Hande Kızılöz Uluca: “Soruna değil, çözüme odaklan”

Değişime ayak uydurmak, çözüme odaklanmak ve gülümsemekten vazgeçmemek… Bilfen Anaokulları Koordinatörü Hande Kızılöz Uluca’nın kariyer yolculuğunu kendisinden dinledik.

“Eğitim, hayatımın vazgeçilmez bir parçası. Mesleğimin bana kattığı en anlamlı şey bu uzun eğitim yolculuğu” diyor Bilfen Anaokulları Koordinatörü Hande Kızılöz Uluca. Soruna değil çözüme odaklanmak, değişime ayak uydurmak ve gülümsemekten vazgeçmemek ise hayatta öğrendiği en önemli üç şey.

Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden mezun olan Hande Kızılöz Uluca, kurumsal hayatta edindiği tecrübelerden sonra klinik deneyimine geçmek istemiş. Bu nedenle İngiltere’de Queen Mary, University of London’da psikolojik terapiler üzerine yüksek lisansını tamamlamış. Londra’da yaşadığı süre boyunca Tavistock Portman ve Anna Freud Center’da farklı başlıklarda sayısız eğitime katılmış. Aynı yıllarda Türkiye’de APT onaylı ilk Çocuk Merkezli Oyun Terapisi eğitiminin açılmasını ise kaçırılmaz bir fırsat olarak görmüş ve Londra’da yüksek lisans yaparken bir yıl boyunca sadece eğitim için, belli aralıklarla dört günlüğüne Türkiye’ye gelip gitmiş. Yüksek lisans eğitimi süresince Londra’da özel bir kurumda çocuk ve ailelere danışmanlık hizmeti vermiş. Ulusal Sağlık Merkezi’nde (NHS) Depresyon ve Kaygı Bozukluğu tanısı almış yetişkinlerle günlük hayata adaptasyon çalışmalarını yürütmüş. Üç aylık klinik deneyimin ardından Bilfen Anaokulları’nda rehber öğretmen olarak göreve başlamış. Hande Kızılöz Uluca, yedi yıldır aynı kurumda ve şu anda uzman kimliğinin yanında Bilfen Anaokulları Koordinatörü olarak görev yapıyor.

“GELECEĞİ EĞİTİMLE İNŞA EDEBİLİRSİNİZ”

Hayatında pozisyon odaklı bir hedefinin hiçbir zaman olmadığını söylüyor Hande Kızılöz Uluca, hedefinin daha çok mesleki deneyim odaklı olduğunu vurguluyor. “Bilfen’de göreve başlamadan önce eğitim sektörü ile klinik deneyiminin birleşmesi benim için bir hedefti. Gördüğüm büyük bir eksiklikti. Benzeri olmayan bir kurgu ile bu hedefi Bilfen’de gerçekleştirdik. Uzun vadede hedefim; eğitim sektöründeki bu entegrasyon örneklerini artırabilmek. Geçmişi değiştiremezseniz ama geleceği eğitimle inşa edebilirsiniz. Eğitimde denenmeyeni keşfetmeniz, sınırları zorlamanız lazım. Bilfen her kademesinde bunu tartışmasız en iyi yapan kurum.”

“PROFESYONELLİĞİN SIRRI; KİŞİSEL KARARLARDAN UZAK KALMAK”

“Profesyonelliğin en önemli sırrı; tutarlı olmak ve kişisel kararlardan uzak kalmak. Verdiği kararların tutarlı ve açıklanabilir olması bir yöneticinin elindeki en büyük güç. Aksi halde yönettiğin ekibin sana inancı olmaz. Ayrıca birçok kişinin aksine, duyguların verilen kararlarda etkisinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. İyi bir yönetici, duyguları yok sayan değil, onu kabul edebilen ve iyi yönetebilen kişidir. Benim için iç denetim, sorumluluk, güven, duygularla barışık olma ve disiplin iş hayatının vazgeçilmez öğeleri.”

“YAŞADIĞIMIZ HAYATIN BİR ANLAMI VAR”

“Yaşadığım hayatın bir anlamı olduğuna inanırım. Bu yüzden her yaptığımın hayatıma ve etrafımdakilere anlam kazandırmasını isterim. İnsanları anlamak ve kendimi anlatmak için çaba gösteririm. Belki de insanların hayatına anlam katarak değişimlere vesile olabileceğim için bu mesleği seçtim. Farkında olmadan kariyer yolculuğum ile hayat felsefemin ne kadar örtüştüğünü görüyorum. Bu bile tesadüf değil sanırım.”

BAŞ UCU KİTAPLARI

  • Doğan Cüceloğlu- Savaşçı: Bir insanın doğasını ve anlam arayışını çok yalın ve anlaşılır kılan bir sanat eseri. Hayat felsefemle çok örtüşüyor.
  • Lewis Carroll-Alice Harikalar Diyarında: Metaforik anlatımının psikolojide ders niteliği taşıdığına inanıyorum.
  • Gary Greenberg- Manufacturing Depression: Özellikle pandemi döneminde birçok insan kitabın sorduğu sorunun cevabını arıyor: “Depresyonda mıyım, yoksa mutsuz bir insan mıyım?”

 

TAMAMLAYICI DETAYLAR

  • Yapmak isteyip de bir türlü zaman bulamadığım şey; seyahat etmek.
  • Çocukluğumdan bir oyuncağımı geri getirebilseydim, Bücür adlı bebeğimi getirmek isterdim.
  • Bir zaman makinesiyle geçmişe gidecek olsam, en çok yakın geçmişi merak ettiğim için 60’lı yılların İstanbul’undaki gençlik yıllarımı yaşamak isterdim.
  • Süper güçlere sahip olma şansım olsaydı, sihirli bir değneğe sahip olmak ve çocukların ruhsal ve bedensel rahatsızlıklarını tamamen silmek isterdim.
  • Çocukluğumu düşündüğümde aklıma ilk gelen görüntü, her hafta sonu olduğu gibi babamın elinden tutup lunaparka gidişim.

VAZGEÇİLMEZ 10’U

  1. Ailem: Şükür sebebim, her zaman önceliğim.
  2. Dostlarım: Huzur bulduklarım.
  3. Eşim: Hep destekçim.
  4. İşime duyduğum heyecan: Beni her gün harekete geçiren şey.
  5. Vicdan: Kaybetmekten çok korktuğum şey.
  6. Huzur: Hayattaki seçimlerime şekil veren.
  7. Denge: Ruh sağlığımın temel taşı.
  8. Seyahat: Beni en çok motive eden.
  9. Duygularım: Beni ben yapan, yaşadığımı hissettiren.
  10. Çocukluk anılarım: Bugünkü gücümü yaratanlar.
Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil