İsmail Ege Şaşmaz

"Güneş'i Beklerken"in Barış'ı İsmail Ege Şaşmaz son dönemlerde genç kızların en beğendiği yakışıklıların başında! Heygirl dergisi de genç oyuncuyla özel bir röportaj yaptı!

Yazı: Fatma Karaca

Manisa’dan kalkıp İstanbul’a gelme maceranla başlayalım mı? Nasıl aldın bu kararı?
Ani oldu aslında. Oyuncu olmak istediğime emindim. Büyük bir adım atmak istiyordum. O büyük adım için de bazı riskleri göze almam gerekiyordu. Sonuç, İstanbul’dayım...

Ailen nasıl tepki verdi?
Tabii ki başta okulu bırakıp İstanbul’a taşınmama pek sıcak bakmadılar. Ama aldığım karara saygı gösterdiler ve hayallerimin peşinden koşmamı desteklediler.

Eğer bu hayalini gerçekleştiremeyip oyuncu olmasaydın, hangi mesleği seçerdin?
Oyunculuktan başka hiçbir şey düşünmedim ki!

Diziden sonra nasıl tepkiler geldi?
Tepkiler çok iyiydi. Herkesin dediği şey: “Hayallerinin peşinden koştun ve başardın” oldu. Bunu duymak beni çok mutlu ediyor. Oyunculuğum hakkında iltifatlar duyunca motive oluyorum. Dizi sayesinde bir sürü kişiyle tanıştım ve şu an çok yakın arkadaşlarım oldu. Herkesten bir şeyler öğreniyorum.

Sette zaman nasıl geçiyor, sahnelerinizin dışında neler yapıyorsunuz?
Aralarda dinlenmeye çalışıyorum. Ekipteki arkadaşlarımla sohbet ediyoruz. Eğlencenin eksik olmadığı bir set bizimki. O yüzden boş anlarımız da keyifli geçiyor.

Biz seni dizide tatlı, düşünceli ve sporcu Barış olarak gördük. Benziyor musun ona, nasıl birisin?  
İnsanın kendini anlatması çok zor bir şey aslında. Duygusal ve düşünceli biri olduğumu düşünüyorum. Benziyorum aslında biraz Barış’a, ama kendimi ondan daha olgun hissediyorum ve bazen, “Keşke ona biraz akıl verebilsem diyorum”

Televizyon dışına çıkmayı düşünür müsün, mesela sinema filmi hayalin var mı?
Tabii ki sinema filmi benim en büyük hayallerimden biri. Bana hiç benzemeyen, değişik bir ruh haline sahip, beni zorlayacak bir karakteri oynamayı çok isterim.

Kendini eleştirir misin, en nefret ettiğin ve sevdiğin tarafların neler?
En sevdiğim özelliğim, pozitif bir karaktere sahip olmam diyebilirim. Bu da beni doğrulara götürüyor. Nefret ettiğim bir özellik yok, ama bazen kendimden çok başkalarını düşünüyorum ve insanlar bunun değerini bilmediğinde üzülüyorum.

Kız arkadaşın var mı? Kızların yoğun ilgisini kıskanıyor mu?
Evet, var. Tam tersine, kız arkadaşım yaptığım işe profesyonel bir gözle bakıyor ve beni her zaman destekliyor.

Okul yıllarından biraz bahsedelim. Ne okudun?
Manisa Belediye Konservatuarına erkeklerde birinci olarak girdim…

Nasıl bir öğrenciydin?
Barış gibi bir öğrenciydim diyebilirim, kravat sona kadar çekik, gömleğin beli içeride... Her dönem teşekkür ve onur belgesi alırdım.

En sevdiğin ve en başarısız olduğun ders neydi?
Matematik beni biraz zorlardı, en sevdiğim ders edebiyattı.

Okul arkadaşlarınla görüşüyor musun hala?

Okul arkadaşlarımın çoğu Manisa’da ya da başka şehirlerde yaşıyor. Ben de yoğun çalıştığım için pek konuşamıyoruz. Ama hala görüştüğüm birkaç tane çok yakın arkadaşım var.

Oyunculukla ilgili bir eğitim alıyor musun, ne yapacaksın bundan sonra?
Evet, şu an ders alıyorum.  Diziden sonra da yurt dışına gidip eğitimime devam etmek istiyorum. Yeni yerler görmenin oyunculuğumu geliştireceğini düşünüyorum.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil