Mr. Atan

İki kelime; Güneşin Kızları. Tek kelimeyle ise, yakışıklı! Cazibenin ‘genç, etkileyici, karizmatik’ göstergesi. Evet bildiniz; o tam da Berk Atan işte.

Röportaj: Filiz Şeref
Fotoğraf: Serhat Hayri

Siz şimdi onun çok yakışıklı olduğunu düşünüyorsunuz değil mi? Bence de! Kesinlikle haklısınız. Ancak onu tanıdığınızda yakışıklı kelimesi inanın çok klişe geliyor. Çünkü bazı insanlar güzel ya da yakışıklı kelimesiyle tarif edilemeyecek kadar farklı bir boyuttadır. İşte bu yüzdendir onu da farklı bir boyuttan olan Mr. Grey gibi görmek istememiz... O da genç, yakışıklı, karizmatik bir iş adamı rolünün hakkını fazlasıyla verdi. Bu arada biz de onu gerçekten tanımaya ve anlamaya çalıştık. Üç sene önce bir yarışmayla yolu açılan, erkek güzeli seçilen, son üç ayda ise hayatımızın bir parçası haline gelerek yükselişe geçen bu adamın bugün durduğu noktayı sadece şans ile açıklamıyor olmasının elbette haklı nedenleri var. Tatlı tatlı konuşurken, kendini ifade etmeye çalışırken, büyük büyük cümleler kurmamasının büyük virajları olmayan bir hayatı olmasından kaynaklandığını seziyorsunuz. Zaten kendisi de sık sık şöyle diyor; “Henüz sadece 25 yaşındayım.” İzmir’in güzel ruhundan bol miktarda iz taşıyan, tek çocuk olmanın tüm imkanlarını değerlendiren, hem annesinin hem de babasının genlerini eşit miktarda taşıdığını söyleyen, futbolcu babasının izinden gitmek hayaliyle büyüyen bu yakışıklı hakkında daha derin bilgi sahibi olmak için lütfen okuyunuz. İşte 15 kelimeyle Bay Atan!

1. ÇOCUKLUK 
Çok güzel bir çocukluk geçirdim. İzmir zaten büyümek için oldukça keyifli bir şehir. Sokakta oynayarak büyüyen son kuşak da biziz herhalde. Bu şu anda bir lüks olarak görünüyor gözüme. Aile apartmanında cümbür cemaat kuzenlerle büyümek benim için çok keyifliydi. 
2. FUTBOL 
Çocukken hep futbolcu olmanın hayallerini kuruyordum. Babam da eski futbolcu Metin Atan. Benim de kaleci olmak gibi bir hayalim vardı. Ama büyüdükçe bu isteğimden vazgeçmeye başladım. 
3. BEST MODEL 
Hobi olarak modelliğe başladım. 2011 yılında ‘Best Model’ yarışmasında ‘Gelecek Vaat Eden’ ödülünü kazandım. Ertesi yıl tekrar şansımı deneyerek yarışmaya katıldım ve birinci oldum. 
4. GÜNEŞİN KIZLARI 
Okuma provasından itibaren herkes herkesle çok samimiydi. En çok kiminle kan uyuşması yaşadınız derseniz ise, şu an Emre Kınay’la çok güzel bir arkadaşlığım olduğunu söyleyebilirim. Kendisi sonuçta 25 senedir bu işin içinde ve ben ondan hep bir şeyler almaya, bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum. Ağabey-kardeşlik ilişkisinin yanı sıra arkadaşlık ilişkimiz de var. O yüzden çok mutluyum bu durumdan. 
5. ELEŞTİRİ 
Objektif bir insanım, dışarıya karşı da o şekildeyim, kendime karşı da. Çünkü insan kendi hatalarını ve kusurlarını bilirse, onları bilip örtmesi daha kolay olur. Ama kusurların varsa, biliyorsan ve bunları görmezden geliyorsan, yanlış yapıyorsun. O yüzden kendimle alakalı da bazı kusurlar olduğu zaman bunları görebiliyorum ve kendi kendime eleştirebiliyorum. 
6. EĞLENCELİ 
Zor bir insan değilim. Zorluk çıkarmayı sevmem. Pozitif olmayı tercih ediyorum. Ve kendimi eğlenceli buluyorum. 
7. ÜÇ AYDA 
Üç ay içinde bu kadar popüler oldum. Bu üç ay bana neler mi öğretti? Tabii hayatıma birçok şey kattı. Sonuçta bir işe başlıyorsunuz ve nasıl olacağını bilmiyorsunuz. Evet, işi beğeniyorsunuz, seviyorsunuz, ilk okuduğunuzda hoşunuza gidiyor, içinize siniyor. Kadro çok güzel, arkadaşlıklar çok güzel fakat bunun akabinde de bazı terslikler olup, negatiflikler olabiliyor. Ama çok şükür bizim böyle olmadı. Çok güzel arkadaşlıklar kattı hayatıma. Çok da güzel bir yönetmenle çalışıyorum; Sadullah Hoca. Müthiş bir insan. Hem abi hem hoca gibi, inanılmaz faydası ve desteği oldu bana. 
8. HAYALLER
Tabii ki planlarım, programlarım ve hayallerim var ama hayaller kuruyorsunuz, planlar programlar yapıyorsunuz ve sonunda hayat sizi farklı bir yöne savurabiliyor. Şu an bu meslekte kendimi her gün geliştirebildiğim kadar geliştirmeyi istiyorum. Yapabildiğimin üzerine hep koya koya gitmek istiyorum, yani üç sene sonra da 13 sene sonra da bu işi yaparken ‘ben oldum’ deyip öğrenmeyi kesmeyi düşünmüyorum. 15 sene sonra da öğrenmek istiyorum. Kendimi geliştirebilmek ve gidebildiğim kadar ileri gitmek, sağlıklı adımlar atabilmek niyetim. 
9. BESLEYİCİ
Sevgi en büyük besin kaynağım. Karşılıklı sevgi, saygı, samimiyet, hoşgörü gibi şeyler, beni besliyor hayatta. Diğer geri kalan hiçbir şey önemli değil. Asıl maneviyat burada. 
10. AKSİYON 
Hayatta olduğu gibi film olarak da aksiyon severim. Ve belli başlı gerçekten fanı olduğum oyuncular var. Biri Michael Douglas, diğeri Tom Cruise. İkisi de inanılmaz adamlar. İkisinin de her filmini izlemişimdir. Genelde sinemaya gittiğimde beş seçenek varsa, o beş seçenek içinde aksiyon olanı, bilim kurgu olanı, sürükleyici olanı seçerim. 
11. AŞK 
Sade mi, süslü mü? Uzun mu kısa mı? Hiç o tarz durumlarım, seçimlerim yok. Hayat karşınıza ne çıkarır, ne getirir bilemezsiniz. Sonuçta bu bir duygu yoğunluğu ve duygularınızı belli bir yere kadar yönetebilirsiniz. Bir yerden sonra duygular sizi alıp götürür. Aşk tabii ki bir mutluluk nedeni, doğru aşk insanın hayatını güzelleştirir. Ama hayatımda aşk olmadan da yaşarım. Aşk öyle bir şeydir ki, beş sene ararsınız bulamazsınız, beş gün aramazsınız karşınıza çıkar. Planı ve programı yoktur aşkın. Tamamen hayatın size getirdiği bir hediye. Peki büyük bir aşk hikayesi yaşadım mı? Hayır. Yani 25 yaşındayım, öyle çok büyük bir aşk hikayem yok henüz. 
12. İSTİKRAR 
İlişkilerimde istikrarlı olup olmadığım tamamen gidişata bağlıdır, bana bağlı olduğunu düşünmüyorum. Karşındaki insana göre değişiyor bu. Tek taraflı bitmiyor iş sonuçta. O ikilinin arasındaki diyaloğa, elektriğe göre ilişki boyut değiştiriyor.
13. SOĞUMA NEDENİ 
Sadece bir kızdan değil, arkadaşımdan da beni soğutan şey yalan. Hayatta en sevmediğim şey. O yüzden hep ilişkilerde, samimiyet, dürüstlük, sevgi; gerçek sevgi ararım. Bu saygı kalmadığı zaman, ilişkilerim bozulabilir. Gerçekten dürüstlüğe önem veren biriyim. 
14. ÜNLÜLER DÜNYASI 
Hiç aslında karşıdan durup düşünmemiştim daha önce; ünlülerin dünyası nasıldır diye... Hal böyle olunca, ünlü olduktan sonraki fark nedir diye ayrım yapamıyorum açıkçası. Ama şu an bulunduğum sektörde olmaktan ve bu ortamda bulunmaktan çok mutluyum, çok huzurluyum. 
15. SPOR 
Basketbol oynamayı seviyorum. Masa tenisi oynuyorum. Gym’e gidiyorum, fitness yapıyorum. Spor salonunda zaman geçirmeyi seviyorum. Çünkü spor besliyor beni ve güvenimi, enerjimi yerine getiriyor. Spor yapamadığım dönemlerde hep ‘of spor yapmalıyım’ diye aklımın bir kısmı orada oluyor.

Berk Atan kimdir? yazılı makalemize de bakabilirsiniz

Pınar Altuğ ve Yağmur Atacan'ın kızları Su 15 yaşına girdi! Eşi ve kızlarıyla Mauritius'a giden Sinem Kobal'dan yeni kareler İşte Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin Osman'ı Emir Berke Zincidi 90'lı yılların yakışıklısıydı... İşte Kaan Girgin'in son hali... 'Kızılcık Şerbeti'nden yeni 2. fragman: Daha önce tanışmış mıydık Demet Şener: Sevgilime gönülden bağlıyım, evlilik şart değil