Meyveler yüksek miktarda lif ve su içerirler, kalori içerikleri ise düşüktür. Yüksek lif içerikleri sayesinde bağırsak hareketlerini ve doygunluk hissini artırırlar. Doygunluk hissinizin artması iştahınızı baskılayarak gıda alımınızı azaltır. Aynı zamanda atıştırma ihtiyacı hissettiğinizde çikolatalar, cipsler, krakerler yerine meyveleri tercih ettiğinizde de kalori alımınızı önemli ölçüde düşürürsünüz. Amerika Birleşik Devletleri’nde yapılan, 3 kohort çalışmasının analiz edildiği ve 133,468 yetişkinin 24 sene boyunca takip edildiği önemli bir çalışmada meyve tüketiminin daha fazla kilo kaybı ile ilişkili olduğu bulunmuştur. 2010 yılında yayınlanan, 77 obez veya fazla kilolu bireye diyet müdahalesinin uygulandığı başka bir çalışmada ise meyve tüketimini artıranların daha fazla kilo kaybı sağladığı bulunmuştur.
İlave şekerler sahip oldukları yüksek fruktoz içeriği nedeniyle obezite, diyabet, karaciğer ve kalp hastalıkları gibi problemlere neden olurlar ancak meyveler çok az miktarda fruktoz içerirler ve fruktozun olumsuz etki gösterebileceği miktarlara ulaşmak meyve tüketimi ile oldukça güçtür. Bununla birlikte, meyvelerin yüksek lif ve polifenol içeriği, glikoz ve sukrozun neden olduğu kan şekeri yükselmelerini azaltır.
Meyveler tam bir vitamin, mineral, antioksidan, lif deposudur ve sağlıklı beslenmenin ayrılmaz bir parçasıdır. Günlük vitamin ve mineral ihtiyacının büyük bir kısmını karşılar ve sahip olduğu antioksidan içeriğiyle vücudu oksidatif stresten koruyarak kanser, diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları gibi kronik hastalıkların gelişme riskini azaltır.
Meyve iyi bir lif kaynağı iken suları sıkıldığında lif içeriğini kaybeder ve aynı zamanda kalori değeri de artar. 1 adet küçük boy portakal yaklaşık 45 kkal iken 1 su bardağı portakal suyu yaklaşık 120 kkal’dir. Bu nedenle meyve suyu yerine meyve tercih etmek veya tüketim sıklığına ve miktarına dikkat ederek meyvenin lifini de korumayı sağlayan katı meyve sıkacağı kullanmak doğru bir tercih olacaktır.