Ne kadar şanslıyım ki, bu sene içimi sımsıcak dolduran ikinci merhabam bu. İlki gözünü ilk açtığında mutluluk gözyaşları içinde birlikte upuzun bir hayat için oğluma söylediğim ‘merhaba’ idi. İkinci kez anne oluşuma ‘Ne oldu yahu, suyun içinde tatlı tatlı yaşıyordum, bu ne ses, bu ne ışık, sen kimsin?’ diyen gözlerle bakan Okan Ali’me dedim ‘merhaba’. Şimdi de sana, yine benim için yepyeni bir başlangıç sayılan yazarlık yolculuğumda ilk satırlarımla ‘merhaba’.
Umarım bu yolculuğum da uzun zaman devam eder ve sen de yazılarımı okumaktan keyif alırsın... Tam bir defter ve kalem aşığıyım ben. Bir sürü defterlerim ve kalemlerim var. Gittiğim her yerden özel yapım defterler ve değişik kalemler almayı hep çok sevdim. Ama çoğu zaman yazmaya kıyamadım, defterlerin hakkını verememekten ürktüm uzun zaman. Artık korkmuyorum. Tüm duygularımın ve biriktirdiklerimin güzelliğine inanıyorum. Kendi kendime çok yazılar yazmışlığım var.
İddialıyım diyemem elbet ama konuştuğum gibi yazdım hep defterlerime satırları. Okuduğum kitaplarda hoşuma giden bölümleri, şiirleri, hislerimi, heyecanlarımı, hesaplarımı, planlarımı ve hayallerimi... En büyük dileğim Elele sayesinde kesişen yollarımızın bizi çok güzel bir yolculuğa çıkarması. Ayda bir kez sana ulaşacağım bu köşemde; hayatın içinde gözümün, yüreğimin, aklımın hoşuna giden, beni güldüren, düşündüren, geliştiren her türlü detayı seninle paylaşmak istiyorum. Tabii ki benimle paylaşmak istediklerine de açığım çünkü bence bu yolculuk ikimizin yolculuğu... Eveeet girişimizi yaptık şimdi ‘eeee??’ dediğini duyar gibiyim. İnan bana ilk satırlarımla sana neler demeliyim diye çok düşündüm.
Dün berabermişiz gibi kaldığımız yerden devam mı etmeli yoksa ilk kez karşılaşmışçasına tanışmalı mıyız karar veremedim. Sonra bir fark ettim ki ilk yazım aralık ayına denk geldi. Bunu oldukça **manidar buldum (**Burada manidar iyi anlamda kullanıldı). O zaman giden yıla veda gelen yıla merhaba yazısı olsun dedim. Dopdolu bir yılı uğurluyoruz içinde bir sürü acı tatlı anısıyla, unutmak istediklerimiz ya da asla unutmayacaklarımızla 365 gün yine bitti.
Ve hayaller, niyetler, beklentiler, umutlar (hepsi aynı kelimenin türevleri gibi görünse de bambaşka duygular ve anlamlar içermekte bence) eşliğinde beklediğimiz hatta beklemeye zaman bile bırakmadan hızla yeni bir yıla ‘merhaba’ diyoruz.
Her yılın sonunda kendime bir **Z raporu yaparım (**Z raporu aslında gün sonu hesap dökümü ama ben onu yıl sonu hesap dökümü gibi hayal ediyorum.) Biten yılda bana iyi gelenler ve gidenler veya tam tersi iyi gelmeyenler ya da neler olmuş bitmiş hatırladığım kadarını düşünüp yeni yıla hayal, hedef, niyet, beklenti listemi yaparım. Bana bu listenin iyi geldiğini ve bu sebeple motive olduğumu söylemeliyim. Sana da tavsiye edebilirim bunu.
Tabii bu arada kısa bir reklam arası vermem gerekirse, bu listeni yazman ve sık sık okumak için elinin altında durması adına kendi ellerimle hazırladığım ve bu yıl üç yaşına giren Melimelek ajandamı tavsiye edebilirim.
Bu Z raporu sana çok iyi gelecek inan bana. 2018 yılına da ışık tutacak. Seninle minik bir Z raporu paylaşıyorum… Yeni yılın hepimize iyi gelmesini niyet ediyorum. Artık ilk buluşmamızın sonuna gelmek üzereyiz. Aslında daha yazacaklarım var ama ilk yazımı bu sene ajandamda paylaştığım ve paylaşmaktan da okumaktan da aşırı keyif aldığım Can Yücel’in ‘Sağlık Olsun’ şiiri ile son vermek istiyorum. Neden dersen, nedeni şiirin satırlarında saklı. Bu yüzden artık satırlarımın kalanını Can Yücel’e emanet ediyorum… Ocak ayında görüşmek dileğiyle. Son olarak, ey sevgili arkadaş hoş geldin hayatıma, satırlarımla hoş buldum hayatına...
Sağlık Olsun
Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama
Yarım saat erkene kurulsun saatin
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin
Pencereni aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin
Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin
Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart
Çek kızarmış ekmek kokusunu içine
Bak güzelim kahvaltının keyfine...
Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,
Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin
Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile
Sonra koş git işine, dünden, önceki günden
Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla
Ohhh şöyle bir hafifle
Bir güzel kahve ısmarla kendine, seni mutlu eden sesi duymak için alo de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa
Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bak
Çiçek görürsen kokla, köpek görürsen okşa, çocuk görürsen yanağından makas al
Sonra, şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok darda iken kimler seni ferahlattı, hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı? Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?
Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen ara
Hatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor
Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak...
Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun.. Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun.
Saklama tabakları, bardakları misafire
Sizden ala misafir mi var bu dünyada
Ailecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil
Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının
Gece evinde dostların olsun
Sohbet mezen, kahkahan içkin olsun
Arkadaşım, hayat bu daha ne olsun?Ama en önce ve illaki sağlık olsun!
2017 Z Raporum
• Oyunculuğa ara verdim, mesleğimi ne kadar sevdiğimi ve özlediğimi fark ettim.
• Hiç spor yapamadım.
• Hedeflediğim kitap sayısına ulaşamadım.
• Yeterince film ya da tiyatro oyunu izleyemedim.
• Bazı sağlık problemleri yaşadım ve tekrar anladım ki sağlıktan ötesi hikaye.
• Favori festivallerimi takip edemedim.
• Yapamadıklarım beni hiç üzmedi, çünkü hayatımın önemli bir dönüm noktasıydı bu sene, ikinci kez anne oldum.
• Çocuklarıma vakit ayırmak beni çok mutlu etti.
• İlk kez çocuk kitabı yazdım.
• Dostlarımla çok zaman geçirebildim, bu beni mutlu etti.
• Minimalizmi keşfettim, az da olsa hayatıma ve evime uyarladım. Eşyalarımı ve giysilerimi nispeten azaltmaya başladım.
• Birçok insana yardım edebildim. Faydalı olmak beni iyi hissettirdi.
• Youtube’da anneeetv kanalı kurdum. Hamileliğimde ve sonrasında başıma gelenleri kayıt altına alıp paylaştım. Bu iyi hissetmeme sebep oldu.
• Tekrar üniversiteye yazıldım, Açıköğretim Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisiyim artık.
• Melimelek ajandamı üçüncü senesinde yine hazırlayabildim. Bu beni istikrarlı olabildiğim için başarılı hissettirdi.
• Kocama sık sık ‘seni seviyorum’ dedim ve sımsıkı sarıldım, bu da her defasında içimi sıcacık yaptı.
• Veeee tabii ki Elele dergisinde yazı yazmaya başladım.
Evet bu rapora şöyle bir bakınca görüyorum ki, 2017 yılı bana çok iyi geldi.
Aralık Ayı Tavsiyelerim
Kitap
Işığın Yolu
Nilüfer Devecigil
Bu kitap gerçekten benim hayat döngülerimden biri oldu. Çocuklarıma ve eşime olan tavrımı ve sabrımı değiştirdi. Kendimle olan ilişkimi de düzeltti. Hemen Nilüfer’e ulaştım ve kitabı Seslenen Kitap aplikasyonuna gönüllü olarak okumak istediğimi söyledim, o da memnuniyetle kabul etti. Yakın zamanda okumaya başlayacağım. Oradan da alıp dinleyebilirsiniz. Belli mi olur, belki Nilüfer’le ocak ayına minik bir söyleşi yaparım bizim için…
Şarkı
Imany’den Slow Down şarkısını, nefes almayı unuttuğun her an açıp dinlemelisin.
Mekan
İstanbul’da iseniz Hayata Sarıl Lokantası’na gitmenizi önemle tavsiye ederim. Evsizlere iş ve yaşam imkanı sağlayan bu muhteşem lokantada gündüz ücretli yemek, akşamları ise evsizlere yemek imkanı sağlanıyor. Dilerseniz ‘askıda menü’ seçeneği ile sizler de ek bağış yapabiliyorsunuz. Ayrıca her ay ünlü bir şef de lokantaya konuk oluyor.