“Her şeyi kontrol edemezsiniz”

İş hayatındaki tecrübeleri ona hayatta her şeyi kontrol edemeyeceğini ve akışta olmanın önemini öğretmiş. Arnica Yönetim Kurulu Başkanı Senur Akın Biçer, “Endişe etmeye gerek yok, çünkü güneş her zamanki yerinden doğacak” diyerek hem yaşama hem de iş hayatına dair önemli bir sır veriyor.

Röportaj: Gülru İncu
Fotoğraf: Nurdan Usta

Senur Akın Biçer, Türkiye’nin ev aletleri üretimi konusunda pek çok ilke imza atan sanayi işletmelerinde, henüz üniversite öğrencisiyken çalışmaya başlamış. Montaj ve kalıphane atölyeleri de dahil olmak üzere pek çok birimde aktif olarak görev yaptıktan sonra, 2011 yılında babasının vefatının ardından şirketlerinin yönetim kurulu başkanlığını üstlenmiş. Uzun vadede kariyer hedefi gençlerle, özellikle genç kadınlarla tecrübelerini paylaşabileceği platformlarda görev almak veya onlara koçluk yapmak. Biçer’e göre profesyonelliğin sırrı ise organizasyon için tarafsız kararlar üretip bunlara imza atabilmek. 22 yaşında bir kızı, 19 yaşında da bir oğlu var. Küçük bir çocukken iki büyük hayali varmış Senur Akın Biçer’in; astronot ve turist olmak. Uzun bir süre bu ikisinin hayallerini süslediğini, astronot olamasa da turist olduğunu söylüyor gülerek.

“Resim, hayatımın vazgeçilmez bir parçası”
Senur Akın Biçer, sanatla iç içe bir ortamda büyümüş; babası yaptığı ürünlerin tasarımlarında ressamlar ve heykeltıraşlarla beraber çalışırmış. Çocukluktan itibaren sanatla büyümüş olmanın avantajını hayatına taşımış. Sanatla uğraştığı zamanlar aslında işiyle de ilgili olduğunu, çünkü resim yaparken kullandığı renkleri Arnica ürünlerine taşıdığını söylüyor. Biçer, bir mürekkep sanatı olarak bilenen ve anavatanı Çin’den Japonya’ya yayılan Uzakdoğu fırça sanatı Sumi-e ile ilgileniyor. “Sumi-e, pirinç kağıtlara özel doğal fırçalarla mürekkep ve doğal boyaların kullanıldığı bir Çin ve Japon sanatı. Temel olarak, doğayı ve anlık ruh halini kağıda minimum fırça darbeleriyle ifade etmek...” diyerek sürdürüyor sözlerini. İlk kişisel sergisini 2012 yılında Büyükada’da açmış. 2013 yılında Japonya’nın Tokyo şehrinde Ginza bölgesinde uluslararası bir sergiye katılmış. Yaklaşık yedi senedir her sene Uzakdoğu fırça sanatı ile ilgili karma sergilere katılıyor. Şimdiye kadar 20 karma sergiye katılmış. Son yıllarda ise daha çok uluslararası sergilerde yer almış. Geçen yıl eylülde Tokyo Metropolitan Müzesi’nde, kasımda Çin’de First Blue Cube International Art Festival of Fuyang’a, bu yıl mart ayında Londra’da Aria Art Gallery’de NG Artworks ve nisanda da Amsterdam’da Art in Spring (Paper Works) sergilerine katılmış.



“Seyahat etmek hayatımın vazgeçilmezi”
Yurt içinde doğal güzelliği ve tarihi olan yerleri seviyor. Oralarda gezerken artık geçmişte kalan yaşanmışlıkları hissetmeye çalıştığını söylüyor. Yurt dışında ise doğayla iç içe olabileceği yerleri tercih ediyor. Onu en iyi yansıtan şehrin Çin’in Hangzhou şehri olduğunu düşünüyor. Doğası, kutsal ağaçları ve özellikle lotuslarıyla her seferinde kendine hayran bıraktığını söylüyor.

Baş ucu kitaplarım
“Baş ucu kitaplarım Joe Vitale’ın Sıfır Noktası, Hector Garcia ve Francesc Miralles’in ‘İkigai-Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı, Mert Güler’in Aşkla Gülümse kitabı ile Efdal Emre’nin hazırladığı Yunus Emre Divanı ve Şerhi. Haruki Murakami ve Dan Brown’u okumaktan çok büyük keyif alıyorum. Ertürk Akşun, Elif Şafak ve Ayşe Kulin de sevdiğim yazarlar arasında.

Vazgeçilmez 10’u
1. Ailem. Özellikle çocuklarım. İyi ve kötü günde birlikte olmaktan asla vazgeçmem.
2. Çiçeklerim. Yaşam enerjim.
3. Meditasyon. İçime dönerim. Mutlaka yaparım, yaşam biçimim diyebilirim.
4. Arabam. Mümkünse kendim kullanayım.
5. Ajandam. Yazılı ajanda kullanırım, yanımdan hiç ayırmam.
6. Dostlarım. Mutlaka onlarla vakit geçiririm, ruhum beslenir.
7. Yürüyüş: Sabah yürüyüşlerimi mutlaka müzik eşliğinde yaparım, hücrelerim bu şeklide canlanıyor.
8. Bitki çaylarım. Nereye gidersem gideyim yanımda taşırım.
9. Türk kahvesi. Bayılırım.
10. Lavanta kokusu. Yanımdan ayırmam. Enerjimi belli seviyede tuttuğuna inanıyorum.



Tamamlayıcı detaylar
1. Yapmak isteyip de bir türlü zaman bulamadığım şey, spor.
2. Hayat felsefem anı yaşamaktır. Çünkü geçmiş geçmiştir, gelecek ise olasılık üzerinedir. Tek gerçek şu andır.
3. Başarılı bir iş hayatının sırrı, planlı ve  pozitif düşünceye sahip olmaktır.
4. Bugüne kadar gördüğüm en güzel şehir Vancouver, çünkü insanları mutlu, güler yüzlü ve her yer yemyeşil. Huzur dolu bir yer.
5. Hayatta vazgeçemeyeceğim üç şey; ajandam, bitki çaylarım ve resim yapmak.
6. Çocukluğumu düşündüğümde aklıma ilk gelen görüntü, salıncakta sallanmak. Havada uçtuğumu zannederdim.
7. Hayatımın dönüm noktası, 2008 senesinde geçirdiğim bir hastalık yüzünden “daha yapacak çok şeyim var” dediğim zamandı.
8. Mutlaka yapılacaklar listemin ilk üç sırasında mistik bir Hindistan gezisi, babam hakkında bir kitap yazmak ve gençlerin hayatına dokunabilmek için çalışmalar yapmak var.
9. En çok gurur duyduğum özelliğim, asla pes etmemem.
10. Dünyayı değiştiren bir karakter olsaydım, başka gezegenden gelen bir ‘ışık beden’ olmak isterdim. Dünyanın karanlık yönüne ışık dağıtır, bu ışıkla savunmazları, özellikleri çocukları korurdum .

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil