İkisi bir arada ama nasıl?
Evinizi bunca yıl evcil dostunuzla paylaştınız, şimdi ise ailenize bir bebek katılıyor. Sağdan soldan duyduklarınıza inanıp endişelenmek yerine işin uzmanlarına kulak vermek evdeki herkes için en iyisi!
Hamileyken yeni bir hayvan sahiplenmek
Hamilelik devam ederken evine bir hayvan almak isteyen anne adayları da olabildiğini belirten Op. Dr. Tülay Çağlar, “Hamilelik süreci devam ederken, eve yeni bir evcil hayvan alınması çok tercih ettiğimiz bir durum değil. Çünkü hamile olan kişide evcil hayvanlara karşı alerji durumu olup olmadığını bilemeyiz” diyor. Ancak yine de evcil hayvan alınması konusunda ısrarcı olunursa; alınacak evcil hayvanın güvenli bir yerden, veteriner kontrolü altında, aşıları tamamlandıktan sonra eve alınması gerektiğini söylüyor ve evcil hayvanı olan gebelerin mutlaka ‘Toksoplazma testi’ yaptırması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyor. Bu testin dışında gebelik takiplerinde evcil hayvan besleyen gebelerin diğer gebelerden herhangi bir farkı bulunmadığını da ekliyor.
3. Psikologlar ne diyor?
Hayvan besleyen çocuk duyarlı ve sorumlu oluyor
Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol, evde evcil hayvan beslenmesinin çocuğun psikolojik, fiziksel ve duygusal gelişimine pozitif yönde katkısı bulunduğunu söylüyor. Erol; “Küçük yaşlardan itibaren hayvan besleyen çocuklar; hayvanın yemeğini vermek, gezdirmek gibi faaliyetler sırasında ince ve kaba motor becerilerini kullanır, bu da çocuğun fiziksel gelişimi açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda köpek, kedi, kuş gibi hayvanlar çocukların ilgi odağıdır. Bu hayvanları besleyen çocuklar hayvanları gezdirdiğinde akranlarının da ilgisini çeker. Bu da bir iletişim başlangıcını sağlar ve sosyalleşmelerini kolaylaştırır. Hayvanın gezmesi, beslenmesi ile ilgili yaşına uygun görevler, çocukta sorumluluk duygusunun gelişimine katkıda bulunur. Hayvanla kurulan diyaloglarla canlılara saygı ve sınırların farkına varılması da sürecin bir parçasıdır. Hayvan besleyen çocuklar çevresine karşı daha duyarlı, doğayı seven, daha yumuşak, sevecen, dost canlısı, vicdanlı olur. Diğer yandan evdeki canlının türüne göre aşı, temizlik, büyümesi, üremesi gibi konularda bilgi edinmek, çocuğun yeni bilgiler öğrenmesi açısından motive edicidir. Bir hayvana bakabiliyor olmak, çocukta özgüven duygusunun gelişimini de olumlu yönde etkiler” diyor.
Hamileyken yeni bir hayvan sahiplenmek
Hamilelik devam ederken evine bir hayvan almak isteyen anne adayları da olabildiğini belirten Op. Dr. Tülay Çağlar, “Hamilelik süreci devam ederken, eve yeni bir evcil hayvan alınması çok tercih ettiğimiz bir durum değil. Çünkü hamile olan kişide evcil hayvanlara karşı alerji durumu olup olmadığını bilemeyiz” diyor. Ancak yine de evcil hayvan alınması konusunda ısrarcı olunursa; alınacak evcil hayvanın güvenli bir yerden, veteriner kontrolü altında, aşıları tamamlandıktan sonra eve alınması gerektiğini söylüyor ve evcil hayvanı olan gebelerin mutlaka ‘Toksoplazma testi’ yaptırması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyor. Bu testin dışında gebelik takiplerinde evcil hayvan besleyen gebelerin diğer gebelerden herhangi bir farkı bulunmadığını da ekliyor.
4. Veterinerler ne diyor?
“Hepimiz internette tıklanma rekorları kıran bebek ve hayvan videolarını gözlerimizin içi gülerek izlesek bile uzun seneler boyunca toplum tarafından duyduğumuz ve yanlış bildiklerimiz yüzünden, hayalimizde yarattığımız ‘bebek ve hayvan’ görüntüsü, videolar bittiği zaman bitiyor değil mi?” diye soruyor Veteriner Hekim Elif Karslı ve “Diğer toplumlar ‘Hayvanımı bebeğin gelişine nasıl hazırlayabilirim?’i konuşurken, biz hala ‘Tüy kist yapar mı?’ konusundayız. Çünkü bilmiyoruz, bilen insanlar anlatmıyor ve yanlış bilgiler yayılıyor” diye ekliyor. “Aslında mevcut riskler sadece gebelik dönemi için geçerli değil” diyen Veteriner Hekim Karslı; “İnsan sağlığını her zaman tehdit eden zoonoz (hayvanlardan insanlara geçen) hastalıkların başında parazitler ve protozoonlar geliyor. Bunların insanlara bulaşması durumunda hastalıklar görülüyor ve bu hastalıklara gebelik olmadığı durumlarda da dikkat edilmeli. Yapılması gereken en basit ve en önemli şey kedi-köpeklerinizin veteriner hekim kontrollerini, aşılarını aksatmamanız. Ayrıca gebelik döneminde kedi sahibi olan anne adayının toksoplazmadan korunmak için kedi kumunu değiştirmemesi ya da mecbur kalırsa eldivenle kum temizliğini yapması gerekiyor. Ancak toksoplazmayı anlamak, ne olduğunu bilmek sizi hastalığa karşı koruyacak en büyük önlemdir. Toksoplazma, iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden de insanlara bulaşır. Bu nedenle hayvanlarınıza çiğ et vermeyin. Hamileyken çiğ ete dokunmayın” diyor.
Kıl ve tüy kist yapmaz
“Parazit kontrolü, aşısı yapılmamış olan hayvanda parazit olur ve bu parazit yumurtlar. Parazit yumurtaları kıllarda olur. İşte o parazitli kıl yutulduğunda insan vücuduna girmiş olur. Vücuda kıl vesilesi ile giriş yapmış olan parazit yumurtası insan vücudunda büyür, çoğalır ve hastalık yapar. İşin aslı budur” diyor Elif Karslı ve ekliyor; “Bundan korunmanın tek yolu da hayvanları düzenli olarak veteriner kontrolüne götürmek.”
Ya hayvanın psikolojisi?
Veteriner Hekim Karslı; aslında eve bir bebeğin gelmesinin bebekten çok hayvanı etkilediğini, bu durumun hayvanın yapısına göre farklılıklar gösterebildiğini ancak genellikle kıskançlık, bebeğin yatağına girme, bebek arabasında yatma gibi davranışlar şeklinde ortaya çıktığını söylüyor.
Yazı: Elif Girgin
Bebekli evde evcil hayvan olur mu? Olursa nasıl olur? Hamileyken ve bebek doğduktan sonra nelere dikkat etmeli, ne gibi tedbirler almalısınız? Çocuğunuz bu durumdan nasıl etkilenecek? Tabii evcil hayvanınızın psikolojisini de unutmamalısınız, ne de olsa eve bebek gelince pabucu dama atılacak olan o! Aklınıza takılanlar listesi uzayıp gidiyor, peki uzmanlar ne diyor? Konuyu dört bir koldan ele aldık. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, psikolog, veteriner ve köpek eğitmeni... Beş uzman da konuyu her yönüyle anlattı.
1. Çocuk doktorları ne diyor?
Hayvan bakımı özen ister
Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Taşkesen, “Evcil hayvanlar, ailelerin en neşeli, en sevimli üyeleridir. Ancak evde evcil hayvan beslenmek pek kolay bir iş olmadığı gibi birçok hassasiyeti de beraberinde getirir. Özellikle çocuklu ailelerin bu hassasiyetleri daha çok dikkate alması gerekir” diyerek, kedi ve köpek gibi evcil hayvanların beslendiği evlerde çocukların yaşayabileceği bazı rahatsızlıklar hakkında şu bilgileri veriyor: “Dikkatsiz ve bilinçsiz şekilde hayvan beslenen evlerde çocuklar paraziter hastalıklara yakalanabilir. Astım ve alerjik hastalıkları olan çocuklarda bu hastalıklarının kötüleşmesine, kontrol altında tutulmasının zor hale gelmesine neden olabilir. Bu yüzden evde hayvan besleyen ebeveynler, özellikle çocuklarının durumlarını göz önünde bulundurarak ona göre tedbirler almalı. Bunlar; hayvanların koruyucu aşılarını düzenli şekilde yaptırmak, tuvalet alışkanlığı geliştirmelerini sağlamak, hijyen kurallarına uymak, alerjik hastalığı
bulunan çocuklar ile beslenen hayvanların temasını olabildiğince kısıtlamaktır.”
2. Kadın doğum uzmanları ne diyor?
Ona da kendinize de iyi bakın
“Hamilelik döneminde kedi-köpek ya da diğer evcil hayvanların beslenmesinin zararlı olduğu yönünde halk arasında yaygın bir kanı var. Tıbbi anlamda gebelikte evcil hayvan grubundan kedi ve köpeklerin beslenmesinin ya da aynı evde yaşanılmasının bir sakıncası olmadığını söyleyebiliriz; elbette gebelik sırasında kedi ve köpek beslemeye devam etmek isteyen kadınların evcil hayvanlarının tüm bakımlarını, ilaç ve aşılamalarını kesintisiz sürdürmeleri şartıyla…” diyen Medical Park Fatih Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tülay Çağlar gebelikte hayvan bakımıyla ilgili şu bilgileri veriyor; “Evcil hayvanınız düzenli olarak veteriner hekim kontrolünden geçiyorsa, belirli hastalıklara karşı aşılanıyor ve ilaçlarını alıyorsa siz ve bebeğiniz için tehlike oluşturması uzak bir olasılık. Örneğin, köpeklerden bulaşabilecek önemli hastalıklardan olan ‘kist hidatik’ için düzenli antihelmintik tedavisi, köpeğin dışarıda ne olduğu bilinmeyen maddeleri yemesinin önlenmesi, dışkılarının uygun şekilde uzaklaştırılması doğru önlemlerdir. Köpeklerle ilgili en çok korkulan iki enfeksiyon; kuduz ve kist hidatik hastalığıdır. Bu iki hastalığın da önlenmesi mümkün olduğundan köpeklerle gebe kadınların temaslarında bir sakınca bulunmuyor. Ancak köpeğin bakımında kuduz aşısı ve kist hidatik ilaçlarının asla ihmal edilmemesi gerekiyor. Köpeklere uygun eğitim verilerek sahiplerine itaat etmeleri öğretilmeli, asla sokak köpekleri ile başıboş kalmalarına izin verilmemeli ve çiğ et ile beslenmemeliler.” Kist hidatik hastalığının sadece gebeler için değil, tüm insanlar için ciddi bir sağlık sorunu oluşturabileceğini söyleyen Dr. Çağlar; akciğer, karaciğer, karın içi ve beyinde birtakım kistlere neden olarak gebelikte de sıkıntı yaratabileceğinin altını çiziyor.
Köpek ısırırsa...
Op. Dr. Tülay Çağlar, köpek ısırmalarında ilk işlem olarak ısırılan bölgenin bol sabunlu su ile yıkanmasından sonra acil olarak bir hekime başvurulması gerektiğini söylüyor. Bununla beraber, evde kuduz aşıları tam yapılmış bir köpeğin ısırığının kuduz hastalığı riskine sebep olmayacağını da ekliyor.
Kedicilerin korkulu rüyası: Toksoplazma!
Toksoplazma enfeksiyonu, ‘Toxoplasma Gondii’ adı verilen parazitin vücuda girmesiyle oluşan bir hastalık. Parazit bazı hayvanların vücutlarında bulunuyor ve paraziti taşıyan evcil kedilerin dışkılarından insanlara bulaşabiliyor. Eğer hamile kişiye bu enfeksiyon bulaşırsa anne ve bebekte birtakım sorunlara; özellikle bebekte gelişim geriliği gibi kalıcı problemlere neden olabiliyor. Op. Dr. Tülay Çağlar, “Eğer kedi sokağa çıkarılmıyor, çiğ et ile beslenmiyor ve aşıları-ilaçları ihmal edilmiyorsa, toksoplazma hastalığının gelişme riski neredeyse olanaksız. Ayrıca enfekte olan bir kedinin 14 gün süreyle bulaştırıcı olduğu, daha sonra bağışıklık kazandığı ve yeniden hastalanarak bulaştırıcı olmadığı da biliniyor. Sokak kedileri de toksoplazmayı genelde yavruluk dönemlerinde geçirir ve büyüdüklerinde bulaştırıcı olmazlar. Kediler enfeksiyonu aldıktan sonra iki haftalık bir kuluçka dönemini takiben paraziti dışkıları ile atarlar. Bu parazitlerin bulaşıcı özellik kazanması için dış dünyada 24 saat geçirmeleri gerekir. Bu nedenle, kedide bulaştırıcı aktif enfeksiyon olsa bile, kedinin kumunun düzenli olarak (günlük) değiştirilmesi ile gebe kadına bulaşma olması çok küçük bir olasılık” diyor.
5. Köpek eğitmenleri ne diyor?
Köpeğinizi yeni duruma hazırlayın...
Köpek Eğitmeni Gamze Aral, “Bazı fedakarlıklar ya da sorumluluklar gerektirse de bir bebeğin/çocuğun evcil bir hayvanla büyümesi kadar güzel; sadece sevgi ve paylaşım üzerine kurulu bir dostluk modeli yok. Bebek ve köpek sahibi olmayı bir arada yaşama hayaliniz varsa bu duruma kendinizi hazırladıktan sonra ufak tefek bile olsa sorunlar yaşamamak adına köpeğinizi de bu yeni duruma hazırlamanız gerek” diyor ve bu hazırlıklar hakkında şu bilgileri veriyor:
• İlk olarak köpeğinizle mevcut iyi karakterini korumaya çalışarak, itaat eğitimi konusunda sorun yaşamayacağınız düzeyde doğru bir iletişim kurmaya çalışın. Köpeğinizin rahatsız edici davranışları var ise onları düzeltmek için gerekli çalışmaları yapın.
• Köpeğinizi aşırı heyecanlandıracak ve kontrolden çıkmasına ya da agresifleşmesine neden olacak oyunlar oynamayın. Mümkün olduğunca net ve sakin iletişim kurmayı öğretin.
• Bebekli bir evde kendi içinizde mümkün olduğunca sessiz konuşacağınızı düşünüyorsanız, köpeğinizin bildiği komutları sessiz olarak da el işaretleriyle öğretin.
• Köpeğinizin karakterini ve beden dilini iyi tanıyın ki bebekten ötürü huzursuz, gergin ya da stres altında olduğunu gördüğünüz durumlarda onu rahatlatacak durumu yaratın. Her şartta ve durumda, ev içi düzende onu yönlendirecek yetkili kişinin siz olduğunuzu bilmesi bebek ile ilerleyen dönemde kurulacak iletişiminde önemli.
• Bebek ile olan iletişimde ilk başlarda kendi inisiyatifiyle, duruma göre davranış geliştirmemesi gerektiğini öğrenmesi gerek. Köpeğinizi canlı ve cansız her tür varlığa karşı yeterince sosyalleştirmiş ve farklı durumlara ve seslere karşı yeterince duyarsızlaştırmış olmanız gerekiyor. Mesela köpeğinizi bebeklerin çıkardığı seslere ve bebeğiniz için kullanacağınız puset gibi ekipmanlara önceden alıştırmayı ihmal etmeyin. Bir oyuncak bebek ile bebeğin günlük rutinine dair köpeğinizi hazırlayabilirsiniz.
• Hem bebeğiniz hem de köpeğiniz için birbirlerinin alanlarına giremeyecekleri ve kendilerini güvende hissedecekleri iki ayrı alan oluşturun.
• Ne bebeğinizi/küçük çocuğunuzu köpeğinizle ne de köpeğinizi bebeğinizle/küçük çocuğunuzla yalnız bırakmayın. Her zaman durumu yöneten kişi olarak siz yanlarında olun. Çocuğunuzun bilinçli ve kasti olarak yapmadığı bir davranış, köpeğinizin tepki göstermesine neden olabilir.
• Bebeğiniz ve köpeğinizle mutlu bir aile tablonuz olabilmesi için, hazırlık aşamasında veya sonrasında yetersiz kaldığınızı hissettiğiniz durumlarda, sorun yaşamayı beklemeden muhakkak konunun uzmanından destek alın.
• Bebek eve geldikten sonraki süreçte köpeğinizin rutinini asla değiştirmeyin, onun günlük hayatındaki egzersiz sürelerini kısıtlamayın, ona olan sevgi ve ilginizi azaltmayın.
Çocuklarla iyi anlaşan köpekler
Bazı köpek ırkları yeni doğan bebekle geçinemiyor. Bebeğiniz eve gelmeden önce mutlaka veteriner hekiminizle konuyu görüşün. Ne olursa olsun, her zaman gözünüz bebeğinizin üzerinde olmalı! Yetişkin gözlemi olmadan onları yalnız bırakmayın. Elif Karslı çocuklarla iyi anlaşan, en arkadaş canlısı köpek ırklarını şöyle sıralıyor:
• Labrador Retriever
• German Shepherd
• Golden Retriever
• Beagle
• Bulldog
• Yorkshire Terrier
• Pug
• Boxer
• Maltese
• Shih Tzu
• Irish Red Setter
• Border Collie
• American Cocker Spaniel
• Dalmaçyalı
Bir veterinerin ailelere önerileri
Veteriner Hekim Elif Karslı’nın bebekli evde hayvan besleyen ailelere önerileri şöyle:
- Evcil hayvanınızı düzenli olarak veteriner kontrolüne götürmeyi aksatmayın.
- Köpeğiniz ve kedinizin -her ne kadar tanıyor olsanız da, ne kadar arkadaş canlısı ırk olsa bile- asla rutin güvenlik önlemlerini elden bırakmayın.
- Kalabalık ortamlarda hayvanlar heyecanlanır, bebeğin üzerine atlayabilir. Aile ziyaretleri yapılırken kedinizi yada köpeğinizi etrafınızda tutmayın.
- Hayvanınızın ve bebeğinizin aynı odada baş başa uyumalarına izin vermeyin.
- Bebek kucağınızda koltukta otururken köpeğinizin koltuğa çıkmasına izin vermeyin.
- Köpeğinizin ağzını bağlamanın güvenlik önlemi olduğunu düşünmeyin. Patileri ve bedeniyle de istemeden bebeğinize zarar verebilir.
- İletişim kurmaları için sevimli dostunuzu ve bebeğinizi zorlamayın, akışına bırakın.
- İkinci bir çocuğunuz olursa ilk çocuğunuza karşı kedinizin/ köpeğinizin nasıl davrandığını referans almayın, her şeyi tekrar gözden geçirin.
- Bebeğin giydiği eşyaları köpeğinize koklatmak aralarında bağ gelişmesini sağlar.
- Köpeğinizin kuduz aşısının ve parazit kontrolünün tam olduğundan emin olun.
Evcil hayvanı olanların bilmesi gerekenler
• Kedi ve köpeğin aşılarının tam olmasına dikkat edin.
• Kedi ve köpekleri sevebilir ve aynı ortamda bulunulabilirsiniz. Ancak onlara dokunduktan sonra ellerinizi iyice yıkayın.
• Kedinin kumunun günde en az bir kez değiştirilmesini sağlayın. Her ihtimale karşı bu kum değiştirme işini başka bir aile bireyinin yapması daha doğru. Eğer bunu yapacak başka kimse yoksa kumu eldiven giyerek değiştirin.
• Genelde ticari mamalar ile beslenen ve sokak ile teması olmayan kedilerde teorik olarak toksoplazmo olmuyor. Ancak kediler bu paraziti çiğ et ya da çiğ süt yoluyla da alabiliyor. Bu nedenle kedilere çiğ et veya pastörize edilmemiş süt vermeyin.
• Kedi tırmalaması genelde pek fazla sorun yaratmamakla birlikte cildin bütünlüğünü bozarak enfeksiyona duyarlılığı arttırabiliyor. Bu tür bir durumda cildinizi sabunlu su ile yıkayın.
• Kedi ve köpek tüyleri insanlarda alerjik yakınmalara neden olabiliyor. Bu türden bir hassasiyeti olan gebelerin geçici olarak evlerinde evcil hayvan bakımına ara vermeleri gerekebilir.
• Temelde ana prensibin temizlik olduğunu unutmayın. Ellerin sık sık sabunla yıkanması bile tek başına çok iyi bir tedbir.
Sokak kedileri de toksoplazmayı genelde yavruluk dönemlerinde geçirirler ve büyüdüklerinde bulaştırıcı olmazlar .
Hem çocuğu hem hayvanı düşünün
“Son yıllarda yapılan araştırmalarda evcil hayvanların, çocukların bağışıklık sistemini geliştirdiği yönünde birçok bilgi aktarıldı. Ancak bu konuda kesin ve güvenilir bir bilgi vermek oldukça zor olur” diyor Doç. Dr. Mustafa Taşkeser ve “Tabii gerekli tedbirler alındıktan sonra evde kedi, köpek, kuş gibi hayvanların beslenmesinde bir sakınca yok. Bu tür hayvanları beslerken sadece insanı düşünmek de yanlış olur. Evde beslenen hayvanlara da gerekli özen gösterilmeli, aksi takdirde onların da sağlıklarıyla oynanmış olunur” diye ekliyor. Hem bakılan hayvanın hem ebeveynlerin hem de çocukların sağlığı için mutlaka veteriner hekim ile iletişim halinde olunması gerektiğini belirten Dr. Taşkeser; “Hayvana karşı sorumlulukların yerine getirilemeyeceği ve çocuğunun da o hayvana karşı alerjisi olduğu anlaşıldığı anda ebeveynler, besledikleri hayvana yeni bir yuva aramaktan çekinmemeli. Duygusal açıdan ne kadar zor olsa da iki taraf için de en uygun seçeneğin bu olduğu unutulmamalı” diyor.
Toksoplazma,iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden de insanlara bulaşır. Bu nedenle evcil hayvanlarınıza çiğ et vermeyin. Hamileyken çiğ ete dokunmayın.
Hamilelik devam ederken evine bir hayvan almak isteyen anne adayları da olabildiğini belirten Op. Dr. Tülay Çağlar, “Hamilelik süreci devam ederken, eve yeni bir evcil hayvan alınması çok tercih ettiğimiz bir durum değil. Çünkü hamile olan kişide evcil hayvanlara karşı alerji durumu olup olmadığını bilemeyiz” diyor. Ancak yine de evcil hayvan alınması konusunda ısrarcı olunursa; alınacak evcil hayvanın güvenli bir yerden, veteriner kontrolü altında, aşıları tamamlandıktan sonra eve alınması gerektiğini söylüyor ve evcil hayvanı olan gebelerin mutlaka ‘Toksoplazma testi’ yaptırması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyor. Bu testin dışında gebelik takiplerinde evcil hayvan besleyen gebelerin diğer gebelerden herhangi bir farkı bulunmadığını da ekliyor.
3. Psikologlar ne diyor?
Hayvan besleyen çocuk duyarlı ve sorumlu oluyor
Uzman Klinik Psikolog Zehra Erol, evde evcil hayvan beslenmesinin çocuğun psikolojik, fiziksel ve duygusal gelişimine pozitif yönde katkısı bulunduğunu söylüyor. Erol; “Küçük yaşlardan itibaren hayvan besleyen çocuklar; hayvanın yemeğini vermek, gezdirmek gibi faaliyetler sırasında ince ve kaba motor becerilerini kullanır, bu da çocuğun fiziksel gelişimi açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda köpek, kedi, kuş gibi hayvanlar çocukların ilgi odağıdır. Bu hayvanları besleyen çocuklar hayvanları gezdirdiğinde akranlarının da ilgisini çeker. Bu da bir iletişim başlangıcını sağlar ve sosyalleşmelerini kolaylaştırır. Hayvanın gezmesi, beslenmesi ile ilgili yaşına uygun görevler, çocukta sorumluluk duygusunun gelişimine katkıda bulunur. Hayvanla kurulan diyaloglarla canlılara saygı ve sınırların farkına varılması da sürecin bir parçasıdır. Hayvan besleyen çocuklar çevresine karşı daha duyarlı, doğayı seven, daha yumuşak, sevecen, dost canlısı, vicdanlı olur. Diğer yandan evdeki canlının türüne göre aşı, temizlik, büyümesi, üremesi gibi konularda bilgi edinmek, çocuğun yeni bilgiler öğrenmesi açısından motive edicidir. Bir hayvana bakabiliyor olmak, çocukta özgüven duygusunun gelişimini de olumlu yönde etkiler” diyor.
Hamileyken yeni bir hayvan sahiplenmek
Hamilelik devam ederken evine bir hayvan almak isteyen anne adayları da olabildiğini belirten Op. Dr. Tülay Çağlar, “Hamilelik süreci devam ederken, eve yeni bir evcil hayvan alınması çok tercih ettiğimiz bir durum değil. Çünkü hamile olan kişide evcil hayvanlara karşı alerji durumu olup olmadığını bilemeyiz” diyor. Ancak yine de evcil hayvan alınması konusunda ısrarcı olunursa; alınacak evcil hayvanın güvenli bir yerden, veteriner kontrolü altında, aşıları tamamlandıktan sonra eve alınması gerektiğini söylüyor ve evcil hayvanı olan gebelerin mutlaka ‘Toksoplazma testi’ yaptırması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyor. Bu testin dışında gebelik takiplerinde evcil hayvan besleyen gebelerin diğer gebelerden herhangi bir farkı bulunmadığını da ekliyor.
4. Veterinerler ne diyor?
“Hepimiz internette tıklanma rekorları kıran bebek ve hayvan videolarını gözlerimizin içi gülerek izlesek bile uzun seneler boyunca toplum tarafından duyduğumuz ve yanlış bildiklerimiz yüzünden, hayalimizde yarattığımız ‘bebek ve hayvan’ görüntüsü, videolar bittiği zaman bitiyor değil mi?” diye soruyor Veteriner Hekim Elif Karslı ve “Diğer toplumlar ‘Hayvanımı bebeğin gelişine nasıl hazırlayabilirim?’i konuşurken, biz hala ‘Tüy kist yapar mı?’ konusundayız. Çünkü bilmiyoruz, bilen insanlar anlatmıyor ve yanlış bilgiler yayılıyor” diye ekliyor. “Aslında mevcut riskler sadece gebelik dönemi için geçerli değil” diyen Veteriner Hekim Karslı; “İnsan sağlığını her zaman tehdit eden zoonoz (hayvanlardan insanlara geçen) hastalıkların başında parazitler ve protozoonlar geliyor. Bunların insanlara bulaşması durumunda hastalıklar görülüyor ve bu hastalıklara gebelik olmadığı durumlarda da dikkat edilmeli. Yapılması gereken en basit ve en önemli şey kedi-köpeklerinizin veteriner hekim kontrollerini, aşılarını aksatmamanız. Ayrıca gebelik döneminde kedi sahibi olan anne adayının toksoplazmadan korunmak için kedi kumunu değiştirmemesi ya da mecbur kalırsa eldivenle kum temizliğini yapması gerekiyor. Ancak toksoplazmayı anlamak, ne olduğunu bilmek sizi hastalığa karşı koruyacak en büyük önlemdir. Toksoplazma, iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden de insanlara bulaşır. Bu nedenle hayvanlarınıza çiğ et vermeyin. Hamileyken çiğ ete dokunmayın” diyor.
Kıl ve tüy kist yapmaz
“Parazit kontrolü, aşısı yapılmamış olan hayvanda parazit olur ve bu parazit yumurtlar. Parazit yumurtaları kıllarda olur. İşte o parazitli kıl yutulduğunda insan vücuduna girmiş olur. Vücuda kıl vesilesi ile giriş yapmış olan parazit yumurtası insan vücudunda büyür, çoğalır ve hastalık yapar. İşin aslı budur” diyor Elif Karslı ve ekliyor; “Bundan korunmanın tek yolu da hayvanları düzenli olarak veteriner kontrolüne götürmek.”
Ya hayvanın psikolojisi?
Veteriner Hekim Karslı; aslında eve bir bebeğin gelmesinin bebekten çok hayvanı etkilediğini, bu durumun hayvanın yapısına göre farklılıklar gösterebildiğini ancak genellikle kıskançlık, bebeğin yatağına girme, bebek arabasında yatma gibi davranışlar şeklinde ortaya çıktığını söylüyor.
Yazı: Elif Girgin
Bebekli evde evcil hayvan olur mu? Olursa nasıl olur? Hamileyken ve bebek doğduktan sonra nelere dikkat etmeli, ne gibi tedbirler almalısınız? Çocuğunuz bu durumdan nasıl etkilenecek? Tabii evcil hayvanınızın psikolojisini de unutmamalısınız, ne de olsa eve bebek gelince pabucu dama atılacak olan o! Aklınıza takılanlar listesi uzayıp gidiyor, peki uzmanlar ne diyor? Konuyu dört bir koldan ele aldık. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı, psikolog, veteriner ve köpek eğitmeni... Beş uzman da konuyu her yönüyle anlattı.
1. Çocuk doktorları ne diyor?
Hayvan bakımı özen ister
Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Taşkesen, “Evcil hayvanlar, ailelerin en neşeli, en sevimli üyeleridir. Ancak evde evcil hayvan beslenmek pek kolay bir iş olmadığı gibi birçok hassasiyeti de beraberinde getirir. Özellikle çocuklu ailelerin bu hassasiyetleri daha çok dikkate alması gerekir” diyerek, kedi ve köpek gibi evcil hayvanların beslendiği evlerde çocukların yaşayabileceği bazı rahatsızlıklar hakkında şu bilgileri veriyor: “Dikkatsiz ve bilinçsiz şekilde hayvan beslenen evlerde çocuklar paraziter hastalıklara yakalanabilir. Astım ve alerjik hastalıkları olan çocuklarda bu hastalıklarının kötüleşmesine, kontrol altında tutulmasının zor hale gelmesine neden olabilir. Bu yüzden evde hayvan besleyen ebeveynler, özellikle çocuklarının durumlarını göz önünde bulundurarak ona göre tedbirler almalı. Bunlar; hayvanların koruyucu aşılarını düzenli şekilde yaptırmak, tuvalet alışkanlığı geliştirmelerini sağlamak, hijyen kurallarına uymak, alerjik hastalığı
bulunan çocuklar ile beslenen hayvanların temasını olabildiğince kısıtlamaktır.”
2. Kadın doğum uzmanları ne diyor?
Ona da kendinize de iyi bakın
“Hamilelik döneminde kedi-köpek ya da diğer evcil hayvanların beslenmesinin zararlı olduğu yönünde halk arasında yaygın bir kanı var. Tıbbi anlamda gebelikte evcil hayvan grubundan kedi ve köpeklerin beslenmesinin ya da aynı evde yaşanılmasının bir sakıncası olmadığını söyleyebiliriz; elbette gebelik sırasında kedi ve köpek beslemeye devam etmek isteyen kadınların evcil hayvanlarının tüm bakımlarını, ilaç ve aşılamalarını kesintisiz sürdürmeleri şartıyla…” diyen Medical Park Fatih Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Tülay Çağlar gebelikte hayvan bakımıyla ilgili şu bilgileri veriyor; “Evcil hayvanınız düzenli olarak veteriner hekim kontrolünden geçiyorsa, belirli hastalıklara karşı aşılanıyor ve ilaçlarını alıyorsa siz ve bebeğiniz için tehlike oluşturması uzak bir olasılık. Örneğin, köpeklerden bulaşabilecek önemli hastalıklardan olan ‘kist hidatik’ için düzenli antihelmintik tedavisi, köpeğin dışarıda ne olduğu bilinmeyen maddeleri yemesinin önlenmesi, dışkılarının uygun şekilde uzaklaştırılması doğru önlemlerdir. Köpeklerle ilgili en çok korkulan iki enfeksiyon; kuduz ve kist hidatik hastalığıdır. Bu iki hastalığın da önlenmesi mümkün olduğundan köpeklerle gebe kadınların temaslarında bir sakınca bulunmuyor. Ancak köpeğin bakımında kuduz aşısı ve kist hidatik ilaçlarının asla ihmal edilmemesi gerekiyor. Köpeklere uygun eğitim verilerek sahiplerine itaat etmeleri öğretilmeli, asla sokak köpekleri ile başıboş kalmalarına izin verilmemeli ve çiğ et ile beslenmemeliler.” Kist hidatik hastalığının sadece gebeler için değil, tüm insanlar için ciddi bir sağlık sorunu oluşturabileceğini söyleyen Dr. Çağlar; akciğer, karaciğer, karın içi ve beyinde birtakım kistlere neden olarak gebelikte de sıkıntı yaratabileceğinin altını çiziyor.
Köpek ısırırsa...
Op. Dr. Tülay Çağlar, köpek ısırmalarında ilk işlem olarak ısırılan bölgenin bol sabunlu su ile yıkanmasından sonra acil olarak bir hekime başvurulması gerektiğini söylüyor. Bununla beraber, evde kuduz aşıları tam yapılmış bir köpeğin ısırığının kuduz hastalığı riskine sebep olmayacağını da ekliyor.
Kedicilerin korkulu rüyası: Toksoplazma!
Toksoplazma enfeksiyonu, ‘Toxoplasma Gondii’ adı verilen parazitin vücuda girmesiyle oluşan bir hastalık. Parazit bazı hayvanların vücutlarında bulunuyor ve paraziti taşıyan evcil kedilerin dışkılarından insanlara bulaşabiliyor. Eğer hamile kişiye bu enfeksiyon bulaşırsa anne ve bebekte birtakım sorunlara; özellikle bebekte gelişim geriliği gibi kalıcı problemlere neden olabiliyor. Op. Dr. Tülay Çağlar, “Eğer kedi sokağa çıkarılmıyor, çiğ et ile beslenmiyor ve aşıları-ilaçları ihmal edilmiyorsa, toksoplazma hastalığının gelişme riski neredeyse olanaksız. Ayrıca enfekte olan bir kedinin 14 gün süreyle bulaştırıcı olduğu, daha sonra bağışıklık kazandığı ve yeniden hastalanarak bulaştırıcı olmadığı da biliniyor. Sokak kedileri de toksoplazmayı genelde yavruluk dönemlerinde geçirir ve büyüdüklerinde bulaştırıcı olmazlar. Kediler enfeksiyonu aldıktan sonra iki haftalık bir kuluçka dönemini takiben paraziti dışkıları ile atarlar. Bu parazitlerin bulaşıcı özellik kazanması için dış dünyada 24 saat geçirmeleri gerekir. Bu nedenle, kedide bulaştırıcı aktif enfeksiyon olsa bile, kedinin kumunun düzenli olarak (günlük) değiştirilmesi ile gebe kadına bulaşma olması çok küçük bir olasılık” diyor.
5. Köpek eğitmenleri ne diyor?
Köpeğinizi yeni duruma hazırlayın...
Köpek Eğitmeni Gamze Aral, “Bazı fedakarlıklar ya da sorumluluklar gerektirse de bir bebeğin/çocuğun evcil bir hayvanla büyümesi kadar güzel; sadece sevgi ve paylaşım üzerine kurulu bir dostluk modeli yok. Bebek ve köpek sahibi olmayı bir arada yaşama hayaliniz varsa bu duruma kendinizi hazırladıktan sonra ufak tefek bile olsa sorunlar yaşamamak adına köpeğinizi de bu yeni duruma hazırlamanız gerek” diyor ve bu hazırlıklar hakkında şu bilgileri veriyor:
• İlk olarak köpeğinizle mevcut iyi karakterini korumaya çalışarak, itaat eğitimi konusunda sorun yaşamayacağınız düzeyde doğru bir iletişim kurmaya çalışın. Köpeğinizin rahatsız edici davranışları var ise onları düzeltmek için gerekli çalışmaları yapın.
• Köpeğinizi aşırı heyecanlandıracak ve kontrolden çıkmasına ya da agresifleşmesine neden olacak oyunlar oynamayın. Mümkün olduğunca net ve sakin iletişim kurmayı öğretin.
• Bebekli bir evde kendi içinizde mümkün olduğunca sessiz konuşacağınızı düşünüyorsanız, köpeğinizin bildiği komutları sessiz olarak da el işaretleriyle öğretin.
• Köpeğinizin karakterini ve beden dilini iyi tanıyın ki bebekten ötürü huzursuz, gergin ya da stres altında olduğunu gördüğünüz durumlarda onu rahatlatacak durumu yaratın. Her şartta ve durumda, ev içi düzende onu yönlendirecek yetkili kişinin siz olduğunuzu bilmesi bebek ile ilerleyen dönemde kurulacak iletişiminde önemli.
• Bebek ile olan iletişimde ilk başlarda kendi inisiyatifiyle, duruma göre davranış geliştirmemesi gerektiğini öğrenmesi gerek. Köpeğinizi canlı ve cansız her tür varlığa karşı yeterince sosyalleştirmiş ve farklı durumlara ve seslere karşı yeterince duyarsızlaştırmış olmanız gerekiyor. Mesela köpeğinizi bebeklerin çıkardığı seslere ve bebeğiniz için kullanacağınız puset gibi ekipmanlara önceden alıştırmayı ihmal etmeyin. Bir oyuncak bebek ile bebeğin günlük rutinine dair köpeğinizi hazırlayabilirsiniz.
• Hem bebeğiniz hem de köpeğiniz için birbirlerinin alanlarına giremeyecekleri ve kendilerini güvende hissedecekleri iki ayrı alan oluşturun.
• Ne bebeğinizi/küçük çocuğunuzu köpeğinizle ne de köpeğinizi bebeğinizle/küçük çocuğunuzla yalnız bırakmayın. Her zaman durumu yöneten kişi olarak siz yanlarında olun. Çocuğunuzun bilinçli ve kasti olarak yapmadığı bir davranış, köpeğinizin tepki göstermesine neden olabilir.
• Bebeğiniz ve köpeğinizle mutlu bir aile tablonuz olabilmesi için, hazırlık aşamasında veya sonrasında yetersiz kaldığınızı hissettiğiniz durumlarda, sorun yaşamayı beklemeden muhakkak konunun uzmanından destek alın.
• Bebek eve geldikten sonraki süreçte köpeğinizin rutinini asla değiştirmeyin, onun günlük hayatındaki egzersiz sürelerini kısıtlamayın, ona olan sevgi ve ilginizi azaltmayın.
Çocuklarla iyi anlaşan köpekler
Bazı köpek ırkları yeni doğan bebekle geçinemiyor. Bebeğiniz eve gelmeden önce mutlaka veteriner hekiminizle konuyu görüşün. Ne olursa olsun, her zaman gözünüz bebeğinizin üzerinde olmalı! Yetişkin gözlemi olmadan onları yalnız bırakmayın. Elif Karslı çocuklarla iyi anlaşan, en arkadaş canlısı köpek ırklarını şöyle sıralıyor:
• Labrador Retriever
• German Shepherd
• Golden Retriever
• Beagle
• Bulldog
• Yorkshire Terrier
• Pug
• Boxer
• Maltese
• Shih Tzu
• Irish Red Setter
• Border Collie
• American Cocker Spaniel
• Dalmaçyalı
Bir veterinerin ailelere önerileri
Veteriner Hekim Elif Karslı’nın bebekli evde hayvan besleyen ailelere önerileri şöyle:
- Evcil hayvanınızı düzenli olarak veteriner kontrolüne götürmeyi aksatmayın.
- Köpeğiniz ve kedinizin -her ne kadar tanıyor olsanız da, ne kadar arkadaş canlısı ırk olsa bile- asla rutin güvenlik önlemlerini elden bırakmayın.
- Kalabalık ortamlarda hayvanlar heyecanlanır, bebeğin üzerine atlayabilir. Aile ziyaretleri yapılırken kedinizi yada köpeğinizi etrafınızda tutmayın.
- Hayvanınızın ve bebeğinizin aynı odada baş başa uyumalarına izin vermeyin.
- Bebek kucağınızda koltukta otururken köpeğinizin koltuğa çıkmasına izin vermeyin.
- Köpeğinizin ağzını bağlamanın güvenlik önlemi olduğunu düşünmeyin. Patileri ve bedeniyle de istemeden bebeğinize zarar verebilir.
- İletişim kurmaları için sevimli dostunuzu ve bebeğinizi zorlamayın, akışına bırakın.
- İkinci bir çocuğunuz olursa ilk çocuğunuza karşı kedinizin/ köpeğinizin nasıl davrandığını referans almayın, her şeyi tekrar gözden geçirin.
- Bebeğin giydiği eşyaları köpeğinize koklatmak aralarında bağ gelişmesini sağlar.
- Köpeğinizin kuduz aşısının ve parazit kontrolünün tam olduğundan emin olun.
Evcil hayvanı olanların bilmesi gerekenler
• Kedi ve köpeğin aşılarının tam olmasına dikkat edin.
• Kedi ve köpekleri sevebilir ve aynı ortamda bulunulabilirsiniz. Ancak onlara dokunduktan sonra ellerinizi iyice yıkayın.
• Kedinin kumunun günde en az bir kez değiştirilmesini sağlayın. Her ihtimale karşı bu kum değiştirme işini başka bir aile bireyinin yapması daha doğru. Eğer bunu yapacak başka kimse yoksa kumu eldiven giyerek değiştirin.
• Genelde ticari mamalar ile beslenen ve sokak ile teması olmayan kedilerde teorik olarak toksoplazmo olmuyor. Ancak kediler bu paraziti çiğ et ya da çiğ süt yoluyla da alabiliyor. Bu nedenle kedilere çiğ et veya pastörize edilmemiş süt vermeyin.
• Kedi tırmalaması genelde pek fazla sorun yaratmamakla birlikte cildin bütünlüğünü bozarak enfeksiyona duyarlılığı arttırabiliyor. Bu tür bir durumda cildinizi sabunlu su ile yıkayın.
• Kedi ve köpek tüyleri insanlarda alerjik yakınmalara neden olabiliyor. Bu türden bir hassasiyeti olan gebelerin geçici olarak evlerinde evcil hayvan bakımına ara vermeleri gerekebilir.
• Temelde ana prensibin temizlik olduğunu unutmayın. Ellerin sık sık sabunla yıkanması bile tek başına çok iyi bir tedbir.
Sokak kedileri de toksoplazmayı genelde yavruluk dönemlerinde geçirirler ve büyüdüklerinde bulaştırıcı olmazlar .
Hem çocuğu hem hayvanı düşünün
“Son yıllarda yapılan araştırmalarda evcil hayvanların, çocukların bağışıklık sistemini geliştirdiği yönünde birçok bilgi aktarıldı. Ancak bu konuda kesin ve güvenilir bir bilgi vermek oldukça zor olur” diyor Doç. Dr. Mustafa Taşkeser ve “Tabii gerekli tedbirler alındıktan sonra evde kedi, köpek, kuş gibi hayvanların beslenmesinde bir sakınca yok. Bu tür hayvanları beslerken sadece insanı düşünmek de yanlış olur. Evde beslenen hayvanlara da gerekli özen gösterilmeli, aksi takdirde onların da sağlıklarıyla oynanmış olunur” diye ekliyor. Hem bakılan hayvanın hem ebeveynlerin hem de çocukların sağlığı için mutlaka veteriner hekim ile iletişim halinde olunması gerektiğini belirten Dr. Taşkeser; “Hayvana karşı sorumlulukların yerine getirilemeyeceği ve çocuğunun da o hayvana karşı alerjisi olduğu anlaşıldığı anda ebeveynler, besledikleri hayvana yeni bir yuva aramaktan çekinmemeli. Duygusal açıdan ne kadar zor olsa da iki taraf için de en uygun seçeneğin bu olduğu unutulmamalı” diyor.
Toksoplazma,iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerden de insanlara bulaşır. Bu nedenle evcil hayvanlarınıza çiğ et vermeyin. Hamileyken çiğ ete dokunmayın.