Oh! Sonunda bebeğinizi kucağınıza aldınız!

Sonunda anne oldunuz ve tabii ki dünyanın en mutlu kadınlarından birisiniz fakat ilk günler yaşadığınız umutsuzluk ve hayal kırıklığı da çok normal bir durum. Doğumdan sonraki ilk altı hafta lohusalık dönemi olarak tanımlanıyor ve bu dönem annelerin neredeyse yüzde 70’i için oldukça zor geçiyor. Bu durum, postpartum blues ya da lohusalık hüznü denilen aslında gelişimsel bir süreç. Doğumdan sonra meydana gelen ani hormonal değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan yoğun stres, bebeğin eve gelmesiyle kendini gösteriyor ve bu süreci daha zor hale getiriyor. Bununla beraber, halk arasında yaygın olan inançlar da anneler üstünde bir baskı oluşturuyor. Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, “Emzirme döneminde uyku uyunamayacağı ile ilgili yanlış söylemler, hamilelik döneminde annede kaygılar oluşturuyor. Hamilelik döneminde başlayan uyku alışkanlıklarının değişmesi, kaygıların, korkuların, heyecanların artması doğum sonrası uyku problemlerinin ortaya çıkmasında büyük rol oynuyor” diyor.

Endişeleri kovun!
Bazı bebekler geceleri, bazı bebeklerse gündüzleri daha az uyuyor. Geceleri az uyuyan bebekler genellikle emzirilirken uyuyakalıyor. Anneler ise, bebeklerinin boğulacağı endişesiyle kaygılanıyor. Hamilelik döneminde çok sık söylenen, emzirirken boğulan bebekler, kusmuğuyla boğulan bebek örnekleri anne adayının korkulu rüyası haline geliyor. Bu endişelere maruz kalan anne, uyumama konusunda yeni davranış biçimleri geliştiriyor. Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, “Uyumamalıyım, uyursam bebeğime bir şey olur gibi endişeler yaşayan anneler, bir çeşit uyku bozukluğu yaşıyorlar. Fizyolojik ihtiyaçlarını tamamlayamayan annede, melankolik bir duygu durumu gözleniyor ve buna bağlı ağrı, yorgunluk, emzirmede zorluk gibi sorunlar ortaya çıkıyor” diyor.

Yardım şart!
Bebeğe bir şey olması endişesi yaşayan anneler, emzirme anında uyuyakalmaktan büyük korku duyuyor. Buna engel olmak için, baba ya da aileden biri dönüşümlü olarak geceleri anneye yardımcı olabilir. Anne ise ilk üç ay, fırsat bulduğu her an uyumalı. Bebeklerin belli bir uyuma düzeni olmadığı için, gece boyu uykusu bölünen anne, mutlaka gün içinde de uyumalı. Anneler hayatlarına, imkanlar dahilinde çeşitlilik katmalı. Bu, evde yapılan yarım saatlik fiziksel egzersiz bile olsa zihinsel performansa katkı sağlayabiliyor. Gündüz veya gece en az bir öğünün, mümkünse sağılmış anne sütünün ya da hazır ek besinin bir başkası tarafından biberonla verilmesi de anneye hem zamansal hem de zihinsel destek olabiliyor. Tüm bunlara rağmen, annenin uyku sorunları doğumdan 2-8 hafta sonra hala devam ediyorsa ve bununla birlikte, annenin hayattan zevk alamadığı gözlemleniyorsa, bu durum postpartum depresyon denilen, yani doğum sonrası depresyonu olarak bilinen tabloyu işaret ediyor olabilir. Böyle bir durumda, mutlaka bir uzman yardımı ve desteği alınmalı.

Çekinmeyin
Yeni anne olmuş kadınlar genelde her işi kendileri yapmak ister. Oysa aile bireyleri de ona yardım etmek için hazır bekler. Kayınvalideniz, anneniz ya da kız kardeşiniz size yardım etmek istiyorsa, etsin!

Üzülmeyin
Bebekler doğal bir alarm gibidir ve bir şey istedikleri zaman annelerini çağırmak için ağlamaya başlarlar. Bebeğiniz ağladığında siz uyuyor ve onun sesini duymakta geç kaldığınız için üzülüyorsanız bundan vazgeçin. Çünkü bebeğiniz büyük bir ihtimalle sadece birkaç dakika önce ağlamaya başlamıştır. Aksi takdirde sesini duyardınız. Bundan emin olmak istiyorsanız yanınıza bir telsiz alın ve ağladığında onu kolayca duyun.

Uzman görüşü alın
Bebeklerin gece ağlamaları genelde sekizinci aydan itibaren geçiyor. Fakat bu durum uzun sürdüyse ve bebeğiniz her gece ağlıyorsa bir uzmandan yardım alıp, sorunu olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Çünkü bazen bebeklerdeki mide ya da gaz sorunları bebeklerin kaliteli uyumalarına engel olabiliyor.

Anne ve bebek uyku düzeni
Yeni bebeği olan annelerin neredeyse hepsinin derdi olan uykusuzluk, bebeği geceleri emzirme alışkanlığı bitene kadar devam ediyor. Fakat uykusuzluk tehlikeli durumlara da yol açabiliyor. Yorgun olmak dikkat eksikliğine neden olabiliyor. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre yeni doğum yapmış kadınların yüzde 50’den fazlası direksiyona uykusuz otururken yüzde 14’ü de araba kullanırken uyukluyor. Bu da trafik kazalarının artmasına neden oluyor. Lancet ve the American Medical Association dergilerinin yaptığı araştırmaya göre ise uykusuzluk açlık isteğini artırıyor ve metabolizmayı yavaşlatıyor. Bu da kilo alımına neden oluyor. Ayrıca; uykusuzluk aynı zamanda stres ve öfkeye neden olduğu için ikili ilişkide sorunlara neden olurken, annenin bebeğine karşı da tahammülsüz olmasına sebep oluyor.İyi bir uyku çekmenin yolları

Uyku ihtiyacı
İlk olarak uykuya ihtiyacınız olduğunu bilmeli ve bunu daha bebek eve gelmeden yapmalısınız. Hamile kaldığınızda eşinize uyku ile ilgili sorunlar yaşayabileceğinizi ve bu konuda size destek olması gerektiğini anlatmalısınız. Eğer eşiniz de bu konuda size yardımcı olamayacak gibiyse, imkanlarınız elveriyorsa size yardımcı olacak bir bakıcı tutmalı ya da aile bireylerinden yardım almalısınız.

Destek alın
Yeni anne olmuş bir kadın olarak her konuda doktorunuzu ya da bebek hemşirenizi aramaya çekinmeyin. Çünkü bilmediğiniz konular hakkında onlardan destek almanız gerekebilir.

‘Hayır’ diyebilin!
İkinci çocuğunuzu doğurduysanız, ilk çocuğunuzla daha fazla vakit geçirmeniz gerektiğini düşündüğünüz için okul gezisine onunla gitmeyi kabul etmek zorunda hissetmeyin. Evdeyken tabii ki onunla ilgilenin fakat bebeğinizle de ilgilenmeniz gerektiğini unutmayın.

Uyuyun!
Bebeğiniz uyuduğunda bulaşıkları yıkamak, evi toplamak ya da ütü yapmak gibi işlerle uğraşmak yerine uyuyun. Ev işleri bekleyebilir fakat bebeğiniz beklemez. Bu fırsatı iyi değerlendirmeli ve gündüz uykusu sırasında siz de uyumalısınız.