Klasikten çok uzak: Şebnem Hassanisoughi
Mutlaka yapılacaklar listesinde gezmek, sevmek ve kahkaha atmak ilk sırada. Huzurlu, sakin, kendisiyle barışık insanlardan. Dinlemeyi konuşmaya tercih edenlerden. Şebnem Hassanisoughi, hayatının güzel bir döneminde; aşık, mutlu bir kadın. Güzelliğinin sırrı bu.
Bir kadının güzellik adına yapacağı en büyük hata ne olur sizce?
Kendini sevmemek, kusursuz olmaya çalışmak, birine benzemeye çalışmak, sürekli görünümüyle ilgilenmek ve gereksiz estetik müdahaleler yaptırmak.
Bu yaz hangi markaların hangi kozmetik ürünlerini aldınız?
Heyecanla aldığım tek şey var şimdilik. Bu yaz tropik bir bölgeye gideceğim, o nedenle yüzüm için 90 koruma faktörlü bir jel güneş kremi aldım.
Bir gün saç renginizi değiştirmeye karar verseniz hangi renge boyardınız?
Bilmem. Gününe bağlı. Bugün yapmak istesem, çok çok açık bir sarı olabilirdi mesela.
Stresten kaçış noktalarınız neler?
Evim, arkadaşlarım, kitaplarım, yürüyüş, müzik, yoga, pilates, vapur, sahil, Maçka Parkı, tatlı çikolatacıklar ve hepsinden önce mümkünse seyahat, tatil.
Kısa süre önce evlendiniz. Şu anda hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz, aşk hayatınıza neler getirdi?
Aşk, hayatıma evliliği getirdi. Çiçeklenmek gibi... Güzel biriyle birlikteysen zaten hayatın kıymeti, tadı, rengi artıyor. Gri saçlarımla kahvaltıda hangi şarkıları dinleyeceğimi düşününce heyecanlanıyorum.
Çantanızın vazgeçilmez makyaj malzemesi ne?
Cüzdanımda duran kalem ruj.
Röportaj: Gülru İncu
Fotoğraf: Serhat Hayri
‘POYRAZ KARAYEL’DE İZLEDİĞİMİZ ŞEBNEM HASSANISOUGHI, OKULLU BİR OYUNCU. 14 yaşında çocukluk aşkı olarak hayatına giren tiyatroyla sonraları profesyonel olarak ilgilenmeye karar vermiş. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Devlet Konservatuvarı Sahne Sanatları-Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra Film ve Drama dalında yüksek lisans yapmış. Yazılışı ve söylenişi ilginç gelen soyadının nedeni babasının İranlı olması, Hassanisoughi ise Farsçada genel bir ifadeyle güzelin yolu anlamına geliyor. İran kültürü hakkında çok bilgi sahibi olmamasına rağmen bu kültürün insanı bir anda içine çektiğini ve kendine hayran bıraktığını söylüyor. Şöhret, popülerlik çok umurunda değil aslında, güzel bulunup bulunmamak da. Daha derinlerde bir şeylerin peşinde. Güzel yaşayan, güzel yaşlanan insanları sevdiğini söylüyor. Güzelliği de kendisi gibi; duru, sakin, klasik hatların dışında, farklı. Ona göre bir kadının güzellik adına kendine yapabileceği en büyük günah; kendini sevmemek, kusursuz olmaya çalışmak, birine benzemeye çabalamak, sürekli görünümüyle ilgilenmek ve gereksiz estetik müdahaleler yaptırmak. Ünlü oyuncuya göre güzel görünmenin anahtarları sevmek, sağlıklı ve huzurlu olmak. Siz ne dersiniz, konu bunlar olunca geri kalanı teferruat olmuyor mu gerçekten?
Oyunculuğa nasıl başladınız?
14 yaşında tiyatro kursuna gitmeye başladım ve bir oyunla sahneye çıktım. Prova yapmak, okumak, oynamak, oyun hayalleri kurmak, yazıp çizmek hem çok eğlenceliydi hem de hayatı daha anlaşılır ve kabul edilebilir kıldı benim için. Tüm vaktimi ve emeğimi buna vakfetmek fikri çok heyecan verdi. Üç sene sonra konservatuvara girdim.
Günün birinde dünyaca ünlü bir tiyatro ya da film oyuncusuyla beraber rol alacak olsanız bu kim olurdu?
Beğendiğim, heyecanlandığım, takip ettiğim pek çok iyi oyuncu var. Kiminle birlikte oynadığımdan çok projenin içeriği ve çalıştığım ekip önemli. Ama geçmişe dönüp Philip Seymour Hoffman ya da John Cazale ile oynamak isterdim. Bugün için de Cate Blanchett’le.
Geçmişe dair ‘keşke’leriniz var mı yoksa yaşadığı ana hesap veren ve pişmanlıkları olmayan insanlardan mısınız?
Yok. Yanlışlarımı seviyorum. Keşke, hayata yapılabilecek tek ayıp olabilir. ‘Keşke’ denebilecek her şeye, gün gelince ‘iyi ki’diyebilmeyi öğrenirsen hayat çok daha verimli hale geliyor.
Türkiye’den ve yurt dışından hangi oyuncuları yetenekli buluyorsunuz? Filmlerini ya da oyunlarını asla kaçırmadığınız oyuncular kimler?
Çok şanslıyım ki, çok iyi oyuncu olan arkadaşlarım var. Yetenek çok hayranı olduğum bir şey değil. Oyuncunun bakış açısı ya da çalışmaktan alabildiği keyif, ne kadar yetenekli olduğundan daha önemli benim için. Ayrıca senaryo, reji, prodüksiyon ekibinin oyuncu üzerindeki olumlu ya da olumsuz tüm etkisini yok saymak, işi ortaklaşa var eden herkese haksızlık.
Yoğun ve stresli bir günün sonunda dinlenmek ve rahatlamak için neler yaparsınız?
Muhakkak duş alırım. Suyun şefkatine rakip bulmak güç. Sonra bazen sessizlikte bazen de çok düşük sesle müzik dinleyerek uzanır, ayaklarımı da duvara dayarsam... Mışıl mışıl... Güne başlamanın en güzel yolu ne sizin için? Pencereleri, müziği açmak, su içmek ve esneme hareketleri yapmak.
Güzellik ve cilt bakımıyla ilgili annenizden aldığınız en büyük tavsiye neydi?
Doğal beslenmek, bol su içmek ve temizliğe özen göstermek.
Güzelliğe dair en büyük korkunuz ne? Yaşlanmak sizi korkutuyor mu örneğin?
Güzelliği, korku sahibi olacak kadar önemsemiyorum. Yaşlanmaksa beni meraklandırıyor ve heyecanlandırıyor. Güzel yaşayan, güzel yaşlanan insanları seviyorum.
Kaç yaşında makyaj yapmaya başladığınızı hatırlıyor musunuz?
Sanırım üç yaşında teyzemin rujlarını gözüme, yanağıma sürerek başladım. Sonra beş yaşında bir kız tayfası, pastel boyaları kreme batırıp yüzümüzü boyamayı keşfettik. Hakiki makyaj malzemeleriyle tanışmam ise bir aile dostumuzun “İlk makyaj malzemen bu olsun, asla kalitesiz bir şey alma lütfen” diye gülkurusu bir ruj hediye etmesiyle oldu sanırım. Ama seneler sonra ancak kullanmıştım. 16 yaşında ise siyah göz kalemi çantamızdan çıkmamaya başlamıştı artık.
Cildinizin güzel ve sağlıklı görünmesi için neler yapıyorsunuz?
Her gün muhakkak temizliyorum. Düzenli bakım yaptığımı söyleyemem, temizlemek dışındaki işlemleri aklıma estikçe yapıyorum. Spor yapıyorum. Seviyorum. Bence hakikaten sağlıklı ve huzurlu olduğunuzda sağlıklı ve güzel görünüyorsunuz.
ilk görüşte aşka inanır mısınız?
Her görüşün ilk görüş olduğuna inandığım için, tabii ki!
Kokular hepimizin hayatında önemli yer tutar. Sizin için ne ifade ediyor, hangilerini tercih ediyorsunuz?
Hafif doğa kokuları, şekersiz çiçek kokuları, uçup giden kokular... Çok sık parfüm değiştiren biri değilim. Son birkaç senedir vahşi sümbül kokuyorum.
Takıntılı olduğunuz güzellik ve cilt bakım ürünleri var mı? Hangi markaların ürünlerini kullanmayı seviyorsunuz?
Hindistan cevizi yağına takıntılıyım. Hemen her şey için kullanıyorum.
Elbise, aksesuar, makyaj malzemesi, parfüm, iç çamaşırı… En çok neye para harcarsınız?
İhtiyacıma göre değişiyor tabii ama en son ayakkabıya para harcadım.
Mutlaka yapılacaklar listenizde neler var?
Gezmek, sevmek ve kahkaha atmak.
Kırmızı çizgileriniz var mı? ‘Benim dünyam, benim kurallarım’ diyebileceğimiz şeyler...
Bencil, kaba, sert, çıkarcı, kurnaz insanlarla aramda kocaman bir kırmızı çizgi var. Onların o çizgilere tecavüzünü önlemek için yoruluyorum tabii ki ama bu sayede geriye kalan alanda kurala ihtiyaç duymuyorum.