Avrupa erken bahar döneminde soğuk oluyor, bunu bir kez daha iliklerime kadar hissettim. Şehir soğuğa inat güzeldi yine de… Bu şehir, kafede oturup, şehrin koşturmasını izlediğiniz zaman güzel. Soğuğa inat yeşil, çiçeklerle dolu bir Paris gezisi için bir liste de benden geliyor. Havalar ısındığında yine buluşmak dileğiyle…
• Paris’te olduğunuzu hissetmek için Saint Germain bölgesinde yer alan Cafe de Fleur’e uğramadan geçmeyin. Tarihi binaya saksılarla öyle güzel bitkilendirme yapmışlar ki, dikey bahçe hissi veriyor. Elbette yemekler ve içecekler de bir harika.
• Her turist gibi Eyfel Kulesi’ne gitmeniz gerekiyor. Ama en güzel fotoğrafı Trocadero Meydanı’ndan çekeceğinizi unutmayın. Özellikle gece görüntüsü bir harika, her saat başında ekstra ışıklandırma yapılıyor.
• Eyfel’e kadar gitmişken çevresinde yer alan Mars Bahçeleri ve Patrick Blanc imzasını taşıyan, canlı tablo gibi gözleri kamaştıran dikey bahçesini de gezi listenize ekleyin.
• Şehrin merkezinde yer alan Lüksemburg Bahçesi kuru dallarla kaplı ağaçlarla çevrili olmasına rağmen güzel. Bir selfie de burada çekilir.
• Notre Dame Kilisesi’ne giderken nehir kenarında yer alan çiçek pazarında birbirinden farklı çiçekler keşfedip, satın alabilirsiniz.
• Kısa bir mola için ise Notre Dame Kilisesi’nin karşısında yer alan Cafe Panis’de tatlı menüsünü mutlaka denemelisiniz. Bu şehir neden romantik hissedeceksiniz.
• Saint Germain Bölgesi’nde yer alan ‘Au nom de la rose’ adındaki güle dair her şeyin olduğu dükkanda duyduğunuz koku karşısında bu çiçeğe yeniden aşık olacaksınız…