İşte L’oréal Türkiye’nin, bilim araştırmaları için verdiği bursu alacak 4 bilim kadını
21 yıldan bu yana, L’oréal Türkiye’nin sürdürdüğü Bilim Kadınları İçin programının bu yılki bursiyerleri açıklandı. Tıp, mühendislik, çevre ve iklim dallarında dört bilim kadını çalışmalarında kullanmaları için verilecek bursun sahibi oldu.
L’Oréal Türkiye, 21 yıldır genç bilim kadınlarını desteklemek ve bilim dünyasında daha fazla kadının sesini duyurmasını sağlamak amacıyla UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle "Bilim Kadınları İçin" programını yürütüyor. Tekno-Güzellik lideri, bu yıl projenin kapsamını genişleterek, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) iş birliği ile üniversiteli genç kadınların eğitimine destek oluyor. Eğitim hayatlarında kullanılmak üzere kadın öğrenciler için bağış fonu oluşturan L’Oréal Türkiye, “Bilim Kadınları İçin” programında daha önce burs kazanmış bilim kadınlarının katkıda bulunacağı mentorluk programıyla da üniversite öğrencisi olan geleceğin bilim kadınlarına destek verecek.
L’Oréal Türkiye, Bilim Kadınlarının Her Birine Bilimsel Araştırmalarında Kullanmaları İçin 150.000 TL’lik Destekte Bulundu
Program, 21. yıldönümünde Türkiye’nin her yerindeki bilim kadınlarından yoğun ilgi gördü. “Yaşam ve Çevre Bilimleri” ve “Fiziki Bilimler” olmak üzere iki kategoride yapılan başvurular, bağımsız UNESCO jürisi tarafından değerlendirildi. Kapsamlı ve yenilikçi bilimsel araştırmalarıyla gelecek vadeden, ilham veren çalışmalarıyla bilimin gelişmesine katkı sağlayan genç ve yetenekli 4 bilim kadını ödüle layık görüldü ve her biri, bilimsel araştırmalarında kullanmak üzere 150.000 TL destek almaya hak kazandı.
L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, Jüri Başkanı Prof. Dr. Zeki Kaya, MIT Technology Review Dergisi’nin her sene yayınladığı “35 Yaş Altı Yenilikçiler” listesinde yer alan Dr. Gözde Durmuş, Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı ve TOG Genç Yönetim Kurulu Üyelerinin katıldığı lansmanda, kazanan bilim kadınları projelerini tanıttı.
Kadınlar, Bu Programdan Aldıkları Destekle Bilim Dünyasında Cam Tavanları Kırıyor
Kadınların bilimde ve özellikle üst düzey pozisyonlarda yer alma oranı, karşılaştıkları cinsiyet eşitsizliği ve ayrımcılık nedeniyle oldukça düşük seviyede bulunuyor. L'Oréal Türkiye ve UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle düzenlenen “Bilim Kadınları İçin” programı, 40 yaş altı genç ve yetenekli bilim kadınlarının tanınmalarını sağlamayı hedefliyor. Bilime olduğu kadar bilimsel alanlarda toplumsal cinsiyet eşitliğine de ihtiyaç duyulan bir dönemde araştırmacıları teşvik eden, destekleyen ve farkındalık yaratan programda burs kazanan kadınlar, aldıkları destekle bilim dünyasında cam tavanları kırıyor. “Bilim Kadınları İçin” programı, her disiplinde yeni ufuklar açarak gerçek bir dönüşüm yaratmaya katkıda bulunuyor.
L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. M. Öcal Oğuz, Jüri Başkanı Prof. Dr. Zeki Kaya, Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı ve Onur Konuğu olarak Dr. Gözde Durmuş’un katıldığı lansmanda projelerini tanıtan bilim kadınları; akademik özgeçmişleri, araştırmalarının bilime sağladığı katkı, projenin uygulanabilirliği, sürdürülebilirliği ve bilimsel yeniliği gibi kriterler göz önüne alınarak seçildi. İnsanlık için önemli projeler üzerinde çalışan, her biri üniversitelerdeki araştırmalarını sürdüren 40 yaş altındaki 4 genç bilim kadını; enerji, çevre, tıp, geri dönüşüm, çevre, endüstriyel inovasyon, biyokimya gibi pek çok alanda heyecan verici çalışmalar gerçekleştiriyor.
BU YIL BİR DE YENİ MENTORLUK PROGRAMI BAŞLATILDI
L'Oréal Türkiye ve Toplum Gönüllüleri Vakfı, Bugüne Kadar “Bilim Kadınları İçin” Programında Burs Kazanmış Bilim Kadınlarının Katıldığı Mentorluk Programıyla
Geleceğin Bilim Kadınlarını da Güçlendiriyor
L’Oréal Türkiye, “Bilim Kadınları İçin” programının kapsamını genişleterek gençlere bilim kadını olma yolunda ilham vermek adına bu yıl yeni bir sayfa daha açtı. TOG ile iş birliği yapan tekno güzellik devi, bugüne kadar “Bilim Kadınları İçin” programında burs kazanmış bilim kadınlarının katkıda bulunduğu mentorluk programıyla üniversite öğrencisi olan geleceğin bilim kadınlarına ışık oluyor.
Program kapsamında daha önce programda ödül kazanmış gönüllü bilim kadınları, bilimsel alanlarda öğrenim gören kadın öğrencilerin mentorluğunu üstlenecek. En az 6 ay sürecek programda mentorluk desteği alacak gençler; Biyokimya, Biyomedikal Mühendisliği, Biyo-tıp, Doğa Bilimleri, Fizik, Moleküler Biyoloji, Genetik, Nörobilim gibi bölümlerde üniversite eğitimi alıyor.
İş birliğinin bir diğer ayağında ise L’Oréal, TOG aracılığıyla kadın öğrencilere bağış desteğinde bulunuyor. Öğrenciler, sağlanan fondan eğitim hayatlarında kullanmak üzere yararlanabilecek.
“Türkiye'de bugüne kadar 120 genç bilim kadınına projelerinde destek olduk, şimdi de geleceğin bilim kadınlarına destek vereceğiz.”
“Bilim Kadınları İçin” programı hakkında konuşan L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen, “Türkiye'de bugüne kadar 120 genç kadın bilim insanına umut vaat eden projelerinde destek olduk ve olmaya da devam edeceğiz. 1 Uluslararası Mükemmellik Ödülümüz var ve 4’ü üst üste olmak üzere 5 bilim kadınımız Uluslararası Yükselen Yetenek seçildi. Hepsiyle gurur duyuyoruz. TOG ile iş birliği yaparak, kadın öğrencilerin eğitimlerine destek oluyor ve önceki yıllarda ‘Bilim Kadınları İçin’ programından burs kazanmış bilim kadınlarının katkıda bulunduğu mentorluk programıyla üniversitede okuyan genç kadınlarımıza ışık tutuyoruz. Mentorluk programımız 6 ay sürecek ve Biyokimya, Biyomedikal Mühendisliği, Biyo-tıp, Doğa Bilimleri, Fizik, Moleküler Biyoloji, Genetik, Nörobilim gibi bölümlerde eğitim gören üniversiteli kadınlarımız, bilim kadınlarından mentorluk desteği alacak. Yaptığımız bağışla da birçok genç kadınımızın eğitim hayatını devam ettirmesine katkıda bulunacağız.” dedi.
“Bu ödülü kazanan bilim kadınlarının ileride yetiştireceği öğrencileri görmek için sabırsızlanıyorum.”
Etkinliğe Onur Konuğu olarak katılan ve geçtiğimiz yıllarda MIT Technology Review Dergisi’nin her sene yayınladığı “35 Yaş Altı Yenilikçiler” listesinde tıp ve biyolojide çığır açan 35 öncüden biri olarak yer alan Dr. Gözde Durmuş; yaptığı konuşmayla konukların büyük ilgisini gördü. Dr. Durmuş konuşmasında, “L'Oréal Türkiye'nin UNESCO iş birliğiyle yürüttüğü ‘Bilim Kadınları İçin’ programı, ülkemizde bilim kadınlarının araştırmalarını destekleyen bir simge haline gelmiştir. Bugün, bilimin ışığında ilerleyen bu ödül töreniyle birlikte, bilimin cinsiyete bağlı olmayan evrensel bir güç olduğunu bir kez daha gösteriyoruz. Bu özel bilim kadınlarının başarıları, 100. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin bilimin aydınlık geleceğini inşa etmesi için büyük bir rehber olacak. Ben de bu ödülü kazanan bilim kadınlarının ileride yetiştireceği öğrencileri görmek için sabırsızlanıyorum.” diyerek duygularını paylaştı.
“Başarılı bilim kadınları, bu alanda kariyer yapmak isteyen gençlere ilham vererek rehber olacak.”
Toplum Gönüllüleri Vakfı Genel Müdürü Ayşe Kırımlı; toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine dikkat çekerek, ”TOG olarak 2002’den bu yana genç kadınların toplumsal hayatın her alanında daha aktif rol almaları için çalışmalar yürütüyoruz. Bu kapsamda her yıl binlerce genç kadını burs ve mentorluk programıyla güçlendiriyoruz. Başarılı bilim kadınlarının, bu alanda kariyer yapmak isteyen gençlere ilham vererek rehber olacaklarına inanıyoruz.” dedi.
İŞTE BU YIL BURS KAZANAN DÖRT BİLİM KADINI VE ÜZERİNDE ÇALIŞTIKLARI ALANLAR
Doç. Dr. Açelya Yılmazer Aktuna, Ankara Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü & Kök Hücre Enstitüsü
Kanser için yeni tedavi yaklaşımlarının geliştirilmesine olanak sağlamayı amaçlıyor. Dünyada bir ilk olan çalışmanın ana temelini; tümördeki hücreler arası kompleks moleküler ilişkilerin yeni nesil yöntemlerle daha iyi anlaşılması oluşturuyor. Heterojen bir yapıya sahip olan tümör içerisinde farklı hücre tipleri bulunuyor ve gerçekleştirilecek olan projede bu hücreler arasındaki iletişimin daha yakından anlaşılmasına olanak sağlanacak. Özellikle kanser kök hücrelerin etkin olduğu ve ilaca dirençli kanser tiplerinde daha etkin tedavilerin geliştirilmesi için yeni hedefler belirlenebilecek. Hatta bu yeni etkileşimlerin bulunması sayesinde kanser teşhisi için de yeni belirteçler keşfedilebilecek.
Doç. Dr. Begüm Yarar Kaplan, Sabancı Üniversitesi SUNUM Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi
Karbon emisyonlarını azaltmak için daha düşük maliyetli ve yüksek verimlilikte yeşil hidrojenin üretilebilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında, geliştirilecek farklı türde katalizörlerin kullanıldığı 3-boyutlu arayüzlü bipolar membranlar ile arayüzdeki suyun ayrışmasını kolaylaştırarak daha verimli ve maliyeti düşük yeşil hidrojen üretimi konusunda çalışılıyor. Araştırma, fosil yakıtlara bağımlılığı azaltacak, karbondioksit salınımını düşürerek toplumun daha temiz bir geleceğe sahip olmasında önemli bir adım olacak. 3-boyutlu arayüze sahip yeni nesil bipolar membranların elektrolizör teknolojilerine uygulanması ve performans özelliklerinin ayrıntılı olarak incelenmesi, hem Türkiye hem de dünyada yeşil hidrojen üretim teknolojisine önemli katkılar sağlayabilecek.
Doç. Dr. Feyza Kazanç Özerinç, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü
Enerji depolama, temiz su eldesi, karbondioksit tutulması gibi alanlarda daha verimli ve çevre dostu çözümler elde edilmesini sağlayacak, geleceğin sürdürülebilir ve döngüsel ekonomisi için tarım ve orman atıklarından nano gözenekli karbon malzeme geliştirilmesi hedefleniyor. Proje kapsamında farklı biyokütlelerden üretilecek karbon malzemelerin gözenek ve yüzey deseninin malzemelerin kullanılacağı alana yönelik tasarlanması konusunda çalışılıyor. Projenin Türkiye'de uygulanması, biyokütle kaynaklarının değerlendirilmesi ve atık yönetiminin geliştirilmesi açısından daha verimli tarım uygulamaları ve temiz suya erişimin kolaylaştırılması için büyük potansiyel taşıyor.
Dr. Sibel Kalyoncu Uzunlar,
İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi Proje kapsamında, ikili özgüllüğe sahip ve akciğer kanseri tedavisi için kullanılabilecek yeni nesil bir antikor ilacı keşfi amaçlanıyor. Bağışıklık sisteminin kansere iki taraflı savaş açmasının sağlanması, projenin ana hedefini oluşturuyor. Türkiye’de geliştirilmiş orijinal bir ilaç bulunmuyor. Projede orijinal bir ilaç geliştirmeye yönelik araştırma ile iki hedefi birden gerçekleştirebilecek tek bir antikor bulunacak, hala binlerce ölüme sebebiyet veren akciğer kanseri için yeni bir tedavi yolunun açılmasına olanak sağlanabilecek.