İzlemekten Asla Sıkılmadığımız Unutulmaz Aşk Filmleri
Şu günlerde izlenecek bir şey bulamıyorsanız, unutulmaz aşk filmlerinden birini tekrar izleyip içinizi ısıtmaya hayır diyeceğinizi sanmıyoruz.
Öyle aşk hikayeleri vardır ki ruhumuza işler. İçimizi ısıtır. Aşka olan inancımızı tazeler. Bundan dolayı aşk filmlerini tekrar tekrar izlesek bile sıkılmayız. Her izleyişimizde aynı duyguları yaşarız. O zaman hazırsanız, vizyona girdiği günden bugüne izlemekten asla sıkılmadığımız o unutulmaz aşk filmlerini tekrar hatırlayalım. Listeye sinema tarihindeki tüm aşk filmlerini sığdıramadık elbette. Fakat aralarından en güzel olanlardan birkaç tanesini sizler için derledik.
Casablanca
Casablanca; yalnızca kalbimizde değil, sinema tarihinde de taht kuran gerçek bir klasik! İkinci Dünya Savaşı sırasında Fas’ın Kazablanka şehrinde gece kulübü işleten Rick, savaşı önemsemiyormuş gibi yaşamına devam eder. Ta ki Paris’te aşık olduğu kadın bir gün çıkıp gelene kadar. İşte o zaman Rick’in hayatı bambaşka bir hale bürünür. Ruhumuza işleyen aşk hikayesinin yanında savaş ve mülteciler ile ilgili de acıklı bir hikaye anlatan bu siyah-beyaz klasik filmi tekrar izlemek için bahane bulmaya gerek yok.
Notting Hill
Aşk filmlerinden bahsederken Julia Roberts’tan bahsetmemek olmaz tabii. 90’lı yılların romantik filmlerinde tüm güzelliğiyle aranan bir isimdi Julia Roberts. Notting Hill filmi de özellikle Julia Roberts ve karizmatik oyuncu Hugh Grant arasındaki uyumla unutulmazlar arasında yerini alıyor. Sade ve işlek olmayan bir kitabevi sahibi olan William ile oyunculuğun getirdiği şöhretten sıkılan Anna’nın arasındaki o tatlı aşkı nasıl unutabiliriz ki zaten.
Pretty Woman
İşte bir Julia Roberts klasiği daha. Üstelik bu sefer jön ve yakışıklı oyuncu Richard Gere ile birlikte. Pretty Woman filminde iki oyuncunun arasındaki enerji, ekranlarda görmeye alışmadığımız bir büyüye sahip resmen. Hayatın getirdiği rutinlerden sıkılmış zengin bir iş insanı olan Edward, kendisine yalnızca arkadaşlık etmesi için seks işçisi olan Vivian ile bir anlaşma yapar. Bu anlaşmanın tek şartı aşık olmamaktır. Ama nereye kadar? Alışılmışın dışında hikayesi, Roberts ve Gere arasındaki o harika uyumla Pretty Woman filminden sıkılmak ne mümkün! Filmin adını duyduğumuz an bile hâlâ o unutulmaz müziğini mırıldanmaya başlıyoruz.
You’ve Got Mail
Tatlı rekabetler beklenmedik aşklara dönüşebilir. Mesajınız Var (You’ve Got Mail) filminin bize öğrettiği en güzel şeylerden birisi de sanırım bu. Aralarındaki rekabet yüzünden sürekli çatışan Joe ve Kathleen, farklı isimlerde birbirleriyle internet üzerinden konuşarak aşka doğru yavaş yavaş yelken açmaya başlar. Dönemin romantik filmlerinde sıklıkla gördüğümüz Meg Ryan’ın güzelliği ve jestleriyle filmin bize verdiği duygu bambaşka. Tom Hanks’in çocuksu ama karizmatik duruşuyla büyülemesini de unutmamak gerek tabii.
Proposal
Aşk filmleri illa dramatik olmak zorunda değil. Aynı zamanda mizahi yönüyle inanılmaz eğlendiren bir komedi de olabilir. 2000’li yılların sonunda oldukça sık rastladığımız romantik-komedi furyası arasında dikkat çeken Proposal da unutulmazlar arasında yerini alan filmlerden. Şirketin sert mizaçlı patronu Margaret’ın başı sınır dışı edilme korkusuyla derde girer. Bu problemi çözmek için aklına ilginç bir fikir gelir. Yakışıklı asistanını kendisiyle evlenmeye zorlamak! Hal böyleyken ortaya izlemesi pek keyifli, komedi ve aşk dolu unutulmaz bir macera çıkıyor. Burada Sandra Bullock ve Ryan Reynolds’ın inanılmaz performanslarının etkisi de oldukça var tabii.
Breakfast at Tiffany’s
Bu dünyadan bir Audrey Hepburn geçti. Hem de ne geçmek! Çocuksu yüzü, daima genç görünen enerjisi ve filmlerde aşık olduğunda girdiği haller unutulmaz. Audrey Hepburn’ün en unutulmaz filmini listeye dahil etmesek olmazdı zaten. New York sosyetesinin güzide karakterlerinden Holly, apartmanına yeni taşınan genç ve yakışıklı Paul’e karşı ilgi duymaya başlar. Fakat Holly’nin geçmişi ikilinin arasına bir gölge gibi düşmek üzeredir. Paul’ün “Seni seviyorum” demesine karşın “Teşekkürler” dediği unutulmaz sahnenin etkisi hâlâ üzerimizde.