Aradığınız mükemmel denge: Libido
Kulaktan kulağa yayılan standartlar, anlamını yitiren kavramlar ve abartılan performans tiratları tek bir kelimenin etrafında dönüp duruyor. Libido! Hakkında çok şey biliyor ama gösterişli kelimelerle olduğundan farklı yerlere taşıyoruz... Oysa iki kişinin mutluluğu için tek bir kıstas yeter.
YAZI: BARAN ALIŞKAN
Bir gece vakti, uyandıktan hemen sonra, belki bir öğle arasında ya da günlük işlerin tam ortasında… Onlar için zamanın önemi yok. Birbirine derin hislerle yaklaşan iki beden ve onları yakıp kavuran arzuları. Gitgide hızlanan nefesler, bölgeyi etkisi altına alan yüksek tansiyon ve çok sesli bir senfoni. Güzel hikaye değil mi? Diğer tarafa dönelim… Çocukları uyuttuktan biraz sonra, sessizce kilitlenen bir kapı ve parmak ucunda adımlar… Uzun zaman sonra birbirlerine vakit ayıracakları için çok mutlular ama ertesi gün erkenden kalkabilmek adına bir an önce uyumaları şart. Önce elleri, sonra da dudakları buluşuyor. Birbirlerini şefkatle öpüyor, en büyük aşklara taş çıkartırcasına bakışıyorlar ve hiç ayrılmayacak gibi sarıldıktan hemen sonra birbirlerine soruyorlar: Alarmını kurdun mu? Hayata dair bu sorunun ardından olaysız bir şekilde yatağın diğer köşelerine çekilecekler. Ertesi gün yine çok zor geçecek ve dinlenmek en önemli ihtiyaçları… Peki, buna ne dersiniz? Biri gümbür gümbür bir aksiyonun habercisiyken diğeri daha yumuşak ve sıradan, hatta heyecansız bile diyebileceğiniz bir öykünün parçaları. Fakat gözden kaçırılmayacak en önemli nokta, ikisi de dengeli bir ilişkinin yansımaları. Anlayacağınız, herkes mutlu! Çiftler arası libidoyu konuşacağımız bu satırlarda mükemmel, ideal, olağanüstü ve diğer tüm olumlu anahtar kelimelere en önemlisini eklemek istiyoruz. Denge ile tanışıyor musunuz? Onu fazla hafife alıyorsunuz.
Libido, çoğunlukla cinsel yaşamla özdeşleştirilen bir tanım olsa da Sigmund Freud’a göre, davranışlarımızı yönlendiren güdü ve içgüdülerden gelen enerji olarak tanımlanır.
Yaşam enerjisi olarak da ifade edebileceğimiz kavram, aslında birçok motivasyonu tetikleyen bir enerji. Libidonuzu yükseltme yolları, libidonuzu artıran yiyecekler ve ‘bunları sakın yapmayın!’ gibi klişelere düşmeden partnerler arasındaki mükemmel uyumu, dengeli libidolara bağlıyor ve dengenin hayattaki her şeyde olduğu gibi romantizmde ve cinsellikte de en önemli unsur olduğunu savunuyoruz. Yine de üzerine konuşulması gerektiğinin farkındayız. Çünkü yüksek libidoya ve düşük libidoya sahip partnerlerin karşılaşmasında birtakım sorunlar ortaya çıkabildiği malum. Yüksek olan taraf istekli tavrı yüzünden reddedilmiş, düşük libidoya sahip taraf ise kendini baskı altında hissediyor. Arzu farklılıkları bu noktada çiftler arasında bir sorun oluşturuyor ve diğer sorunların da doğması için uygun zemini hazırlıyor. Mutluluğun formülünden yatak odasını çıkarttığınızda yaşanacakları tahmin edebilirsiniz. Doğru formül: Bir sen, bir ben bir de uyum…
TUTARSIZ BEKLENTİLER VE YÜKSEK ARZULAR
Erkekler, yaygın düşünceye göre çoğu zaman seks için hazır ve nazır olarak tahmin ediliyor. Kadınlar ise cinselliği pek konuşmayan ve o kadar da meraklısı değil gibi (hadi canım!). Buna rağmen beklenti aynı zamanda bir seks tanrıçası olması; ki bu beklentilerle ya da birilerinin belirlediği standartlarla olacak iş değil. İlgilisine önemle duyurulur… İkisi de bir şekilde toplum hafızasına yerleşmiş yanlışlar. Yanı sıra bir diğer yanılgı, ideal veya mükemmel sıfatlarını yüksek libidoyla ilişkilendirmek. Zevkin anahtarı seks ve yüksek arzular, mutlaka önemli ama partnerlerin eşit arzularının yanında yok hükmünde sayılması muhtemel. Klinik Psikolog Seda Işık, ilişkilerde erotizmi ve romantizmi daha heyecanlı ve haz verici kılmak için libidinal enerji gerekli olduğu görüşünde. “Birbirlerine emek verebilmeleri, yatırım yapabilmeleri, sevebilmeleri ve dokunabilmeleri için bu enerjiyi çiftin ilişkiye döndürebilmesi gerekiyor. Hangi durumda mutluysak (işe giderken, yemek yaparken, seks yaparken gibi) bu yaşam enerjisini oraya yönlendirmiş oluyoruz.
Örneğin, terfi için sürekli işine odaklanan birinin yaşam enerjisini oraya yönlendirdiğini ve sosyal hayattaki enerjisinin de aynı şekilde düşeceğini söylemek oldukça mümkün. Tüm insan ilişkilerini bu açıdan inceleyecek olursak, libidonun iki temel iç güdüden oluştuğundan bahsetmek gerekir; bunlar Eros ve Thanatos, yani yaşamcinsellik iç güdüsü ve saldırganlık iç güdüsü. Bunlar sevgi ve nefret gibi yapıcı ve yıkıcı ilkelerdir. Birinin egemenliği durumunda dengenin altüst olacağını biliyoruz. Evrende sevgi ve nefretin egemenliği birbirini takip ettiği sürece denge sağlanır ve bu denge içerisinde insan davranışları ve ilişkileri şekillenmektedir.” Aradığımız mükemmel bir denge ve onun yolunda ilerlemeye devam ediyoruz.
İKİ GÖNÜL BİR OLUNCA…
Güneşin yeniden yüzünü göstermeye başladığı bahar mevsimi ile birlikte doğa gibi bizler de yeniden uyanıyoruz. İçimizin kıpır kıpır olduğu bu mevsim, partnerimizle olan ilişkimizi de tıpkı hava sıcaklıkları gibi arttırıyor. Buna rağmen, uzun süreli ilişkiler alışkanlıklar ve yaşamın getirdikleri yüzünden sekteye uğrayabiliyor.
Pandemi sebebiyle dört duvar arasına hapsolan ilişkileri de hesaba kattığımızda tablo biraz daha karışık hale geliyor. Bir süredir ilişki yaşayan ve birbirine uzun zamandır maruz kalan partnerler hem etkisizleşen seks hem de heyecan yoksunluğundan şikayetçi. Halbuki günlük yaşamın keşmekeşinden vakit bulamayanlar için bulunmaz bir fırsata dönüşen bu baş başa kalma hali pek beklenilen sonucu vermedi. Psk. Seda Işık, özellikle dengenin bozulduğu dönemlerde ilişkinin dinamiğinde de bozulmalar görüldüğünü ve bir uzman yardımıyla erken müdahalenin ilişkiyi kurtardığı görüşünü ekliyor. Yoksa biliyorsunuz, iki gönül bir olunca samanlık seyran olur…
Televizyon dünyasının uzun soluklu yapımı Modern Family, mazisi büyük ilişkilerin ve evliliklerin istekleri köreltmesi durumuna selam duran gizli bir ipucuna da senaryosunda yer veriyor. Claire ve Phil Dunphy çifti, üç çocuklu evliliklerinde özel günlerde ve muhtelif zamanlarda büründükleri farklı karakterlerle ‘role play’ müessesesine -birkaç bölüm olsa da- başvuruyordu. Phil, Clive Bixby isimli bir iş insanına dönüşürken; Claire, Julianna isimli bir karaktere hayat veriyordu. Bir barda buluşarak tek gecelik bir aşka yelken açan ikili, gecenin sonunda yeniden gerçek kişilikleriyle evlerine dönüyordu. Rollerin dışında, erotik içerikleri birlikte tüketmek de fantezi dünyasını canlandıracak bir diğer seçenek olarak listemize ekleniyor. Diğer taraftan, seksin öngörülemez yapısını yitirmesi, sürprizlerden yoksunluğu ve eğlenceli bir halinin olmaması tarafları olaya dahil etmekten alıkoyuyor. Baskı altındaki tarafların, öncelikle yakınlık kurmak adına tensel yakınlıkla başlamaları ve devamında olayların kendiliğince gelişmesini de bir kenara not alıyoruz. Sekse şartlanmış bir anın baskısını ancak bu şekilde kırabilirdik. Şansımızı denemekten hiç vazgeçmiyoruz…
Yüksek libidoya ve düşük libidoya sahip partnerlerin karşılaşmasında birtakım sorunlar ortaya çıkabildiği malum. Yüksek olan taraf istekli tavrı yüzünden reddedilmiş, düşük libidoya sahip taraf ise kendini baskı altında hissediyor.
KENDİ İDEAL DENGESİNİ BULANLAR
Bugüne dek birliktelik yaşadığı partnerleriyle dengeli arzuları olmadığından yakınan genç bir kadın, libidosunu normal seviyelerde olarak tanımlasa da partnerlerinin arzularıyla bir denge kuramamış. Karşı tarafın istekli hali karşısında mental anlamda yorgunluk yaşadığını ve bazen çeşitli bahaneler uydurmak zorunda kaldığını söylüyor. Uzun süredir birliktelik yaşadığı kişiyle ise kendi ‘ideal’ dengelerini bulmuşlar. Libidonun romantizme ve ilişkiye olan etkisini ise şöyle açıklıyor: “Birine karşı yüksek arzu ve istek duymadığında onunla yakınlaşman ve ilişki kurman çok zor. Beni daha romantik hale getiren de daha arzulu hale getiren de partnerime duyduğum özel istek.” Psk. Seda Işık, her iki tarafın aynı seviyede olması bir problem yaratmayacağını görüşünde. “Çok yüksek olması ya da çok düşük olması birey bundan bunaltı ve rahatsızlık duymadığı sürece olağan karşılanır ve normal seviyenin bu olduğu düşünülür. Çünkü bu konuda kendine benzer partnere de sahiptir. Kendi benzerliğinden farklılaşmaya başlandığında -buna birçok faktör neden olabilir- dengeli bir şekilde var olan libido, çiftlerin birinde yükselmeye ya da düşmeye başladığında diğerinin enerjisi de aynı orantıda etkileniyor.” Anlayacağınız, uyumlu çiftler her alanda mutluluğun peşinde uyumla doludizgin bir şekilde koşuyor.
KIYMETLİ BİR DÖNEM
İlişkinin en ideal döneminin ilk zamanlarını atlattıktan sonra geldiğini savunan bir başka kadın ise karşılıklı istek, zevk ve hassas noktalarını öğrendikten sonra her şeyin yoluna girdiğini ifade ediyor. ‘Kıymetli’ olarak yorumladığı bu dönemde tarafların yaşam tarzından mizaha, cinsellikten ruh haline dek ortak bir dengeye oturduğunu belirtiyor. Başka şartlarda gelişmeyecek tüm hislerin, aradaki mükemmel dengeyle açığa çıktığını da ekliyor. Psk. Seda Işık; olgun, sağlıklı, mutlu ve huzurlu ilişkilerde alma-verme arasındaki dengeden bahsediyor: “İki taraf da hem kendi ihtiyaçlarını hem diğerinin ihtiyaçlarını karşılar. İlişkide verme eğiliminde olan kişinin özgüveni yüksektir, güvende hissettirir, sevgisiyle doyurur, cinsellikte de haz verir. İlişkide alma eğiliminde olan kişi ise diğerine sıkıntı, muhtaç ve kötü hissettirir. Cinsel ilişkide de sadece kendi duygusuna odaklanır. Güven vermez ve sevgi üretme yetisi oldukça düşüktür. İşte tam bu nedenlerden dolayı yani ilişkide denge olmadığında libido, istek ve arzuda da dengesizlikler yaşanır. Hem romantizm hem erotizm tehlikeye girmiş olur.” Demek ki neymiş? Yüksek libido ‘kesinlikle harika’, düşük libido ise ‘çok yazık’ değilmiş… Anlayacağınız, her ilişki kendi standartlarını kendi belirliyor. Günün sonunda ister kapıyı kilitleyin ister kapıdan girer girmez kendinizi arzuların hırçın ırmağına bırakın. Kulağınıza gelen tüm fısıltılar bir abartıdan ve bazı yanlışlar bütününden ibaret. “Herkesin hayatına kimse karışamaz” sözlerini duyduğumuz ünlü sokak röportajına göz kırparak kendi hislerimizin yolunda ilerliyoruz. Olağanüstü sıfatları yakıştırdığımız gösterişli kelimeleri elimizin tersiyle itiyor ve kendi mükemmel dengemizi kıymetli bir hazine gibi saklıyoruz. Yine de “Yüksek libido ve büyük arzuları çok da elimizin tersiyle itmeyelim” diyenler varsa saygı duyuyoruz. Umuyoruz alarmınızı kurmayı unutmazsınız…