Kedilerde FIP hastalığı nedir, belirtileri neler? Kedilerde FIP tedavisi nasıl yapılır?

Feline Infectious Peritonitis (FIP), tüm kedi ırklarında görülebilme riski olan, viral bir enfeksiyon hastalığı. Veteriner Hekim Semih İzmirli kedilerde FIP hastalığına dair detaylı bilgiler verdi.

İçindekiler

1. Kedilerde FIP Hastalığı Nedir?
2. Kedilerde FIP Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
3. Kedilerde FIP Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
4. Kedilerde FIP Tedavisi Nasıl Yapılır?
5. Kedilerde FIP Hastalığı Nasıl Önlenir?

Kedilerde FIP Hastalığı Nedir?

Kedilerin enfeksiyöz peritonitisi (FIP), yaygın bir virüsün spesifik bir mutasyonuna karşı bağışıklık sisteminin uygunsuz tepkisinden kaynaklanan bir durumdur. Kedilerde her yaşta görülebilen bu hastalık 3-6 aylık kedilerde daha sık görülmesine karşılık, 10 yaşın üzerindeki geriatrik hastaları da etkileyebilmektedir. Hastalık kan damarlarında iltihaplanmaya yol açar, organlarda küçük iltihap alanları oluşturur ve buna bağlı olarak birçok organı etkiler.

FIP’in 2 çeşidi vardır. Bunlar ıslak (efüzif) ve kuru (efüzif olmayan) formlardır. Islak FIP göğüs ve karın boşluğunda anormal sıvı varlığıyla karakterizedir. FIP tedavisi zordur ve genellikle ölümcüldür.

Kedilerde FIP Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

FIP, etkilenen organa bağlı olarak çeşitli belirtilere sebep olur. Evcil dostunuzda aşağıdakilerden bazılarını veya hepsini gözlemleyebilirsiniz:

• Birçok kedi belli aralıklarla iştahta azalma, uyuşukluk hali, kilo kaybı gibi belirtiler gösterir.
•  Islak FIP; kedinin göğüs ve karın boşluklarında sıvı birikmesine neden olabilir. Bu durumda kedinizin karnında gerginlik ve şişkinlik hissedebilir veya nefes alıp vermesinde hızlanma ve zorlanma görebilirsiniz.
• Kuru FIP; gözlerde renk değişimi, göz bulanıklığı ya da görme kaybı, sendeleme, nöbet geçirme, etrafında daire çizme, baş eğme, kusma ve ishal gibi daha geniş belirtiler gösterebilir.

Kedilerde FIP Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?

FIP hastalığını teşhis etmek zor olabilir, çünkü belirtiler belli aralıklarla gelip geçer, belirsizdir ve spesifik değildir. FIP’i teşhis edebilecek özel bir test yoktur. Tanı, hasta sahibinin verdiği anemneze, belirtilere, laboratuvar testlerine ve diğer ihtimallerin elenmesine dayanarak koyulabilir.

Yukarıdaki belirtilere ek olarak veteriner hekiminiz şunları da gözlemleyebilir:

• Yüksek ateş,
• Retinada veya göz bölmelerinde değişiklikler,
• Boğuk kalp sesleri,
• Sarılık (gözlerde veya ciltte sararma),
• Kötü vücut/kas durumu,
• Mukozalarda solgunluk.

Bu durumda veteriner hekiminiz evcil dostunuzun teşhisini doğrulamaya yardımcı olması için aşağıdaki testlerden bir veya daha fazlasını önerebilir:

• Abdominosentez: Karından sıvı örneği almak için küçük bir iğne kullanılır. Çekilen sıvı hücre içeriği ve protein miktarı bakımından değerlendirilir.
• Torakosentez ile sıvı değerlendirilmesi: Göğüs boşluğundan sıvı örneği alabilmek için küçük bir iğne kullanılır. Daha sonra sıvı protein içeriği bakımından analiz edilir. Mikroskop altında kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri, bakteriler ve kanserli hücreler gözlemlenir. Hastanın nefes almasını kolaylaştırmak için göğüs boşluğundan ek olarak sıvı çekilebilir.
• Rivalta testi: Bu test göğüs veya karın boşluğundan çekilen sıvının protein içeriğini inceler.
• Serum kimya profili: Karaciğer ve böbrek gibi bazı iç organların durumunu değerlendiren, elektrolitleri ölçen, belirli enzimlerin kandaki seviyesini gösteren kan testidir (biyokimya paneli, kan kimyası veya biyokimyasal panel olarak da bilinir).
• Tam kan sayımı (hemogram): Evcil dostunuzun kanındaki kırmızı kan hücrelerini, beyaz kan hücrelerini ve trombositleri ölçer. Ayrıca anemi, yangı, enfeksiyon ve bazı kanser belirtileri hakkında bilgi verir.
• Radyografi (röntgen): Radyografiler veteriner hekimin göğüs boşluğunda veya karın boşluğunda sıvı varlığını doğrulamasına ve belirtilerden kaynaklı diğer ihtimalleri ekarte etmesine yardımcı olacaktır.
• Ekokardiyografi: Ekokardiyografi, kalbin hareketli görüntülerini oluşturabilmek için ses dalgalarını kullanır. Bu görüntülerle kalbin boyutu, şekli, kan akışı, perikardiyum (kalbin etrafındaki kese), kalbin iç yapılarının durumu ve fonksiyonu değerlendirilir. Kalp hastalığı göğüste ve karın boşluğunda sıvı birikimine sebep olabilir.
• Abdominal ultrasonografi: Ultrasonografik tarama evcil dostunuzun iç organlarının görüntülerinin oluşturulması için ses dalgalarını kullanır. Abdominal ultrasonografi sırasında, böbrekler de dahil olacak şekilde gastrointestinal sistem, karaciğer, pankreas, idrar kesesi, lenf nodülleri ve böbrek üstü bezleri yapı ve şekil bakımından değerlendirilir.

Kedilerde FIP Tedavisi Nasıl Yapılır?

Umut verici araştırmalar olsa da şu anda FIP için spesifik bir tedavi mevcut değildir. Tedavi kedinizin yaşam kalitesini iyileştirebilmek için belirtileri kontrol etmeyi amaçlamaktadır.

Bu konuda veteriner hekiminize başvurup evcil dostunuzun özel ihtiyaçlarına göre öneriler alabilirsiniz.

Kedilerde FIP Hastalığı Nasıl Önlenir?

Hastalığın henüz kabul edilmiş koruyucu bir aşısı bulunmamaktadır. FIP hastalığının direkt olarak önlenmesinin herhangi bir yöntemi olmasa da, bağışıklığın düşmesinin önlenmesi ve vücutta stres yaratan etkenlerden uzak durulması büyük önem taşımaktadır.