Mimiklerinizi değil, kırışıklıklarınızı yok edin
Mikrobotoks yöntemiyle, mimiklerinizi kaybetmeden kırışıklıklardan kurtulun...
Estetik Plastik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Akın Yücel, botoksun seyreltilmiş dozlarda, deri içerisine daha yaygın bir şekilde enjekte edilerek uygulanan mikrobotoks yöntemiyle sadece göz çevresi ve alında değil, yanaklarda, çene kenarlarında, boyunda ve dekolte bölgesinde çok etkili sonuçlar alındığını belirtti.
Dernekten yapılan açıklamaya göre; dünyada en çok uygulanan estetik işlem olma özelliğini koruyan botoks enjeksiyonlarının uygulama ve kullanım alanları her geçen yıl daha da artıyor. Botoksun seyreltilmiş dozlarda deri içerisine daha yaygın bir şekilde enjekte edilerek uygulandığı yeni hali ise mikrobotoks oldu.
Bu yöntemle ilgili bilgi veren Akın Yücel, botoksun etkin maddesinin, botilismus toksin-A adı verilen bir bakteri toksininin saflaştırılmış hali olduğunu, adale hücreleri üzerinde etkisini gösteren bu maddenin sinir bağlantılarını bloke ederek kası bir süreliğine felç ettiğini belirterek, "Bu özelliğiyle botoks önceleri şaşılık tedavisinde, yutma bozukluklarında ve makat
çatlaklarının tedavisinde kullanıldı. Yüzdeki mimik çizgilerini önlediği fark edilip kozmetik amaçlı kullanılmaya başlandıktan sonra ise dünyada en yaygın kullanılan ilaçlardan biri oldu. Sadece adaleleri değil, deride yer alan ter bezlerini de etkilediğinin anlaşılması sonrasında koltuk altı ve el-ayak terlemelerini azaltmak için kullanıldı. Migren tedavisi için iyi bir çözüm oldu" dedi.
Mikrobotoks uygulamalarında botoksu daha seyreltilmiş dozlarda adaleye değil, cilde enjekte ettiklerini anlatan Yücel, bunun da mimik hareketlerini tam olarak ortadan kaldırmadan ciltteki ince kırışıklıkların giderilmesini sağladığını kaydetti. Uygulamayla hastanın mimiklerini kaybetmeden kırışıklıklarından kurtulmuş olduğunu ifade eden Yücel, mikrobotoks ile sadece göz çevresi ve alında değil, yanaklarda, çene kenarlarında, boyunda ve dekolte bölgesinde çok etkili sonuçlar alındığını vurguladı.
Yücel, mikrobotoksta, adalenin ciltle bağlantısı olan yüzeysel kısmının çalışmasının önlendiğini belirterek, "Buna, ter ve yağ bezlerindeki küçülmeden kaynaklanan cilt sıkılaşmasının etkisi de ekleniyor ve sonuçta yüz genel olarak toparlıyor. Çene kenarlarındaki yığılmalar azalıyor. Cilt daha az yağlı, daha sıkı bir görünüm kazanıyor, kırışıklıklar azalıyor. Yağ bezleri
küçüldüğü için sivilce ve siyah nokta gelişimi azalıyor. Ciltteki gözenekler küçülüyor ve tüm yüz ve boyun cildinde genel bir toparlanma ve sıkılaşma oluyor" diye konuştu.
Mikrobotoks uygulamalarının klasik botoksa ek olarak ya da tek başına yapılabildiğini dile getiren Yücel, bu yeni uygulamanın kabarık yara izleri ve keloidlerin tedavisinde de kullanıldığını söyledi. Yaranın kasılmasına sebep olan hücrelerin çalışmasını önleyerek yara izlerindeki kabarıklığı ve gerginliği azaltan uygulamanın özellikle kortizon ve lazer tedavisiyle birlikte kullandığında başarılı sonuçlar verdiğini belirten Yücel, mikrobotoksun deneyimli ve yetkili hekimlerce yapılması gerektiğini kaydetti.