Kaan Sabancı: “Şiir benim için etkileyici ve keyif verici bir tür”

Ortaokul sıralarında başlayan şiir merakı doludizgin devam eden Kaan Sabancı, ‘Ben Bu Saçmalığı Bırakamam’ adlı üçüncü kitabında da İstanbul’a olan sevdası başta olmak üzere aşka, ayrılığa ve insan hallerine yer verdi.

Röportaj: Ayşegül Uyanık Örnekal
Elele arşivinden

Genç şair Kaan Sabancı, üçüncü şiir kitabı ‘Ben Bu Saçmalığı Bırakamam’ okuyucuyla buluştuktan sonra ilk imza gününü Adana’da gerçekleştirdi. Ardından İstanbul’da iki imza günü daha düzenleyen Sabancı’yı bu özel günde annesi Vuslat Doğan Sabancı, babası Ali Sabancı ile kardeşi Emrecan Sabancı’nın yanı sıra aile dostları, arkadaşları ve şiire gönül vermiş çok sayıda edebiyat tutkunu yalnız bırakmadı. Yeni kitabında İstanbul’a, aşka, ayrılığa, kavuşmaya, insanlık hallerine dair yer yer muzip ama en çok da hüzünlü şiirlerini bir araya toplayan genç şair Kaan Sabancı ile şiir tutkusu ve edebiyatla olan ilişkisi üzerine keyifli bir söyleşi yaptık.

19 yaşında üçüncü şiir kitabınız okurlarla buluştu. Düz yazı yerine şiiri seçmenizin sebebi nedir? Size örnek olan, ailede şiirle ilgilenen başkaları da var mı?
Şiirin en etkileyici ve keyif veren edebi tür olduğunu söyleyebilirim. En azından benim için öyle. Az kelime kullanarak, çok şey ifade etmenin sanıyorum benim üzerimde etkisi çok yüksek. Şiir okunan bir evde büyümesem de sıkça gittiğim anneannemin evinde dedemle bol bol konuştuğumuz bir konudur şiir. Henüz birkaç sene önce öğrendim ama ailemde benden önceki kuşaklarda şiire ilgisi olan çok kişi varmış hatta şair olan bir büyük dayım varmış.

Şiire yönelmiş olmanıza çevrenizden nasıl tepkiler geliyor?
İlk başlarda garipseniyor haliyle. ‘Ya bu çocuk nereden böyle bir merak edindi?’ diye... Söylediğim gibi, şiir ortaokul öncesi benim hayatımda hiç yeri olmayan bir şeydi. Uzun bir süre şiirlerimi benim yazdığıma ikna etmeye çalıştım etrafımdakileri. Yaşıtlarım arasında da genelde çok ilgi duyulan bir edebi tür değildi ama yıllar içinde şiirin büyüsü, arkadaşlarıma da geçti diyebilirim. Tabii ki etrafımdaki herkese sevdirmeyi beceremedim şiiri. Böyle bir misyonum da yok zaten ama şiire merakı olduğunu fark eden bir sürü arkadaşım oldu. İnanır mısınız, bundan birkaç hafta önce toplanıp akşam bir şiir okuması yaptık!

Sizi etkileyen yazarlar kimler? Ana diliniz dışında farklı dillerden şairleri de takip ediyor musunuz?
Son dönemlerde çok saygı duyduğum bir şairin tavsiyesi üzerine yabancı şairleri sıkça okumaya başladım. Çeviriler kelime dağarcığımı genişletmenin yanı sıra şiiri, başka kültürlerde tanımama vesile oluyor. Maalesef henüz hayranlık duyduğum bir yabancı şair bulabilmiş değilim. Ana dilimde yazılmış şiirler beni çok daha fazla etkiliyor. Türk şairlerden son dönemlerde Küçük İskender, Didem Madak, Edip Cansever, Attila İlhan ve Can Bonomo’yu okudum.

Kullandığınız kelimeler, ifadeler bazen gündelik hayattan bazen de artık pek fazla tercih edilmeyenlerden, aşina olunmayanlardan seçilmiş. Bu seçimde kendinizi daha iyi ifade etmenizin, zihninizden geçenlerin tam karşılığını bulmanızın etkisi olduğunu söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle! Kelime dağarcığınız ne kadar geniş olursa, kendinizi en doğru ifade eden kelimeleri o kadar kolay seçebiliyorsunuz.

Dili bu şekilde kullanmak için iyi bir okur olmak da gerekir. Sevdiğiniz yazarlar kimler?
Öncelikle belirtmek istiyorum ki uzun bir süredir bana önerilen herkesi okumaya çalışıyorum, kimin önerdiğine kulak asmadan. Bizim kültürümüzde şiirin çok büyük bir yeri olduğunu düşünüyorum, toplumun hangi yaş grubundan biriyle şiir üzerine konuşsam, bana farklı şairlere duydukları hayranlıklarından bahsediyorlar. Şiirin nereden geldiğini ve nereye gideceğini anlamak açısından dönem ve akım ayırt etmeksizin Türk şairlerini okuyorum. Aynı zamanda bir süredir şiir dergilerini de takip ediyorum çünkü güncel şiiri gözlemlemek açısından bu dergileri takip etmek çok önemli. Benim de bu ay Sadece Şiir dergisinde bir şiirim yayımlandı. Aralarından seçmek gerekirse Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Can Yücel, Cemal Süreya, Edip Cansever, Ahmet Telli, Turgut Uyar, Küçük İskender, Murathan Mungan, Cahit Zarifoğlu ve Ahmed Arif sevdiğim şairlerden bazılarıdır.

Şiir dışında, edebiyatın farklı türleriyle ilgili denemeleriniz var mı? Öykü, roman gibi... Sizi farklı alanlarda da görebilecek miyiz?
Şu anda okumalarım şiir üzerinden ilerliyor. O kadar geniş ve kapsamlı bir konu ki işin derinine inebilmem için daha epey bir zaman var diyebilirim. Pek zannetmiyorum ama şiirden sıkıldığım bir zaman başka edebiyat türlerine odaklanmayı da düşünebilirim.

Kelime dağarcığınız ne kadar geniş olursa, kendinizi en doğru ifade eden kelimeleri o kadar kolay seçebiliyorsunuz.

KAAN SABANCI KİMDİR?

2003’te dünyaya gelen Kaan Sabancı, Londra’daki bir yıllık yatılı okul dönemi hariç lise eğitimini Türkiye’de tamamladı. Koç Lisesi’nden mezun olduktan sonra yüksek öğrenimine Boston’daki Tufts Üniversitesi’nde devam etti. Bir dönem okulu dondurup Londra’da çalışan Sabancı, halen üniversite eğitimine devam ediyor. Kaan Sabancı’nın önceden yayınlanmış ‘Alegorik Şiirler’ ve ‘Belki de Dönecektim’ adlı iki şiir kitabı daha bulunuyor.

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil