Çocuklar rutin sever
Aile içindeki rutinler, organize olma becerisini geliştiriyor, soru işaretlerini azaltıyor, çocuğa huzur, güven hissi ve mutluluk veriyor.
Yazı: Burçin Öztınaz
Türk Dil Kurumu ‘rutin’ kelimesini şöyle tanımlıyor:
1. (sıfat): Sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan
2. (isim): Yapılması alışkanlık haline gelmiş iş
İkili ilişkilerdeki heyecan kaybı için de o suçlanıyor, ilişkiyi rutinlikten kurtarma yolları gibi yazılar sık sık karşımıza çıkıyor. Ama konumuz rutinlerin eksileri değil, artıları... Çünkü söz konusu bebekler ve çocuklar olduğunda alışkanlığa dönüşen davranışlar, gelişimde yardımcı bir etken oluveriyor.
Çocuklar tutarlılık seviyor
Tracy Hogg’un ‘Bebek Bakım Sorunlarına Mucize Çözümler’ kitabında anlattığı EASY (Eat-beslenme, Activity-aktivite, Sleep-uyku, Your time-size ait zaman), birçok annenin kullandığı bir yöntem. Sistemli rutinlerle ebeveynlere önerilerde bulunan Hogg, tutarlı bir ortam yaratmayı öneriyor ve eğer bir bebeğin tempoyu ayarlamasına, istediği zaman yiyip istediği zaman uyumasına izin verirseniz evin kısa süre içinde bir kaos ortamına dönüşeceğini söylüyor. Bebekler neyle karşılaşacaklarını bildiklerinde, hem daha huzurlu oluyor hem de bu şekilde anne için de tempoyu ayarlamak daha mümkün. Rutinler sadece bebeklikte değil çocukluk döneminde de gerekli. Çünkü düzen ve istikrar eksikliği, çocuk yetiştirmede en büyük engellerden biri.
Çocuk alışılmışı seviyor
Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi ve Acıbadem Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Arzu Önal Sönmez de, “Özellikle okul öncesi dönemdeki çocuklar için rutinler rahatlatıcıdır” diyor. Tatilde, yatılı misafirlikte, yani ev dışı ortamlara çıkıldığında çocukta uyku, iştah, huzursuzluk gibi durumların ortaya çıkması, “Bu çocuk hiç böyle yapmazdı” diye şaşırtması da bu yüzden işte. Çocuklar rutinleri, alışılmış şartları seviyor. Aniden değişen durumlarla karşılaştıklarında kaygılanabiliyor.
Hayatı da kolaylaştırıyor
Beslenme, uyku ve ödev saatlerindeki rutinler ailenin günlük hayatını kolaylaştıyor. Anne-baba-çocuk üçgeninde iletişimin daha kaliteli gelişmesine yardımcı oluyor. Günlük yaşamda bir düzen olması çocukların endişelerini azaltıyor. Dr. Arzu Önal Sönmez, “Rutinler, okul öncesi çocuklarda huzur ve sakinlik konusunda yardımcı olurken, okul çağı çocuklarda ileriye dönük içsel disiplin ve organize olma becerilerini güçlendiren yardımcı bir etken olarak düşünülebilir” diyor.
Abartmamak gerek!
Her şeyin fazlası gibi rutinlerin de fazlası sıkıcı ve bunaltıcı olabilir tabii. Ailece kahvaltı, ardından basketbol kursu, dönüşte ödev ve banyo, sonrasında yemek saati derken çocuğun tüm hafta sonunu planladığınızda tepki alabilirsiniz. Bu yüzden dengeyi sağlamayı unutmayın. Dr. Arzu Önal Sönmez bu konuda şunları öneriyor: “Rutinler çocuğun kapasitesi ve isteklilik durumuna göre belirlenmeli. Her çocuk için aynı kalıplar söz konusu olamaz. Bazı çocuklar için sık aktivite daha rahatlatıcı olmakla birlikte bazı çocuklarda bu düzene uymada zorluklar yaşanabilir. Bu nedenle rutinlere çocukla birlikte karar vermek ve eklenecek yeni rutinlerin içeriğini daha ayrıntılı açıklamak faydalı olacaktır.”
Bunları da deneyebilirsiniz
Hobi saati: Belirli bir gün ve saat belirleyerek becerilerini geliştireceği aktiviteler yapmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Yeni keşifler: Ayda bir günü keşif günü ilan ederek hayatınızda yeniliklere yer açabilirsiniz. Örneğin daha önce hiç gitmediğiniz bir yere gitmek, hiç tatmadığınız bir ülke mutfağı ile tanışmak gibi... Böylece hem keyifli ve öğretici vakit geçirmiş olursunuz hem de çocuğunuzun keşfedecek yeni şeyler araştırması için onda merak uyandırırsınız!
Doğa günü: Haftanın belirli bir günü ‘doğa günü’ olarak seçerek açık havada yürüyüş, mevsime göre yüzme, kayak, bisiklet turu gibi aktiviteler yapabilirsiniz.
Spor saati: Sabahları birlikte egzersiz yapmak veya dans etmek evde güne enerjik bir başlangıç için harika bir fikir ve rutin olabilir.
Ya sevmezse?
Rutinlerden hoşlanmayan bir çocuğunuz varsa ne yapacaksınızi? İşte Dr. Arzu Önal Sönmez’in bu konudaki önerileri: “Düzen, öğrenilen bir davranıştır. Ebeveynin öğrettiği ya da öğrenmesini beklediği tüm rutinlere çocuklar uyum sağlayamayabilir. Rutinlerin çerçevesini oluşturmak bu anlamda önemli. Çocuğun kendine ait, yönetebileceği alanının olmasına izin verilmeli, aşırı kısıtlayıcı olunmamalı. Kısıtlayıcı yaklaşımlar bir süre sonra aşırı agresif tepkilere veya pasif agresif olarak tanımlanan, yapması gerekenleri yavaşlatma ya da defalarca uyarı alacak şekilde yapma haline dönüşebilir. Bu inatlaşma aile içi ciddi sorunlara neden olabilir.”