Küçük bir kulübede inziva deneyimini paylaşan Çağla Şıkel: Kendime hiç bu kadar yaklaştığımı hissetmemiştim
Ve yine beni cesaretlendirdiğiniz için teşekkür ederim… Çetin Çetindaş… Kendisi karanlık oda deneyimini şöyle anlatıyor… Bu pratik her şeyden önce insanın kendini bilme ve içindeki gücü ortaya çıkarma sürecine hizmet eder. Karanlıkta kalmanın melatonin sentezini körüklüyor olması, antioksidan kapasitesinin artmasına, hücresel boyutta onarım kapasitesini artırmasına ve hatta telomer kısalma hızının yavaşlamasına zemin hazırladığını belirten araştırmalar bulunmaktadır. Yani bu süre içerisinde yaşlanmayı durdurarak, kendimizi baştan yaratıyoruz diyebiliriz. Bu pratiğin amacı da tam olarak bu: önce anne rahminden dünyaya geliyoruz, daha sonra yaşadığımız tüm deneyimler ışığında bu sefer bilinçli olarak karanlık bir odaya çekilip kendimizi yaşamın rahminden yeniden doğuruyoruz. Kaya Kalpa adı da işte buradan geliyor.