Saç kaybı ya da seyrekleşme sorunu yaşıyorsanız…
Daha çok erkeklerde görülen ama son yıllarda kadınlarda da artan saç dökülmesi problemi, modern yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Saçların yanı sıra sakal, bıyık, kaş, kirpik gibi yüz bölgesindeki estetik ifadeyi etkileyen bölümlere de ekim yapılabiliyor.
Dış görünümüne önem veren herkes, sağlıklı ve güzel saçlara sahip olmak istiyor. Öte yandan saç dökülmesi ve buna bağlı ortaya çıkan yeni görüntü ise pek çok insanın psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor. Memorial Saç Ekimi Merkezleri’nde uzman doktorlar ve konusunda deneyimli ekipler tarafından yapılan saç ekimi uygulamaları, ileri teknoloji ürünü cihazlarla modern teknikler kullanılarak gerçekleştiriliyor. Saç kaybının en önemli nedenlerinden birinin genetik özellikler olduğunu belirten Memorial Ataşehir Hastanesi Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Bülent Çığşar, bunda ilerleyen yaş, travmatik yaralanmalar veya çeşitli tıbbi rahatsızlıkların da etkili olduğunun altını çizerek, “Sebebi her ne olursa olsun, vücutta yeterli saç kökü olan herkese başarılı bir şekilde saç ekimi uygulanabiliyor” diyor. Memorial Ankara Hastanesi Saç Ekim Merkezi’nden Dr. Erkan Özgün ise saç ekim işleminin mutlaka ameliyathanede yapılması gerektiğine vurgu yapıyor. Saç, kaş, sakal ve bıyık ekimi konusunda merak edilen soruların yanıtlarını Op. Dr. Çığşar ve Dr. Özgün’den aldık.
Saç ekimi kimlere uygulanabilir?
Günümüzde 50 yaş üzeri erkeklerin neredeyse yüzde 50’si saç dökülmesi sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Dolayısıyla saç ekimi, erkekler için en çok uygulanan kozmetik cerrahi oluyor. Ancak saç kaybının sadece erkeklere özgü bir durum olmadığının bilinmesi gerekiyor. Birçok kadın da saç kaybı veya seyrekleşme sorunu yaşayabiliyor.
Uygulama nasıl yapılıyor?
Genellikle enseden alınan saç kökleri, hede enmiş saçsız bölgeye ekiliyor. Alınan bu saç köklerine greft deniliyor. Seyrek olarak, bazı durumlarda kişinin ensesinde ya da şakak bölgesinde yeterli yoğunlukta sağlıklı saç bulunamıyor. Böyle bir durumda ise kişinin kolları ya da göğüs duvarı gibi kıl içeren başka bölgelerinden de saç kökü alınabiliyor. Uygulama, saç kaybının miktarına bağlı olarak birkaç saatte gerçekleşiyor. Saçsız alan çok büyükse, tedavinin tamamlanması için birkaç seans gerekebiliyor. İşlem genellikle sedasyonla, lokal anestezi altında yapılıyor.
Hangi yöntemler kullanılıyor?
Saç ekimi işlemlerinde, iz bırakmayan FUE ya da ensede hafif bir iz bırakabilen FUT yöntemleri başarıyla uygulanabiliyor. FUE yönteminde, saç kökleri tek tek alınarak eksik olan bölgelere ekilirken; FUT yönteminde, enseden saç içeren bir deri hattı çıkarılıyor. Saç ekimi yapılacak kişinin, verici alan olarak kullanılmak üzere baş arkası ve yan tara arında sağlıklı saçları olması gerekiyor. Rengi, sertlik derecesi, dalgalı ve gür olması gibi diğer faktörler de yapılacak işlemin sonucunu etkiliyor. Hangi yöntemin tercih edileceğine saç ve kafa deri analizi sonrası, kişinin de öncelikleri göz önünde tutularak birlikte karar veriliyor. Çoğunlukla iz bırakmayan FUE yöntemi tercih edilse de bazı durumlarda FUT yönteminin uygulanması gerekebiliyor. Saç ekimi sadece kellik için değil, seyrelmiş bölgelerde saç yoğunluğunu artırmak için de uygulanabiliyor.
Bu uygulama için en önemli unsur nedir?
Saç ekiminin ciddi bir cerrahi uygulama olduğunun unutulmaması önem taşıyor. Dolayısıyla olası risklerin en aza indirilmesi için hastanede yapılması gerekiyor. Bu konuda iyi eğitim almış, deneyimli plastik cerrahlar tarafından yapılması ya da onların kontrolünde gerçekleştirilmesi olumlu sonuçlar alınması açısından büyük önem taşıyor. Operasyonda saç ekiminin başarılı olabilmesi için ekilen saç köklerinin yerleştirildikleri bölgede hızlı bir şekilde kanlanması yani tutması gerekiyor. Doğru bir teknik uygulandığı takdirde saç ekiminin başarı oranı hayli yüksek oluyor. Doğal bir görünüm için saçsız olan bölgelere doğru mesafede, doğru açıyla ve doğru yoğunlukta ekilmesi çok önem taşıyor.
İşlem sonrası ekilen saçlar dökülüyor mu?
Ekilen saçlar, ekim işlemini takip eden birkaç hafta içerisinde dökülse de bu normal karşılanıyor. Çünkü dökülen saçlar üç-dört ay sonra tekrar çıkıyor. Bu geçici dökülme düzeldikten sonra ekilen saç kökleri karakterlerini koruyarak dökülmüyor. Fakat aynı bölgedeki orijinal saçlar, zaman içerisinde dökülmeye devam edebiliyor. Saç yoğunluğunun azalmasına bağlı olarak, gelecekte yeni bir saç ekimi planlanabiliyor. Cerrahi sonrası saç kaybı ilerleyici olarak devam edebiliyor. Özellikle de yeni saç çizgisi bölgesinde doğal olmayan bir görünüm meydana gelirse, ileriki dönemde yine ek bir cerrahi girişim gerekebiliyor.
Uygulamanın ehil olmayan ellerde yapılmasının ne tür riskleri var?
Her tıbbi girişim gibi saç ekimi de uygun koşullarda yapılmadığında bazı riskler taşıyabiliyor. Ancak saç ekimi uygulaması, deneyimli bir plastik cerrah tarafından hastane ortamında gerçekleştirilirse komplikasyonlar çok nadir görülebiliyor. Saç ekimi uygulaması uzun sürebiliyor. Kelliğin derecesine bağlı olarak bir-iki yılda bir ekim gerekebiliyor. Çok nadir olsa da istenmeyen enfeksiyonlar ve belirgin yara izi gibi komplikasyonlar görülebiliyor. Operasyon sonrası ağrı kesicilerle kontrol edilebilen ağrı, rahatsızlık hissi, bir miktar morarma ve şişme izlenebiliyor. Saç alınan ve ekilen bölgelerde iki-üç ay içinde kendiliğinden düzelen hissizlik oluşabiliyor.
*Memory dergisinden alınmıştır.