Kendinize her gün söylediğiniz 7 küçük beyaz yalan
Bazen bazı sorunların üstesinden gelmek için bazen de kendimizi avutmak için kendimize küçük yalanlar söyler ve ona inanınırız. Ya da inanmış gibi yaparız. Bunu yaparak zaman kazansak da sonuçları kötü olabilir. İşte kendinize her gün söylediğiniz 7 küçük beyaz yalan...
Biraz düşündüğümüzde kendimize neden yalan söylediğimizi anlamak mümkün olabilir. Kısa vadede sorunları görmezden gelip sadece ortadan kalkmalarını ummak daha kolay olabilir ancak stresle başa çıkmanın bu yöntemi faydadan çok zarara yol açabilir. Herkes bir şeyi inkar edebilir. Kendini kandırmak veya kendine yalan söylemek, basitçe motive edilmiş yanlış bir inançtır. Yanlış inançlar, bireyin önemli psikolojik ihtiyaçlarını (örneğin, kişinin yeteneklerine olan güveni) tatmin edebilir. İşte fiziksel ve ruhsal sağlığınızı baltalayabilecek, her gün kendinize söylediğiniz 7 küçük beyaz yalan.
HER GÜN KENDİNİZE SÖYLEDİĞİNİZ 7 KÜÇÜK YALAN
1. Mükemmel olmalıyım
Kendinize mükemmel olmanız gerektiğini mi söylüyorsunuz? "Mükemmellik elde edilebilir olsa bile, sağlıklı bir hedef değildir. Hataların insan olmanın bir parçası olduğunu ve bazen en değerli öğretmenlerimiz olduğunu unutmayın.
2. Özür dilemek her şeyi iyileştirir
Birinden özür dilemek otomatik olarak her şeyi düzeltmez. Evet görev olarak bunu gerçekleştirirsiniz ama karşınızdaki kişiyi anında iyileştirmez. Bunun için zaman gerekir.
3. Değişmek için çok yaşlıyım
Hayatınızı değiştirmek için asla çok genç veya çok yaşlı değilsiniz. Mozart 5 yaşındayken klavye ve kemanda yetenekliydi ya da Nelson Mandela 76 yaşındayken Güney Afrika'nın başkanı oldu. Gerçek şu ki asla çok genç veya çok yaşlı değilsiniz.
4. Yaralı değilim, öfkeliyim
Bir şeye öfkeleniyorsanız, kendinize gerçekten hissettiğiniz şeyin öncesinde yaralanmış olup olmadığını sorun.
Klinik çalışmalar, öfkeli hissettiğini veya öfke sarmalında sıkıştığını bildiren bireylerin aslında öfkeli olmaktan çok incinmiş ya da yaralı hissettiklerini, ancak incinmiş duyguları kabul etmekten kaçınmak için çok çabaladıklarını gösteriyor.
5. Sorunları görmezden gelmek onları yok eder
Sorunları görmezden gelmek size cazip gelebilir ancak bu düşünce uzun vadede işleri daha da kötüleştirir. Erteleme, hayal dünyası ve kurtarma fantezileri bir süreliğine zor gerçeklerden kaçınmamıza yardımcı olabilir. Ancak gerçeklik her zaman yetişir ve ne kadar uzun beklerseniz o kadar kötüleşir.
6. Başkalarını yargılamıyorum
Muhtemelen, bilinçaltında başkalarını yargılıyorsunuz. Hepimiz insanları yargılarız. Araştırmacılar, ilk sonuca bir saniyeden kısa sürede ulaştığımızı söylüyor. Bazı durumlarda, yargıladığımız kişi kendimiz oluyor, nasıl ölçüldüğümüzü ve uyum sağladığımızı görüyoruz.
7. Komşunun tavuğu kaz görünüyor
Hayat sosyal medyada gördüğünüz gibi görünseydi daha iyi olacağını mı düşünüyorsunuz?
Sosyal medyanın etkisi göz önüne alındığında, toplumsal güçler bir rüyayı satmak ve gerçeklik yerine fanteziyi ya da yalanları teşvik etmek için çok çalışıyor. Yeni bir iş, daha güzel bir ev veya hatta çok daha fazla para kazanmanın sonunda memnuniyete yol açacağına inanma dürtüsü olsa da, bu tür değişiklikler nadiren gerçek memnuniyete yol açar. Buna göre, insanlar genellikle kendilerine sonunda onları mutlu edeceğini söyledikleri yere vardıklarında, bunun onları gerçekten çok daha mutlu etmediğini fark ederler.