Makyaj çantanızı tazeleyin!

Güneş kreminizi her sene yenileyin!
Birçoğumuz bir önceki yaz mevsiminden kalan güneş kremlerini kullanmakta bir sakınca görmeyiz. Amerikan Hastanesi Dermatoloji Kliniği’nden Dr. Ayfer Aydın, tarihi geçmiş güneş kremlerinin, ultraviyole ışınlarından koruma özelliğini kaybettiğini söylüyor: “Güneş koruyucu ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat etmek çok önemli. Bunun nedeni, ürünlerin içeriğindeki kimyasal maddelerin bir bozulma süresinin olmasıdır. Son kullanma tarihi geçtikten sonra krem, kişiyi güneşin ultraviyole ışınlarından koruyamaz. Bu yüzden kremler, her sene yenilenmelidir. Yani geçen yıl kullandığımız güneş koruyucumuzu bir sonraki seneye saklamak ve aynı ürünü kullanmak sağlıklı değildir.” Tarihi geçmiş ürünlerde bakteri gelişim riskinin yüksek olduğunu belirten Ayfer Aydın, ürünlerin içeriğindeki kimyasal maddelerin yapıları da bozulacağı için ciltte irritasyon, egzama ve enfeksiyon gelişiminin görülebileceğini belirtiyor. Dolayısıyla, nasıl ki bir gıda ürünü alırken son kullanma tarihine bakarak alıyorsak, kozmetik ürünü alırken ve kullanırken de aynı hassasiyeti göstermemiz cilt sağlığımız için önemli!

Likit fondötenleri serin yerde saklayın!
Likit fondötenler ve rujlar genellikle yağ bazlı oldukları için çabuk bozulur. Suna Tensi, bu ürünleri klasik sistemde, buzdolabında muhafaza etmenin en doğru yöntem olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Özellikle gün içerisinde kullanmayacağınız rujları, kalemleri, krem allıklarınızı çantanızda taşımaktansa, serin yerde muhafaza etmeniz daha doğru. Bu ürünler çok çabuk bakteri üretirler, buna çok dikkat etmelisiniz. Nemli ortamlar, ürünlerin çabuk bozulmasına neden olurlar. Bozulmuş likit ürünler de tehlikeli alerjik durumlar ortaya çıkarabilir.” Ayrıca göz altı kapatıcısı ve fondötenlerin pompalı şişelerde olanlarını tercih ederseniz, bakteri barındırmalarını en aza indirgemiş olursunuz.

Rujların bozulduğunu renginden anlayabilirsiniz
Ruj ve dudak parlatıcılarınızın üzerinde son kullanma tarihi yazmıyorsa, maksimum bir yıl ömürleri var gibi düşünebilirsiniz. Bu tip ürünler bozulduklarında renkleri koyulaşır, kıvamları daha katı hale gelir ve kokusu ağırlaşır. Kremsi yapıdaki bu ürünler bakteri oluşumuna açıktır. Bu yüzden makyaj çantalarımızın bir numaraları malzemesi olan rujları kullanırken dikkat etmeliyiz.


Far ve pudraların ömrü ne kadar?
Ünlü makyöz Suna Tensi, makyaj malzemelerinin ömürlerinin ve bakımının farklı farklı olduğunu söylüyor: “Toz ve sıkıştırılmış toz halindeki ürünler kolay kolay bozulmazlar. Sıkıştırılmış pudra, far, allık gibi ürünler kuru yapıda ürünlerdir. Farların ve allığın da temel maddesi pudradır. Yani bunlar renklendirilmiş, sedef ışıltı katılarak zenginleştirilmiş pudra altyapılı ürünlerdir. Yıllarca saklanıp kullanılabilirler. Fakat krem allıklar elbette ki sıkıştırılmış toz allıklar kadar uzun ömürlü olmazlar.”

Maskara fırçasına badem yağı sürün!
Maskaralar, en hassas kozmetik ürünlerinin başında geliyor. Maskara fırçaları çok hızlı kurur. Kullanmadan önce fırçayı bir iki defa ürünün içine doğru itip geri çekeriz, fırçaya daha fazla ürün gelecek gibi düşünürüz. Aslında bu kuruması için en önemli sebeptir. Ürünün içine hava pompalamış oluruz. Maskarayı kullandıktan sonra çok iyi kapatmamak da, ürünün kurumasında çok etkilidir. Kuruyan ürünü yumuşatmak için genellikle fırçanın ucuna badem yağı, hint yağı veya birkaç damla ılık su damlatılabilir. Ya da kullandığınız göz kreminden bir parça alınarak maskara yumuşatılabilir. Tüm bunların dışında ağzını iyice sıkıştırıp maskarayı sıcak suda bekletip kuruyan ürünün yumuşatılmasını sağlayabilirsiniz. Göz kalemlerinizi daha uzun süreli kullanmak için pratik yöntemlere başvurabilirsiniz. Kalemlerinizi buzdolabında bekleterek sertleşmesini sağlayın ve sonra açın. Böylelikle kolay açılıp fazla ziyan olmaz.

Kullandığınız makyaj malzemelerinin son kullanma tarihlerine ne kadar dikkat ediyorsunuz? Çoğumuz bu önemli ayrıntıyı gözden kaçırır, uzun süre aynı ürünleri kullanırız. Peki makyaj fırçalarınızı ne kadar sıklıkla temizliyor ya da yeniliyorsunuz? Bunu bir alışkanlık haline getirmemiz gerektiğini vurgulayan uzmanlar, aksi takdirde bu güzellik araçlarının cilt problemlerine yol açacağını belirtiyor. Yıllarca makyaj çantanızda yaşayan rujlarınızın da artık çöpe atılma vakti gelmiş olabilir. Makyaj dolabınızdaki ürünlerin sizi güzelleştirmek yerine problem yaratmalarına izin vermemek için dolabınızı sık sık kontrol etmenizde yarar var.

Makyaj fırçanızın ömrünü uzatın
Mac Event Team’den Hatice Özcan, makyaj fırçalarınızı her uygulamadan sonra temizlemenin çok yararlı olacağına dikkat çekiyor ve ekliyor: “Makyaj fırçanızı, bir ya da iki haftada bir kremli şampuan ve soğuk su ile yıkayabilirsiniz. Fırçayı yıkarken, suyun altında baş aşağıya tutun. Böylece fırça kıllarını bir arada tutan yapışkana zarar vermemiş ve fırçanızın kıl dökmesine neden olmamış olursunuz. Bunun yanı sıra fırçanızı her kullanımdan sonra Mac Brush Cleanser (fırça temizleyici) ile temizleyebilirsiniz. Bu su ve alkol bazlı ürün, fırçanızın kıllarını temizler, dezenfekte eder ve yumuşak kalmasını sağlar. Fırçanın kuruma süresini kısaltır. Brush Cleanser’ı bir kağıt mendil üzerine dökün ve fırçayı bu mendil üzerinde ileri geri hareket ettirerek üzerindeki üründen arındırın. Son olarak temiz bir yüzey üzerinde yatık olarak kurumaya bırakın. Fırçanızın temizliğine dikkat etmek, cilt sağlığınız açısından büyük önem taşımasının yanında, fırçanızın kullanım ömrünü fark edilir bir şekilde uzatır. Kirli bir fırçayla makyaj uygulaması, her şeyden önce hijyen açısından sakıncalıdır. Üzerinde barındırdığı bakteriler sebebiyle cildinizde akneler oluşabilir, değişik cilt rahatsızlıklarına neden olabilir. Bunun yanı sıra kirli bir fırça, kirli bir makyaj sonucu demektir. Kullandığınız renkler birbirine karışacak, makyajınızdan istediğiniz sonucu almanız mümkün olmayacaktır. Makyaj fırçaları düzenli olarak temizlenirse deforme oluncaya kadar kullanılabilir. Fakat şekli bozulduğunda ya da fırça kılları kırıldığında değiştirilmelidir."