Kırılan kalbinizi iyileştirmek: Ayrılık acısını atlatmak için film seçimleri

Mutsuzluğunuzu yansıtan veya geleceğe dair umut veren bir filmi izlerken kanepede kıvrılmak tam da ihtiyacınız olan kaçış olabilir. İster bağırmaya ister heyecanınızı geri kazanmaya ihtiyacınız olsun, bu klasik film seçimleri ihtiyacınız olan enerjiyi geri getirecek.

AYRILIK SIRASINDA ROMANTİK FİLMLERİN ARDINDAKİ PSİKOLOJİ

Romantik filmler çoğu zaman sahip olduğunuz veya sahip olmayı arzuladığınız şeyler için özlem veya nostalji uyandıran ilişkilerin idealize edilmiş bir versiyonunu tasvir eder. Zorlu olsa da, bu duygularla filmler aracılığıyla yüzleşmek, onları işlemenize ve perspektif kazanmanıza yardımcı olabilir. Başkalarının aşkın iniş ve çıkışlarında gezindiğini gördüğünüzde hikayeler ve karakterler size rahatlık sağlayabilir.

Aşırıya kaçılmadan, ayrılık sırasında izlenen romantik filmler rahatlatıcı olabilir. Ancak onların eksikliklerinin ve ilişkiler hakkındaki görüşlerinizi nasıl olumsuz etkileyebileceklerinin farkında olmalısınız.

AYRILIK SONRASI İYİLEŞME İÇİN İZLENECEK EN İYİ FİLM SEÇİMLERİ

Ayrılık zorlayıcı olabilir, bu nedenle iyileşmenin ve kendinize bakmanın yollarını bulmak çok önemlidir. İyileşmenize ve yolunuza devam etmenize yardımcı olacak en iyi film seçimlerinden bazıları:

'Çılgın Aptal Aşk'

2011 yapımı bu romantik komedi Çılgın, Aptal, Aşk, aşkı ve ilişkileri araştıran iç açıcı bir film. Hikaye, karısı Emily'nin 25 yıllık evliliğinin ardından boşanma talebinde bulunduğu orta yaşlı bir adam olan Cal'ı konu alıyor. Cal, nasıl yeniden başlayacağından emin olamayarak ayrılıkla mücadele eder.

Neyse ki Cal, bir barda genç bir bekar olan Jacob ile tanışır. Jacob, Cal'a kızlarla nasıl konuşulacağını öğretmeyi teklif eder. Cal gönülsüzce kabul eder ve Jacob ona bir makyaj ve özgüven ve çekicilik dersleri verir. Bu sırada Cal'ın oğlu Robbie, Cal'e karşı hisleri olan bebek bakıcısı Jessica'ya aşıktır. Bu karmaşık ilişkiler ağı komik aksiliklere ve yanlış anlamalara yol açar.

Sonuçta Çılgın, Aptal, Aşk, aşkı ve bağları yeniden keşfetmekle ilgilidir. Cal, Emily'ye hâlâ derinden değer verdiğini fark eder. İkili, yıllar önce birbirlerine neden aşık olduklarını hatırlayarak ilişkilerini yeniden canlandırmaya başlar. Zaman zaman acı tatlı olsa da bu neşeli film, kaybedilen aşkın yeniden bulunabileceğine ve yeni aşkın yakında bulunabileceğine dair umut veriyor.

'Evlilik Öpücüğü'

1985 yılında geçen filmde Adam Sandler, sunakta bırakıldıktan sonra kalbi kırılan düğün şarkıcısı Robbie Hart'ı canlandırıyor. Drew Barrymore'un canlandırdığı, kendisi de kalp kırıklığından kurtulmaya çalışan tatlı garson Julia ile tanışır.

Robbie alaycı ve cesareti kırılmaya başlasa da, Julia ile arkadaş oldukça çekiciliği ve mizah anlayışı geri döner. İlişkilerdeki ortak acıları ve hayal kırıklıkları nedeniyle bağ kurarlar. Robbie, Julia'nın düğününü planlamasına yardım ederken birbirlerine karşı hisleri olduğunu fark ederler.

80'lerin nostaljisi, esprili anları ve dönemin hit şarkılarından oluşan müziklerle dolu The Wedding Singer, aşkı yeniden bulabileceğinizi hatırlatıyor.

'Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir'

Bu film, bir kadın dergisi yazarı Andie Anderson ile reklamcılık yöneticisi Benjamin Barry'yi konu alıyor. Andie bir adamı 10 gün içinde uzaklaştırmakla ilgili bir makale yazıyor.

Benjamin patronuyla bir kadını 10 günde kendisine aşık edebileceğine dair bahse girer. Andie ve Benjamin birbirlerinin planlarından habersiz olarak çıkmaya başlarlar ancak sonunda birbirlerine gerçekten aşık olurlar.

Bu eğlenceli hikaye, yeni ilişkilerde birisini yanlış değerlendirmenin veya hemen sonuca varmanın ne kadar kolay olduğunu gösteriyor. Sırf bir ilişki kötü bitti diye tüm erkekler (veya kadınlar) hakkında ani kararlar vermemeniz gerektiğini hatırlatır. Başrol oyuncuları Kate Hudson ve Matthew McConaughey arasındaki esprili diyalog ve kimya sizi güldürecek ve moralinizi yükseltecek.

'Aşkın (500) Günü'

Romantik komedi 500 Days of Summer, bir ayrılığın ardından mükemmel bir film. Bir tebrik kartı yazarı olan Tom ile hevesli bir mimar olan Summer arasındaki ilişkiyi konu alıyor.

500 günden fazla süren film, Tom'un bu modern ilişkinin iniş ve çıkışlarındaki yolculuğunu gösteriyor. Tom, parkta dans etmek ve plak dükkanına gitmek gibi paylaştıkları güzel günleri düşünürken, onun neden Summer'a aşık olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Ancak ilişki sonuçta Tom için kalp kırıklığıyla sonuçlanır.

Sonu acı-tatlı olsa da film, ilişkilere ve insanların aşka nasıl farklı bakabileceğine özgün bir bakış sunuyor. Tom, kadere inanan umutsuz bir romantiktir, Summer ise onun aşk ve evlilik konusundaki görüşünü paylaşmaz.

Film, ne kadar acı verici olursa olsun bir ayrılığın kendinizi ve bir partnerden ne istediğinizi daha iyi anlamanız için bir fırsat olabileceğini öne sürüyor.

'Kızgın Güneş'

Toscana Güneşi Altında, Frances Mayes'in kalp kırıklığının üstesinden gelme yolculuğunu konu alan iç açıcı bir film. Kocasının sadakatsiz olduğunu öğrenen Frances, hayatına yeniden başlamak için dürtüsel olarak Toskana'da bir villa satın alır. Yeni arkadaşlar edinir, hayatın basit zevklerinin kıymetini yeniden öğrenir ve daha önce hiç tatmadığı bir bağımsızlık duygusuna kavuşur.

Her bir kat güneşli sarı boya, her bir chianti yudumu ve bir lokma makarna ile Frances yavaş yavaş iyileşmeye başlar. Yazma sevgisini ve yaşama tutkusunu yeniden keşfeder. Toskana macerasının sonunda Frances, yeni maceralara atılmaya hazır, kendine güvenen, ışıltılı bir kadına dönüşerek zafer kazanmış bir halde ortaya çıkar.

Under the Tuscan Sun, mizah ve dokunaklılıkla size kalp kırıklıkları karşısında dayanıklılığı ve yenilenmeyi teşvik edecek yeni çevrelerin gücünü hatırlatıyor. İzledikten sonra İtalya'ya gitmek üzere çantalarınızı hazırlamak isteyeceksiniz!