Kolajen seviyenizi artırın

Cildimizin en önemli güzellik anahtarlarından biri hiç şüphesiz derideki sarkma ve kırışıklıkların düşmanı kolajen... NASA tarafından desteklenen ve Türkiye'de ilk olarak RenéClinic'te uygulanan 'Kolajen Üretim Kabini' ile yaşlanmış ve yıpranmış cilt tarihe karışıyor. RenéClinic'te tanıtılan Kolajen Üretim Kabini, cilt elastikiyet kaybını tersine çevirecek olan bağ dokusunun en önemli yapı taşı olan kolajen üretimini arttırma prensibine dayanıyor. 

Uzman Estetisyen Nur Bilen Yavuzer ve Uzm. Dr. Kırdar Güney "Kolajen Üretim Kabini" hakkında detaylı bilgi verdi:

"Kolajen vücudumuzda bulunan özellikle kemik eklem deri gibi bağ dokusunda bulunan ve gerilmeye çekilmeye dayanıklı bir proteindir. Bağ dokusu hücreleri olan fibroblastlar sayesinde üretilir. Deri bağ dokusunda da oldukça yoğun olarak bulunmakta olup deri için iskelet kas sistemi görevini üstlenir. Elastinproteinleri ile beraber cildin elastikiyetini ve dayanıklılığını sağlarlar. Yaşlanma ile beraber derideki elastin ve kollajen maddelerinin üretimi azalır ve yıkımları artar. Böylece yıpranma başlamış olup cilt elastikiyeti azalır, gevşemeler, sarkmalar ve kırışıklıklar baş gösterir. Yeni teknoloji kollajen kabinleri sayesinde kolajen yapımı arttırılarak kaybetmiş olduğumuz esneklik ve sıkılık geri kazanılmış olur.

Bu kabin 633-660 nanometre dalga boyuna sahip kırmızı ışık ile derin dokulara penetre olarak 2 yönlü kolajen artımına yol açar. İlk etki kolajenin normal metabolize olmasında yani yıkılmasında yavaşlamaya sebep olur. Böylece yaşlanma ile birlikte görülen yıkım hızındaki artış azaltılmış olunur. Bir diğer etkisi ise yeni kolajen üretimi artışıdır. Yine yaşlanma ile beraber görülen üretim hızındaki azalma tersine çevrilerek arttırılmış olur.

Tedavi protokolü olarak ise haftada 2 ya da 3 seans olacak şekilde tüm vücut  kabin içerisinde yatarak 20 dakika geçirilir. İstenilen etki kişiden kişiye değişmekle beraber yaklaşık 10 seans yeterli olmaktadır. Uygulama sırasında etkiyi artırmak üzere hyalüronik asit enhanger dışarıdan cilt üzerine uygulanır. Böylece cildin nem dengesi de korunmuş olur.

Hiçbir yan etkisi olmayan uygulamada 20 dakikalık sürede sadece ısınma hissi oluşmaktadır. Ağrı ve acı hissi yaratmayan tedavide, herhangi bir kabuklanma veya iyileşme sürecine de ihtiyaç duyulmaz. İşlem sonrası hasta günlük hayatına oldukça rahat devam edebilir. Tedavi, her yaş grubunda, kadın ve erkeklerde, her mevsim rahatlıkla uygulanabilir."