Rebound Girl müsünüz?
Uzun bir ilişkiden çıkan erkekler, biz kadınlar gibi evde yas tutmuyor ya da saatlerce arkadaşları ile telefonda yeni taktikler geliştirmiyor. Peki onlar ne yapıyor? Hemen ciddiye almadıkları, geleceği düşünmeyecekleri yeni bir ilişkinin peşine düşüyorlar. Yani ‘rebound’ bir kız arkadaş arıyorlar...
Bilinçli ‘rebound gIrl’ olmak…
Kendisini biraz dinlendirmek isteyen erkek başladığı yeni ilişkide ilk başlarda oldukça mutlu ve huzurluyken zaman geçtikçe partnerinin taleplerine abartılı tepkiler gösterebiliyor. Tabii ki bu durumda göz önünde bulundurulması gereken nokta tarafların içinde bulundukları durumdan ne kadar haberdar olduğu. Eğer yeni gelen partner, yas tutan partnerin durumunu bilip ilişkiye giriyorsa gelecek risklerin de sorumluluğunu almak durumunda. Her ilişkinin kendi içinde bir dinamiği var, ancak her ilişkide sorumluluk iki tarafa da ait. Tabii ki içinde bulunduğu durumun farkında olan ve sevgilisini elinde tutmak isteyen bilinçli ‘rebound girl’seniz, sizin de yapmamanız gereken hatalar var. İlk başta; “Sen onu hala unutamadın, yoksa onu mu düşünüyorsun?” veya “Beni hiç sevmiyorsun aslında, ona da bunu yaptın mı?” gibi suçlamalardan kaçınmak gerekiyor.
Yas acısı geçtikçe, ilgisi de azalıyor
Uzun ve sorunlu bir ilişkiden çıkan kişi yeni ilişkisini hayran olduğu, hep aradığı ideal kişi gibi görebiliyor. Zamanla yas acısı azaldıkça bu görüş değişebiliyor. Ayrıca ilişkide yaşanan bu dalgalanmalar sonucunda taraflar birbirlerini çok daha kolay kırıp, üzebiliyor.
Alkole sarılmak gibi yeni bir partnere sarılmak
Uzman Klinik Psikolog Nuray Sarp; duygusal yoksunluk hissettiğinde kişinin ‘alkol’ benzeri yatıştırıcılara sarılmak gibi yeni bir partnere sarılabildiğinin altını çiziyor. Kişi, başladığı yeni ilişkisi ile sakinleşmeyi ve şefkat ihtiyacını karşılıyor. Ama unutulmaması gereken bu işin bir de ‘ayılma’ zamanı olduğu. Yaşanması gereken yas kapıda ve bitmemiş iş olarak duruyor, eninde sonunda beyin, geride yaşadıklarını ona hatırlatıyor ve işi tamamlamasını istiyor.
Yazı: Ece Baban
Onunla harika bir ilişkiye başladınız. Başlangıçta birlikte yürümekten, gülmekten hatta sadece yan yana durmaktan bile keyif alıyordunuz. Ama kısa bir süre sonra partnerinizin ilişkinizin ilk zamanlarında gösterdiği ilgi ve alakanın azalmaya başladığını, o eski neşeli halinizden eser kalmadığını fark ettiniz. Sesindeki heyecan ve mutluluğun yerini bezginlik aldı. Peki aranıza giren bu kasvet nereden çıktı? Daha ilk buluşmanızda neredeyse size aşkını ilan eden beyaz atlı prens ne oldu da kendi kendine birden kurbağaya dönüştü? Kulağa biraz can sıkıcı gelebilir ama partneriniz uzun bir ilişki sonrası, ayrılık acısını atlatmadan sizinle ilişkiye başladıysa ve ilişkiniz irtifa kaybetmeye başladıysa, muhtemelen ilk görüşte aşık olduğu kız değil de ‘rebound girl’ oldunuz demektir.
Nedir bu rebound girl?
Rebound girl kavramını, uzun bir ilişki sonrası taraflardan birinin diğerini terk etmesi sonucunda, ayrılık acısını en az hasarla atlatmak isteyen erkeğin ‘sevgili olarak seçtiği kız’ olarak tanımlayabiliriz. Yani eski bağımlılıklar, eski alışkanlıklar sonrası boşluğa düşen erkeklerin bu durumdan kurtulmak için hemen başka bir ilişkiye balıklama atlama durumunu bu şekilde açıklayabiliriz. Sonuç olarak siz hayatınızın aşkını bulduğunuzu zannederken o kendini tamir edecek bir limanda dinleniyor olabilir. Bu durum rebound girl olarak görülen tarafta özgüven zedelenmesine neden olabilir. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Nuray Sarp, uzun birliktelikler sonrasında kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumu şu şekilde açıklıyor; “Yakın ilişkilerimizde ebeveynlerimizle kurduğumuz bağa benzer bir birliktelik kuruyoruz. Bu birliktelik zaman geçtikçe yaşanan duygusal deneyimlerle birlikte büyüyüp, güçlenen bir bağa dönüşüyor. İyi kötü bütün aktarımlarımız, çatışmalarımız nesnesini buluyor ve partnere aktarılıyor. Ayrılık sonrasıysa, artık bu bağların kopması ve tekrar kurulmaya hazır hale gelmesi için bir dönem geçiriyoruz. Bu dönem yas dönemi olarak adlandırılıyor. Ayrılık veya ölüm, değer verdiğimiz birisinin kaybı yas yaşamamıza sebep oluyor. Ayrılık kararını kim verirse versin mutlaka bir gözden geçirme süreci oluyor. Beynimiz, yaşadığımız bir duygusal deneyimde mutlaka geçmişi ve bugünü sorguluyor. Bu sorgulama bizim insan olmamızla ilgili. Tekrar her şeyi düzenlemeye ve duygusal yükü azaltmaya ihtiyacımız var.” Bu acıyı atlatabilmek ya da yok saymak için kendimize yeni bazı alternatifler uydurmaya çalışıyoruz. Yeni hobiler, farklı ülkeler, ev değişiklikleri ya da bir öncekini sıradanlaştıracak ve hala sevip sevilebileceğimizi kendimize kanıtlayacak yeni insanlar yeni ilişkiler! Ancak yeni kurulan ilişkiler yeni bir eve taşınmak ya da yeni bir hobi bulmak kadar kolay olmuyor. Ve karşınızdaki eğer içinde bulunduğu durumun farkında değilse kalp kırıklıkları, gözyaşları ile ilişkiniz son bulabiliyor.
Hata 1
“Sen onu hala unutamadın”
Yas sürecinin hemen bitmediğini ve bir insanı ‘unutamamakla’ suçlamanın en büyük yanlışlardan biri olduğunu aklınızdan çıkartmayın. Çünkü yas, kişinin kendi tamamlaması gereken bir süreç ve dışarıdan baskıyla tamamlanamıyor. Bu tür tepkiler ilişkinizi yıpratmanın ötesine geçemez.
Hata 2
“Onu unutmanı, benimle olmanı istiyorum”
Bu gibi temelinde aşk, yükleminde istek barındıran cümleleri söylemek yerine, ilişkinin içinde oluşmasını beklemek daha doğru. Bu söylemlerde bulunmanız aslında kendinizi yetersiz hissettiğiniz anlamına geliyor.
Hata 3
“Yoksa onu mu düşünüyorsun? Beni hiç sevmiyorsun aslında, ona da bunu yaptın mı?”
Yapabileceğiniz en büyük hataların başında eski ile şimdiyi kıyaslamak geliyor. Sevilmeyeceğinize dair kaygılarınız, ilişkide eski sevgiliden daha çok aranıza giriyor aslında. Ve bu şekilde eski anıların yeniden canlanmasına neden oluyorsunuz.
5. Sizinle daha çok fiziksel yakınlık kurmak derdindeyse…
İşte tam bu noktada ıslak banyo terliği ile kovalayabilirsiniz. Eski ilişkisinin izlerini, sizinle romantik bir an paylaşmadan sadece fiziksel yakınlık kurarak silmeye çalışıyorsa, konuşurken sürekli temas halindeyse, ortak zamanlarınızı daha çok evde geçirmeye çalışıyorsa, gitme vaktidir. Çünkü ezkaza onun bu yavru kedi numaralarına aldanıp yakınlaşırsanız kalbiniz onun umursamaz ve yabancılaşan tavırları ile daha da çok kırılabilir. Çünkü siz aşkı bulduğunuzu düşünürken, o sadece kendi yaralarını sarmak için bir yara bandı arıyor olabilir. Yolundan çekilin, o aramaya devam etsin.
6. Hala birinci tekil kişide kaldıysa…
Bu tip ilişkilerde partneriniz sizinle bir çift olduğuna kendini ikna etmeye çalışır. Ancak konuşmaları, kurduğu cümlelerle kendini ele verir. Örneğin ‘ikimiz, biz’ gibi kelimeler yerine o hala birinci tekil şahıs olarak hayatına devam eder. İş bağlanma ve ilişkinin esasları konusuna geldiğindeyse keyifsiz tepkiler vermeye başlar. İlişkinin başındaki sevgi böceği, coşkulu aşk adamı yerine yorgun, keyifsiz ve isteksiz bir konu mankeni ile karşılaşmanız an meselesidir artık. Çünkü ‘siz’e dair planlar aklının ucunda bile yoktur. Bu da ilişkinizin asla ‘ciddi’ bir ilişki olmayacağını gösterir.
7. İlişkinin yükü sadece sizin omuzlarınızdaysa…
İlişkinizin devam etmesi için genellikle o hiçbir çaba sarf etmiyorsa, ‘organizatör’ kimliğiniz, sevgili kimliğinizin önüne geçmeye başladıysa aman dikkat! Bu durumda ona fırsat verin. Birkaç gün hiçbir plan yapmayın. Hatta bazı planlarını bozun. ‘Bir sorun mu var?’ sorusu ile kapınızı çalmalı. Çalmıyorsa gerçekten ‘bir sorun var!’ Oradan uzaklaşın; zaten o hiç sizin olmamış bir sevgili...
8. Arkadaşları hala eski sevgilisinden bahsediyorsa…
Hani pek olmaz ama oldu da sizi arkadaşları ile tanıştırdı ve girdiğiniz ortamda herkes size yabancı... Eski kız arkadaşı ile ilgili bazı konuşmalar cümle aralarını dolduruyorsa, burada bir hata var demektir. Çünkü arkadaşları onun aklının eski sevgilisinde olduğunu bilmeseler bunu yapmazlar değil mi? Bu, onların da sizi ciddiye almadıklarının kanıtı!
9. Ex ve seks…
Eğer cinsel ilişki sırasında size eski sevgilisinin adı ile hitap ederse, artık üzerine bir bardak soğuk su içip, rebound girl listesinden çıkış izninizi istemelisiniz. Bu durum henüz eski sevgilisini unutmadan sizinle birlikte olmaya çalıştığının en net göstergesidir.Rebound girl olup olmadığınızın 9 belirgin işareti!
1. Size sürekli eski sevgilisiyle ilişkisinin nasıl bittiğinden bahsediyorsa...
O zaman yeşil ışığı yakın, hatta arkasından da bir kova su dökün ki, su gibi aksın gitsin bir daha da gelmesin. Bir erkek eğer sizin içinizi parçalayacak bir ayrılık hikayesi ile karşınızda kaşı gözü ayrı yöne kayarak konuşup duruyorsa, bu onun henüz ayrılığı atlatamadığının en belirgin göstergesi. Yapmanız gereken şey onu avutmak ya da onun ağlama duvarı olurken aynı zamanda kendi kalbinizi de ona açmak değil. Onu acısı ile baş başa bırakın! Aksi halde asıl acıyı çeken siz olacaksınız.
2. Sürekli geçmiş zamandan örnek veriyorsa…
Onunla konuşurken size sanki Platon’un, Nietzsche’nin aforizmalarından bahseder gibi kendi geçmiş deneyimleri ve yaşam tecrübelerinden örnekler veriyorsa, ikinci önemli işaret cepte demektir. Özellikle de terk ediliş şeklinden tatmin olmamışsa, onca yaşanandan sonra şaşaalı bir tören beklentisindeyken sade bir ayrılık gerçekleştiyse ve o bu acı ile Antik Yunan’da filozof olabilecek erdem düzeyine ulaştığını ima ediyorsa, sözü fazla uzatmadan uzaklaşın. Çünkü siz onu düştüğü bu durumdan kurtaracak sevgili değilsiniz. Bırakın kendi ayakları üzerinde dursun.
3. Ex karşılaştırmaları yapıyorsa…
Ajite eden ayrılık hikayesi, nasıl haksızlığa uğradığı ve sürekli geçmişten verilen örnekler dışında bir de kendisini ya da sizi ex sevgililer ile karşılaştırma kervanına dahil ediyorsa, çanlar artık onun için çalıyor demektir. Sizin özellikleriniz, artık sizin olarak algılanmaktan çok eski sevgilinin yanağına, kaşına, gözüne benzetiliyorsa ‘hayatta başarılar’ cümlesi ile birlikte imzalı bir resminizi de vererek kiminle birlikte olduğunu hatırlatarak rebound girl olmadan bu ilişkiden uzaklaşabilirsiniz.
4. İlişkiniz için fazla heyecanlı ve hevesli ise…
Daha adınızı yeni telaffuz etmeye başlamışken, henüz sevdiğiniz rengi, dinlediğiniz müziği bilmeden, size bir anda sanki kırk yıldır birlikteymişsiniz gibi ‘Aşkım’ diyenden korkmanız gerek. Bu samimiyetsiz durumdan şüphelenmeli ve kendinizi geri çekmelisiniz. Tabii ki onun gereğinden fazla size mesaj atması, normalin üzerinde ilgi, sevgi ve alaka göstermesi, her zaman size hemen adapte olmaya çalışıp, sonra kendi acısı geçince bırakacağı anlamına gelmez. Ancak yine de bizden uyarması; gardınızı hemen indirmeyin. Aksi halde kısa süre içinde bu ilişkiye çok fazla anlam yükleyebilir, sonra da sudan çıkmış balık gibi kalabilirsiniz.
Kendisini biraz dinlendirmek isteyen erkek başladığı yeni ilişkide ilk başlarda oldukça mutlu ve huzurluyken zaman geçtikçe partnerinin taleplerine abartılı tepkiler gösterebiliyor. Tabii ki bu durumda göz önünde bulundurulması gereken nokta tarafların içinde bulundukları durumdan ne kadar haberdar olduğu. Eğer yeni gelen partner, yas tutan partnerin durumunu bilip ilişkiye giriyorsa gelecek risklerin de sorumluluğunu almak durumunda. Her ilişkinin kendi içinde bir dinamiği var, ancak her ilişkide sorumluluk iki tarafa da ait. Tabii ki içinde bulunduğu durumun farkında olan ve sevgilisini elinde tutmak isteyen bilinçli ‘rebound girl’seniz, sizin de yapmamanız gereken hatalar var. İlk başta; “Sen onu hala unutamadın, yoksa onu mu düşünüyorsun?” veya “Beni hiç sevmiyorsun aslında, ona da bunu yaptın mı?” gibi suçlamalardan kaçınmak gerekiyor.
Yas acısı geçtikçe, ilgisi de azalıyor
Uzun ve sorunlu bir ilişkiden çıkan kişi yeni ilişkisini hayran olduğu, hep aradığı ideal kişi gibi görebiliyor. Zamanla yas acısı azaldıkça bu görüş değişebiliyor. Ayrıca ilişkide yaşanan bu dalgalanmalar sonucunda taraflar birbirlerini çok daha kolay kırıp, üzebiliyor.
Alkole sarılmak gibi yeni bir partnere sarılmak
Uzman Klinik Psikolog Nuray Sarp; duygusal yoksunluk hissettiğinde kişinin ‘alkol’ benzeri yatıştırıcılara sarılmak gibi yeni bir partnere sarılabildiğinin altını çiziyor. Kişi, başladığı yeni ilişkisi ile sakinleşmeyi ve şefkat ihtiyacını karşılıyor. Ama unutulmaması gereken bu işin bir de ‘ayılma’ zamanı olduğu. Yaşanması gereken yas kapıda ve bitmemiş iş olarak duruyor, eninde sonunda beyin, geride yaşadıklarını ona hatırlatıyor ve işi tamamlamasını istiyor.
Yazı: Ece Baban
Onunla harika bir ilişkiye başladınız. Başlangıçta birlikte yürümekten, gülmekten hatta sadece yan yana durmaktan bile keyif alıyordunuz. Ama kısa bir süre sonra partnerinizin ilişkinizin ilk zamanlarında gösterdiği ilgi ve alakanın azalmaya başladığını, o eski neşeli halinizden eser kalmadığını fark ettiniz. Sesindeki heyecan ve mutluluğun yerini bezginlik aldı. Peki aranıza giren bu kasvet nereden çıktı? Daha ilk buluşmanızda neredeyse size aşkını ilan eden beyaz atlı prens ne oldu da kendi kendine birden kurbağaya dönüştü? Kulağa biraz can sıkıcı gelebilir ama partneriniz uzun bir ilişki sonrası, ayrılık acısını atlatmadan sizinle ilişkiye başladıysa ve ilişkiniz irtifa kaybetmeye başladıysa, muhtemelen ilk görüşte aşık olduğu kız değil de ‘rebound girl’ oldunuz demektir.
Nedir bu rebound girl?
Rebound girl kavramını, uzun bir ilişki sonrası taraflardan birinin diğerini terk etmesi sonucunda, ayrılık acısını en az hasarla atlatmak isteyen erkeğin ‘sevgili olarak seçtiği kız’ olarak tanımlayabiliriz. Yani eski bağımlılıklar, eski alışkanlıklar sonrası boşluğa düşen erkeklerin bu durumdan kurtulmak için hemen başka bir ilişkiye balıklama atlama durumunu bu şekilde açıklayabiliriz. Sonuç olarak siz hayatınızın aşkını bulduğunuzu zannederken o kendini tamir edecek bir limanda dinleniyor olabilir. Bu durum rebound girl olarak görülen tarafta özgüven zedelenmesine neden olabilir. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Nuray Sarp, uzun birliktelikler sonrasında kişinin içinde bulunduğu psikolojik durumu şu şekilde açıklıyor; “Yakın ilişkilerimizde ebeveynlerimizle kurduğumuz bağa benzer bir birliktelik kuruyoruz. Bu birliktelik zaman geçtikçe yaşanan duygusal deneyimlerle birlikte büyüyüp, güçlenen bir bağa dönüşüyor. İyi kötü bütün aktarımlarımız, çatışmalarımız nesnesini buluyor ve partnere aktarılıyor. Ayrılık sonrasıysa, artık bu bağların kopması ve tekrar kurulmaya hazır hale gelmesi için bir dönem geçiriyoruz. Bu dönem yas dönemi olarak adlandırılıyor. Ayrılık veya ölüm, değer verdiğimiz birisinin kaybı yas yaşamamıza sebep oluyor. Ayrılık kararını kim verirse versin mutlaka bir gözden geçirme süreci oluyor. Beynimiz, yaşadığımız bir duygusal deneyimde mutlaka geçmişi ve bugünü sorguluyor. Bu sorgulama bizim insan olmamızla ilgili. Tekrar her şeyi düzenlemeye ve duygusal yükü azaltmaya ihtiyacımız var.” Bu acıyı atlatabilmek ya da yok saymak için kendimize yeni bazı alternatifler uydurmaya çalışıyoruz. Yeni hobiler, farklı ülkeler, ev değişiklikleri ya da bir öncekini sıradanlaştıracak ve hala sevip sevilebileceğimizi kendimize kanıtlayacak yeni insanlar yeni ilişkiler! Ancak yeni kurulan ilişkiler yeni bir eve taşınmak ya da yeni bir hobi bulmak kadar kolay olmuyor. Ve karşınızdaki eğer içinde bulunduğu durumun farkında değilse kalp kırıklıkları, gözyaşları ile ilişkiniz son bulabiliyor.
Hata 1
“Sen onu hala unutamadın”
Yas sürecinin hemen bitmediğini ve bir insanı ‘unutamamakla’ suçlamanın en büyük yanlışlardan biri olduğunu aklınızdan çıkartmayın. Çünkü yas, kişinin kendi tamamlaması gereken bir süreç ve dışarıdan baskıyla tamamlanamıyor. Bu tür tepkiler ilişkinizi yıpratmanın ötesine geçemez.
Hata 2
“Onu unutmanı, benimle olmanı istiyorum”
Bu gibi temelinde aşk, yükleminde istek barındıran cümleleri söylemek yerine, ilişkinin içinde oluşmasını beklemek daha doğru. Bu söylemlerde bulunmanız aslında kendinizi yetersiz hissettiğiniz anlamına geliyor.
Hata 3
“Yoksa onu mu düşünüyorsun? Beni hiç sevmiyorsun aslında, ona da bunu yaptın mı?”
Yapabileceğiniz en büyük hataların başında eski ile şimdiyi kıyaslamak geliyor. Sevilmeyeceğinize dair kaygılarınız, ilişkide eski sevgiliden daha çok aranıza giriyor aslında. Ve bu şekilde eski anıların yeniden canlanmasına neden oluyorsunuz.
5. Sizinle daha çok fiziksel yakınlık kurmak derdindeyse…
İşte tam bu noktada ıslak banyo terliği ile kovalayabilirsiniz. Eski ilişkisinin izlerini, sizinle romantik bir an paylaşmadan sadece fiziksel yakınlık kurarak silmeye çalışıyorsa, konuşurken sürekli temas halindeyse, ortak zamanlarınızı daha çok evde geçirmeye çalışıyorsa, gitme vaktidir. Çünkü ezkaza onun bu yavru kedi numaralarına aldanıp yakınlaşırsanız kalbiniz onun umursamaz ve yabancılaşan tavırları ile daha da çok kırılabilir. Çünkü siz aşkı bulduğunuzu düşünürken, o sadece kendi yaralarını sarmak için bir yara bandı arıyor olabilir. Yolundan çekilin, o aramaya devam etsin.
6. Hala birinci tekil kişide kaldıysa…
Bu tip ilişkilerde partneriniz sizinle bir çift olduğuna kendini ikna etmeye çalışır. Ancak konuşmaları, kurduğu cümlelerle kendini ele verir. Örneğin ‘ikimiz, biz’ gibi kelimeler yerine o hala birinci tekil şahıs olarak hayatına devam eder. İş bağlanma ve ilişkinin esasları konusuna geldiğindeyse keyifsiz tepkiler vermeye başlar. İlişkinin başındaki sevgi böceği, coşkulu aşk adamı yerine yorgun, keyifsiz ve isteksiz bir konu mankeni ile karşılaşmanız an meselesidir artık. Çünkü ‘siz’e dair planlar aklının ucunda bile yoktur. Bu da ilişkinizin asla ‘ciddi’ bir ilişki olmayacağını gösterir.
7. İlişkinin yükü sadece sizin omuzlarınızdaysa…
İlişkinizin devam etmesi için genellikle o hiçbir çaba sarf etmiyorsa, ‘organizatör’ kimliğiniz, sevgili kimliğinizin önüne geçmeye başladıysa aman dikkat! Bu durumda ona fırsat verin. Birkaç gün hiçbir plan yapmayın. Hatta bazı planlarını bozun. ‘Bir sorun mu var?’ sorusu ile kapınızı çalmalı. Çalmıyorsa gerçekten ‘bir sorun var!’ Oradan uzaklaşın; zaten o hiç sizin olmamış bir sevgili...
8. Arkadaşları hala eski sevgilisinden bahsediyorsa…
Hani pek olmaz ama oldu da sizi arkadaşları ile tanıştırdı ve girdiğiniz ortamda herkes size yabancı... Eski kız arkadaşı ile ilgili bazı konuşmalar cümle aralarını dolduruyorsa, burada bir hata var demektir. Çünkü arkadaşları onun aklının eski sevgilisinde olduğunu bilmeseler bunu yapmazlar değil mi? Bu, onların da sizi ciddiye almadıklarının kanıtı!
9. Ex ve seks…
Eğer cinsel ilişki sırasında size eski sevgilisinin adı ile hitap ederse, artık üzerine bir bardak soğuk su içip, rebound girl listesinden çıkış izninizi istemelisiniz. Bu durum henüz eski sevgilisini unutmadan sizinle birlikte olmaya çalıştığının en net göstergesidir.Rebound girl olup olmadığınızın 9 belirgin işareti!
1. Size sürekli eski sevgilisiyle ilişkisinin nasıl bittiğinden bahsediyorsa...
O zaman yeşil ışığı yakın, hatta arkasından da bir kova su dökün ki, su gibi aksın gitsin bir daha da gelmesin. Bir erkek eğer sizin içinizi parçalayacak bir ayrılık hikayesi ile karşınızda kaşı gözü ayrı yöne kayarak konuşup duruyorsa, bu onun henüz ayrılığı atlatamadığının en belirgin göstergesi. Yapmanız gereken şey onu avutmak ya da onun ağlama duvarı olurken aynı zamanda kendi kalbinizi de ona açmak değil. Onu acısı ile baş başa bırakın! Aksi halde asıl acıyı çeken siz olacaksınız.
2. Sürekli geçmiş zamandan örnek veriyorsa…
Onunla konuşurken size sanki Platon’un, Nietzsche’nin aforizmalarından bahseder gibi kendi geçmiş deneyimleri ve yaşam tecrübelerinden örnekler veriyorsa, ikinci önemli işaret cepte demektir. Özellikle de terk ediliş şeklinden tatmin olmamışsa, onca yaşanandan sonra şaşaalı bir tören beklentisindeyken sade bir ayrılık gerçekleştiyse ve o bu acı ile Antik Yunan’da filozof olabilecek erdem düzeyine ulaştığını ima ediyorsa, sözü fazla uzatmadan uzaklaşın. Çünkü siz onu düştüğü bu durumdan kurtaracak sevgili değilsiniz. Bırakın kendi ayakları üzerinde dursun.
3. Ex karşılaştırmaları yapıyorsa…
Ajite eden ayrılık hikayesi, nasıl haksızlığa uğradığı ve sürekli geçmişten verilen örnekler dışında bir de kendisini ya da sizi ex sevgililer ile karşılaştırma kervanına dahil ediyorsa, çanlar artık onun için çalıyor demektir. Sizin özellikleriniz, artık sizin olarak algılanmaktan çok eski sevgilinin yanağına, kaşına, gözüne benzetiliyorsa ‘hayatta başarılar’ cümlesi ile birlikte imzalı bir resminizi de vererek kiminle birlikte olduğunu hatırlatarak rebound girl olmadan bu ilişkiden uzaklaşabilirsiniz.
4. İlişkiniz için fazla heyecanlı ve hevesli ise…
Daha adınızı yeni telaffuz etmeye başlamışken, henüz sevdiğiniz rengi, dinlediğiniz müziği bilmeden, size bir anda sanki kırk yıldır birlikteymişsiniz gibi ‘Aşkım’ diyenden korkmanız gerek. Bu samimiyetsiz durumdan şüphelenmeli ve kendinizi geri çekmelisiniz. Tabii ki onun gereğinden fazla size mesaj atması, normalin üzerinde ilgi, sevgi ve alaka göstermesi, her zaman size hemen adapte olmaya çalışıp, sonra kendi acısı geçince bırakacağı anlamına gelmez. Ancak yine de bizden uyarması; gardınızı hemen indirmeyin. Aksi halde kısa süre içinde bu ilişkiye çok fazla anlam yükleyebilir, sonra da sudan çıkmış balık gibi kalabilirsiniz.