çiğ et tüketiminden kaçınmalısınız. Çiğ köfte, suşi, çiğ şarküteri ürünleri hamileliğiniz boyunca yememeniz gerekenlerden.
• Çiğ yumurta ve çiğ yumurta içerebilecek besinler (mayonez gibi) asla yememelisiniz. Çiğ yumurta, salmonella adlı bakterinin bulaşmasına neden olabiliyor.
• Füme balık da hamilelik döneminde yasaklılar listesinde yer alıyor.
• Y üksek miktarda toksik öğe barındırabileceğinden sakatat ürünlerini hamileliğiniz boyunca unutmalısınız.
• Hamileliğiniz boyunca sucuk, salam ve sosisten uzak durun. Bu ürünler işlenmiş etten hazırlanıyor ve üzerleri nitrit ve nitrat kaplı. Ayrıca çiğ et grubuna girdikleri için bakteri açısından da tehlike oluşturuyorlar.
• Özellikle hazır çorba ve konserve ürünler tüketmeyin. Çünkü bu tarz ürünlerde koruyucu olarak Çin tuzu bulunuyor. Çin tuzu, MSG glutamik asidin sodyum tuzlarıdır. Yani et tadı veren bir katkı öğesi. Uzakdoğu mutfağında çok kullanıldığı için Çin tuzu olarak biliniyor. Çin tuzu katkı maddesi olduğu için sağlığa, dolayısıyla da bebeğe zarar verebiliyor. Kalp ve beyin problemleriyle diyabet ve obeziteyi tetikleyebiliyor.
• Bitkilerin yararlı etikleri olduğu kadar kasları uyarıcı veya toksik etkileri de var. Bu nedenle hamilelikte fazla bitki çayı tüketilmesi önerilmiyor. Ayrıca vücuttan ödem yani sıvı attırma durumları da fazla olduğu için tercih edilmiyor. Yeşil çay, adaçayı gibi bitki çayları tüketmemelisiniz. Ihlamur, kuşburnu gibi çayları içebilirsiniz.
• Y apay tatlandırıcı içeren içeceklerden de uzak durmalısınız. Diyet kola gibi içecekler, diyet bisküviler, diyet tatlılar yapay tatlandırıcıyla hazırlanıyor. Ve bu madde direkt olarak bebeğe geçebiliyor.
• Hamilelik döneminde ve emzirme döneminde alkol tüketmemelisiniz. Bebeğin zihinsel ve fiziksel gelişimini olumsuz etkilediği biliniyor.
• Gebelik döneminde fazla miktarda kahve ve çay tüketimi de önerilmiyor. Fazla kafein içeren içecekler düşük riski, erken doğum gibi olumsuz durumlara neden olabilir. Ayrıca fazla çay tüketimi annede demir eksikliği oluşturabiliyor.Protein şart!
Yeme düzeninizde, iyi pişmiş et veya kuru baklagiller de mutlaka bulunmalı. Haftada 2-3 gün de kırmızı et tüketmelisiniz. Ayrıca yumurta, kuru meyveler ve yeşil yapraklı sebzelerden de mutlaka yemelisiniz. İyi bir protein kaynağı olan bu yiyecekler aynı zamanda yüksek oranda demir içeriyor. Anne ve bebeğin artan kan hacmi, plasentanın gelişimi ve bebeğin büyümesi için bu yiyecekler çok önemli. Özellikle ikinci ve üçüncü trimesterde (14’üncü haftadan itibaren) bu ihtiyaç daha da artıyor.
Bol sebze ve meyve
Sofranızda sebze veya iyi yıkanmış malzemeyle yapılmış salataya mutlaka yer verin. Özellikle yağda eriyen vitaminlerin vücuda geçmesi için üzerine mutlaka yağ ekleyin. Sebze ve meyveler hem suda eriyen hem de yağda eriyen vitaminleri içeriyor. Antioksidan denilen, bağışıklık sistemini koruyucu etkiye sahipler. Ayrıca posa oranları yüksek olduğu için bağırsak hareketlerini de düzenliyorlar. A vitamini sarı, turuncu meyveler ve yeşil yapraklı sebzelerde (havuç, ıspanak ve domates gibi) bulunuyor. C vitamini vücudu koruyucu etki gösteriyor. Yeşil yapraklı sebzeler (brokoli, ıspanak gibi), çilek, kivi, portakal, mandalina ve limon C vitamininden zengin. Bu noktada kivi ve çileğin alerjen bünyeleri tetikleyebileceğini unutmayın.
Günde iki bardak süt
Bebeğin kemiklerinin sağlıklı gelişmesi ancak anneden yeterli kalsiyum ve fosfor alabilmesi ile mümkün oluyor. Özellikle gebeliğin son üç ayında süt ve yoğurt tüketimine daha fazla özen göstermelisiniz. Hamileliğin başından itibaren günde iki bardak süt veya yoğurt tüketmek yeterli olabiliyorken ilerleyen zamanlarda bunu 1-2 porsiyon daha artırmalısınız. Ayrıca ara öğünlerde yiyeceğiniz meyvenin yanında da mutlaka süt, yoğurt veya ayran tüketin. Meyveler kan şekerini hızlı yükselttiği için yanında alınan bu protein grupları hem kan şekerini dengeliyor hem de ani acıkmaları önlüyor. Ayrıca gereksinim duyulan kalsiyum ihtiyacı da tamamlanmış oluyor. Süt ve ürünlerini tüketirken pastörize olmalarına özen gösterin.
Haftada 2-3 defa balık
En önemli B12 kaynaklarından biri olan balığı bolca tüketmelisiniz. Bebeğin sinir sisteminin gelişmesinde büyük etkiye sahip olan B12, aynı zamanda beyin ve retina işlevlerinde de etkin. Özellikle somon, sardalya, uskumru, hamsi ve lüfer hamileliğiniz boyunca yiyebileceğiniz balıklar arasında yer alıyor. Balığı tüketirken mutlaka derili kısımlarını ayıklayın. Bu şekilde kurşun ve metal artıklarını ayrıştırabilirsiniz. Mezgit, levrek, barbunya, kefal, kalkan gibi derin su balıklarını besleyici özellikleri yüksek olduğu için öğünlerinize ekleyebilirsiniz, ancak bu noktada hangi denizden avlandıkları önemli. Eğer temiz denizlerden avlanmamışlarsa bu balıklardan da uzak durmanızda fayda var. Ayrıca midye, istiridye, uskumru, kılıç balığı, kral balığı, kiremit balığı gibi yüksek miktarda civa içeren deniz ürünleri de hamilelik döneminde tüketmemeniz gerekenler listesinde. Balığın yanı sıra semizotu, koyu yapraklı yeşil sebzeler, kanola yağı, keten tohumu yağı ve ceviz de önemli B12 kaynakları arasında yer alıyor.
Yazı: Sinem Gürleyük
Beslenme alışkanlıklarınız yaşınız kaç olursa olsun, hayatınızın hangi döneminde olursanız olun sağlığınızın en önemli belirleyicileri. Özellikle hamilelik döneminde hem kendiniz hem de bebeğiniz için yediklerinize çok daha fazla özen göstermeniz gerekiyor. Önemli olan iki kişilik yemek değil, kaliteli ve yararlı yiyecekler tüketmek. Acıbadem Ataşehir Cerrahi Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Oya Yüksek, hamilelikte beslenmenin kurallarını anlattı.
Günde 5-6 öğün yiyin
Genel olarak günde 5-6 öğün yemek yemeye özen gösterin. Özellikle kan şekeri problemi ya da mide bulantısı, kusma gibi problemler yaşıyorsanız daha sık beslenmelisiniz. 15.00-17.00 aralığında iki ara öğün ideal. Bu ara öğünlerde 2-3 adet ceviz, 10-12 adet tuzsuz badem veya 10 fındık tüketebilirsiniz. Bu tip yemişler folik asit açısından çok zengin. Karbonhidrat, protein, yağ ve lif alımınızın da dengeli olması gerekiyor. Karbonhidrat için tam buğday ekmeği, çorba ve bulgur pilavı yiyebilirsiniz. Kepekli ürünler mineral emilimlerini etkileyebiliyor. Bu nedenle kepekli ürünleri tercih etmeyin. Hamilelikte yeterli posa ve sıvı alımı kabızlığın önlenmesi açısından önemli. Bu yüzden yeterli sebze, meyve ve liften zengin tahıl ürünlerini tercih edin.