Mehmet Aslantuğ, Yürek Çıkmazı dizisinden ayrılıyor
Usta oyuncu Mehmet Aslantuğ Yürek Çıkmazı dizisinden ayrılma kararı verdi. Diziye yeni katılan Aslantuğ neden ayrıldığını sosyal medya hesabından duyurdu.
Usta oyuncu Mehmet Aslantuğ Yürek Çıkmazı dizisinde İrem Helvacıoğlu'nun canlandırdığı Zeynep karakterinin babasına hayat veriyordu. Aslantuğ diziden ayrılma kararı aldı ve bu haberi sosyal medyadan duyurdu.
MEHMET ASLANTUĞ DİZİYE VEDA EDİYOR
Birsen Altuntaş’ın haberine göre, Mehmet Aslantuğ konuk oyuncu olarak katıldığı “Yürek Çıkmazı” dizisine veda etti. Usta aktör diziye 7. bölümde Zeynep’in (İrem Helvacıoğlu) gerçek babası olan “Ali Fuat” rolüyle katılmıştı.
Gold Film imzalı dizide 10 bölüm yer alan Aslantuğ’un son sahneleri haftaya yayınlanacak 17. bölümde yer alıyor. Ayça Bingöl, Alp Navruz, İrem Helvacıoğlu, Bihter Dinçel gibi başarılı oyuncuları buluşturan dizinin şu günlerde 18. bölümü çekiliyor. Dizide Kadayıfçı Yılmaz karakterinin üzerinden senaryoda yeni bir açılım yaşanacak.
OĞLUNA MEKTUP YAZARAK VEDAYI DUYURDU
Kararla ilgili Instagram hesabından bir paylaşım yapan Aslantuğ, açıklamasını oğlu Can'a yazdığı bir mektupta dile getirdi ve kendisinin de rol almış olduğu "İz Peşinde" dizisinin jeneriğini kullandı. Dizi, 35 yıl önce TRT'de yayınlanmaya başlamıştı.
Mehmet Aslantuğ'un oğlu Can'a yazdığı o mektup:
"KAPTANIN SEYİR DEFTERİ /
Can ASLANTUĞ’a
Evlat,
Üniversite bitiyor hayırlısıyla. Aktörlüğe heyecan büyüttüğüne göre, “SEYİR DEFTERİ” nin şahitliğinde birkaç cümle kurmak isterim. Bu gece olduğu gibi, bazı anları kayda düşmekte yarar var!
Jeneriğini paylaştığım dizinin ekranda yayına girmesinden bu yana tam 35 yıl geçmiş. Adı, “İz Peşinde”…
“Belene, Ağaların Düğünü, Kopuk Takımı, Vurguna İnmek, Karayar Köprüsü, Kapıları Açmak, Yalancı" gibi aynı çatı altında yaptığımız birçok projeden biri de buydu.
Türkiye’nin ilk uzun soluklu dizisidir ve negatif film (35 mm) olarak çekilmiştir. Meslek hayatımın çok özel yönetmenlerinden Hüseyin Karakaş’ı da saygı ve rahmetle yâd ediyorum.
35 yıl sonra bugün, hakikat ve doğrudan yana ses vermeye gayret ediyoruz diye; o kurumları kendine bağlayarak siyasi tavrının mülkü sananlar, yarın o koltuklarda başkaları oturduğunda da sesimizin aynı vicdanla yankılanacağını bilmelerine rağmen; gerçekten ilham alan, sual eden tavrımızdan rahatsız oldular. “Bizle çalışırken olmaz” diyen bir kibir saklıyorlar.
Yalancı”(1993) adlı çalışmadan 30 yıl sonra dahil olduğum Yürek Çıkmazı’na veda ettim bu akşam. İlk kez bu duygularla birlikte oynamanın deneyimini de heybeye koyarak ve elbette tereddüt bile etmeden✌️
Gerçeğe yoldaşlık ediyoruz diye; ürken, küsen, kızan birilerine teslim edilecek bir yürekle büyüyüp serpilmedik. Öyle de gideceğiz muhakkak. Görevimizi layıkıyla yapmaya, türkülerimizi hissederek söylemeye devam ederek...
Babanın yedeklediği bir umuda yolculuk ülkesi olmadı. Yedek pasaportu olmadı. Hiç hayalini de kurmadı.
Ah benim gönlü güzel oğlum,
Meslek hayatında bu türden beklentilerle sınava girdiğinde; bir an bile düşünme, doğruyu terketme, senin için iyi olan şey halkın için sorunluysa eğer, aklını asla ikiletme!
Çalışma hayatın başka ülkeleri dayatsa bile; derdin de, gönlün de ülkende olsun. Bu mühürlenmiş duyguyu yok sayarak terketme!
Umutsuzluk bir hastalık evlat. Hiçbir şey için çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz. Geleceğiniz; aydınlık, bereketli, onurlu ve kutlu olsun.